Ahmetli Ülkü Ocakları Başkanı Ayberk
ERTÜRK, 3 Mayıs Türkçülük günü dolayısıyla bir Basın Açıklaması yaptı.
Ahmetli Ülkü Ocakları Başkanı Ayberk Ertürk’ün 3 Mayıs Türkçülük
günü dolayısıyla C.B.Ü.Ahmetli Meslek Yüksek Okulu önünde yaptığı basın
açıklaması şu şekilde:
''Değerli dava ve
kader arkadaşlarım, değerli kardeşlerim, değerli basın mensubu arkadaşlar,
Şanlı Türk milleti;
Mücadele biçimi ve
ortaya çıkardığı anlam açısından Türk milliyetçiliğinin tefekkür tarihinde
müstesna bir yeri bulunan 3 Mayıs Milliyetçiler Gününde; tüm dava
arkadaşlarımın bu mana ve şuur dolu gününü kutlarım.
3 Mayıs 1944
olayları; Türk milliyetçiliğinin mücadele tarihinde şerefli yerini almış, aynı
zamanda dünden bugüne milliyetçiliğine yönelen saldırılarda bir değişiklik
olmadığını göstermiştir.
3 Mayıs olayları
merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın, hakkında açılan davaya katılmak için Ankara’ya
geldiği sırada başlamıştır. Bu tarihte Türk gençliği her türlü baskıcı siyasal
ortama rağmen demokratik muhalefetin belki de ilk örneğini vererek bölücü ve
yıkıcı tehdidi teşhis etmiş, bunlara karşı tepkisini ortaya koymuştur. Bu tavır
Türk milliyetçilerinin milli beka uğruna şartlar ne olursa olsun meydanda
olacağının ilk örneğidir. Türk gençliğinin milli muhalefeti neticesinde 165
kişi tutuklanmış, birçoğu işkence ve eziyetlere maruz kalmıştır.
3 Mayıs 1944’te
Ruslara yaranmaya çalışan işbirlikçi döneminin yaklaşımı bulunmaktadır.
Böylelikle Ruslar’a şirin görünmeye gayret eden hükümet milliyetçileri hedef
haline getirerek, her türlü kötü muameleyi Türk milliyetçilerine reva
görmüştür.
Bu durum Türk
milletine mensubiyetten gurur duyan Türk milliyetçilerinin, inandıkları
değerler uğruna karşılaştıkları zulmün birincisi olacak, ancak sonuncusu
olmayacaktır!
Büyük siyaset ve devlet adamı merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş
Bey ve 23 arkadaşı Türk milletinin muhatap olduğu yabancı ve aykırı ideolojik
saldırılara karşı, milli muhalefeti bayrak yapışının üzeriden tam 70 yıl geçmiş
bulunmaktadır.
1944 şartlarını göz
önüne getirdiğimizde; bir yanda ülkemizi ve tüm dünyayı tehdit eden yayılmacı
ve zalim komünist anlayışa, diğer yanda da her türlü farklı sesi susturmayı
kendine şiar edinmiş bir iktidarın anti-demokrat tutumuna rastlamaktayız.O
günlerde milliyetçi kahramanların fedakârlıkları ve inançlarıyla vatan
toprağına ektikleri tohumlar yeşermiş ve Türk milliyetçiliği gün geçtikçe
güçlenerek bugünlere gelmiştir.
Bu itibarla Türk milliyetçileri, yakın tarihimizin değişik
evrelerinde mağrur bir ruh halinde mağdur olmuş, ama asla mağlup olmamıştır,
olmayacaktır! Nitekim Türk milliyetçilerinin 3 Mayıs da ortaya koyduğu azim ve
kararlılık, Türk milletine olan sarsılmaz inancı dün olduğu gibi bugünde
ziyadesiyle devam etmektedir.
İçinde bulunduğumuz
karanlık dönemde, küresel güç koalisyonu ve bunların içerideki acentası olan
AKP iktidarının, Türk milliyetçiliğini tahrip etme konusunda tartışmasız uzlaştıkları
anlaşılmaktadır. Başbakan Erdoğan'ın Ermeni lobisinin 90 yıldır yapamadığını
tek bir açıklamada yapmış olması bu durumun en hazin örneğidir.
Dün olduğu gibi bugün
de milletimiz bir tercihle karşı karşıya bulunmaktadır. Dün manda ve himaye diyenlerin
karşında, tam bağımsızlık, 3 Mayıs 1944’de yıkıcı ve bölücü hareketlere karşı
millet sevdası, bugün ise teslimiyetçilik karşısında milliyetçilik diyenler
inşallah aynı ruhta bulaşacaklardır.
3 Mayıs Milliyetçiler
Günü gelenekten geleceğe Ziya Gökalp, Nihal Atsız, Mümtaz Turhan, Alparslan
Türkeş, Erol Güngör ve daha nice fikir ve siyaset adamını Türk milletinin maddi
varlığında buluşturmuş, ülkenin bölünmez bütünlüğü, varlık ve bekası için
sönmez bir inanç meşalesini yakmıştır.
Her türlü engelleme ve
zorluğa rağmen; Türk milletini şanlı mazisinden onurlu geleceğine her şeyi göze
alarak taşıyacak olan milliyetçiler olacaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha büyük Türk milletinin ve
kıymetli dava arkadaşlarımın bu tarihi gününü kutluyor; 3 Mayıs 1944’ün bütün
fedakâr milliyetçi kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyorum.Ruhları şad,
mekanları cennet, kabirleri nur dolsun. Allah Türk'ü korusun o zaten Yücedir!
Ne mutlu Türk'üm diyene!''