Yerel Yönetimlerden Sorumlu MHP Genel Başkan Yardımcısı Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, AKP'nin hazırlayıp meclisin gündemine getirdiği Büyükşehir Belediye Kanun Tasarısının İçişleri Komisyonunda görüşülmesi tamamlandığını belirterek, "Yaklaşan Mahalli İdareler Seçimi öncesinde hükümet, yerel yönetimlerin farklı kademelerinde çok ciddi sorunlara yol açacak bir teklifi Ülkemiz gündemine getirmiştir" dedi.
Durmaz, Kanun tasarısının genel gerekçesinde ve İktidar partisinin mensuplarının yaptığı açıklamalarda bu yasa ile optimal ölçekte hizmet üretebilecek güçlü yerel yönetimlerin oluşturulacağı, yürütülen hizmetlerin eşit ve adil dağıtılacağı, kaynakların etkin kullanılacağı belirtilse de yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığı apaçık ortada olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan MHP'li Durmaz şunları kaydetti:
"Milliyetçi Hareket Partisi olarak tasarının kamuoyunun gündemine geldiği ilk andan itibaren ileri sürdüğümüz görüş, tespit ve tenkitlerimizde ne kadar haklı olduğumuz daha alt komisyon çalışmalarında ortaya çıkmıştır.
Tasarı ilgili kesimlerin görüş ve düşünceleri alınmadan özensiz bir şekilde adeta milletten ve milletvekillerinden kaçırılarak hazırlanıp meclise sunulmuştur.
Tasarının ilk halinde 4. Maddesiyle özel bütçeli tüzel kişiliğe haiz bir kurum olarak düzenlenmiş olan " Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi" alt komisyonda Maliye Bürokratlarının itirazı üzerine değiştirilerek, tüzel kişiliği olmayan valiliğin bir birimi haline dönüştürülmüştür.
Tasarının ilk halinde 5. Maddenin 14. Fıkrasıyla düşünülen ve Büyükşehir ve Büyükşehir ilçe belediyelerine verilen elektronik haberleşme altyapısının işletilmesi yetkisi Ulaştırma Bakanlığı Bürokratlarının itirazı neticesinde tasarıdan çıkartılmıştır.
Ayrıca AKP'li komisyon üyeleri tarafından alt komisyonda 27 adet değişiklik önergesi verilmiş olması da bu konudaki haklılığımızı teyit etmektedir.
Aynı şekilde 5393 sayılı Belediye Kanununun 8 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ilçe kurulması için aranan, "50.000" ibaresi "20.000" şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının en önemli gerekçelerinden birisi olarak ifade edilen " plan bütünlüğünün sağlanması" hususu AKP'nin bölücü emellerini kamufle etmeye yönelik bir kandırmacadır. Mevcut yasalarla da plan bütünlüğünü, hem de birkaç ili kapsayacak şekilde yapmak imkanı zaten vardır.
AKP sözcülerinin mevcut tasarının tehlikeli yanlarını örtmek amacıyla, İstanbul ve Kocaeli örneklerine sığınmaları, akıl ve mantık dışı bir değerlendirme olup PKK'nın yönetim ve hâkimiyetindeki belediyeleri gözden kaçırma kurnazlığıdır.
Esasen pergel yasasıyla 50 kilometreye hizmet götüremeyen belediyeler yüzlerce kilometre mesafeye hizmet götüremeyecek, devlet hizmetlerinin etkin, Koordineli ve eş güdüm içinde yürütülmesi mümkün olamayacaktır.
AYRIŞMA TUZAĞI
Tasarıyla, ülkemiz mahalli idareler üzerinden bir ayrışma tuzağına çekilmektedir.
Türk yönetim sisteminin temel dayanağı olan merkezi kontrol ve üniter özellikler ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Yerel yönetimlerin güçlendirilmesine, hizmetlerini sunmasındaki hız, kalite ve kapsamı makul seviyeye çıkarmak maksadıyla alınacak iyi niyetli tedbirlere ve 13 ilimizin Büyük şehir yapılması isteğine kuşkusuz diyecek bir şey olmadığı gibi buna karşı itirazda doğru değildir.
Ancak AKP'nin hedefinde yerel yönetimleri reforma tabi tutmak, kaynak ve imkanlardan daha fazla istifade etmesini temin etmek ve bu alanda var olan eksik ve ihtiyaçları azami ölçüde gidermek kesinlikle yer almamaktadır.
Büyük şehir kanun tasarıyla federe devlet modelinin alt yapısı oluşturulmak istenmektedir. Pek çok açıdan Anayasaya aykırılıkların söz konusu olduğu bu düzenleme Türk idare sisteminin esaslarıyla taban tabana zıtlıklar içermektedir.
1582 BELDE KAPANACAK
Bu düzenlemeyle 29 İlde İl Özel idareleri kaldırılmakta, Büyükşehir sınırları İl sınırlarına genişletilerek il idaresi sistemi zaafa uğratılmaktadır.
Tasarıyla 1582 Belde Belediyesi lağvedilmekte belde halkının hizmete erişimi engellendiği gibi en tabi hakkı olan yönetime katılım ve hesap sorabilme hakkı da elinden alınmaktadır.
Aynı şekilde 29 Büyükşehir bünyesindeki 16082 köy tüzel kişiliği kaldırılarak sosyal ekonomik ve kültürel açıdan ciddi sıkıntılara kapı aralanmaktadır.
Köylerin mahalleye dönüştürülmesiyle köy tüzel kişiliklerine ait olan köy varlıklarına el konulmakla kalınmayıp köylünün, köye ait maddi ve manevi değerleri koruma direnci yok edilerek, yağma ve talana zemin hazırlanmaktadır.
Aidiyetleri, hatıraları ve manevi izleri ortadan kaldıracak bu düzenlemeyle, köylünün şehirlilerle aynı vergi ve yükümlülüklere tabi kılınması, yoksullaşmaya, köylerin boşalmasına ve zaten zor şartlarda yapılan tarım ve hayvancılığın bitmesine sebebiyet verecektir.
BU YASA İLE MİLLETİMİZE DİZ ÇÖKTÜRÜLÜYOR
Sayın Başbakanın siyasi ihtirasını tatmin ve iktidarını sürdürmek için veremeyeceği hiçbir tavizin olmadığını gösteren hazin bir örnek olan bu düzenleme; Oslo'da PKK'ya verilen sözlerin yerine getirilmesinden başka bir şey değildir.
Bu plan 30 yıldır ekmeğimize kan doğrayan, vatanımıza kasteden, ay yıldızlı al bayrağımızı yakan PKK'nın zaferinin ilanı, milletimizin, aslanın kediye boğdurulması misali, diz çöktürülmesinden başka bir anlam ifade etmemektedir.
Türkiye'nin sonu belirsiz bir ortama sürüklenmesi ve milli varlığının coğrafi düzlemde dağıtılmaması amacıyla en başta AKP olmak üzere herkes sorumlu, duyarlı ve ahlaklı davranmak mecburiyetindedir.
'HÜKÜMET KÖYLÜMÜZE VERGİ ZULMÜ YAPACAK'
- Köylü evi, tarlası, arsası, arazisi için artık emlak vergisi ödeyecek. Hem de büyükşehir tarifesi üzerinden, yani % 100 artırımlı emlak vergisi ödeyecek. Bu vergilerin % 10'u oranında da Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı ödeyecek.
- Köylü çöp vergisi ödeyecek. Hem de büyükşehir tarifesi üzerinden, yani %25 artırımlı çevre temizlik vergisi ödeyecek. Çöp vergisi 5 yıl alınmayacak.
- Köylü içme ve kullanma suyuna para ödeyecek. Kuyudan kullandığı suya bile para ödeyecek. Su parası 5 yıl süreyle en düşük tarifenin % 25'i üzerinden ödenecek.
- Köydeki esnaf ve sanatkarınvergi ve yükümlülükleri artacak, Köydeki esnaf artık basit usulde değil, mecburen gerçek usulde vergilendirilecek. Yani ödeyeceği vergi artacak, her ay KDV, 3 ayda bir Gelir Vergisi ve en az 3 ayda bir Gelir Vergisi stopaj beyannamesi verecek, her beyanname için damga vergisi ödeyecek, yazar kasa alacak, defter tutacak, bunun yanında mali müşavirle çalışacak ve ücretini ödeyecek, esnaf odaları üye kayıt ücreti ve yıllık aidatlar %100 artacak,
- Köy muhtarları ile köylerin katip, korucu, imam, bekçi ve benzeri hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler ile çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri ile ilgili gelir vergisi istisnası kalkacak. Ayrıca, köylere ve köy birliklerine ait taşınmaz ve işletmeler için emlak vergisi ve kurumlar vergisi muafiyeti kalkacak.
- Köylüye başka yeni vergi ve harçlar da gelecek. Belediye Gelirleri Kanununda yer alan aşağıdaki vergi, harç ve katılım paylarına köylüler de 5 yıl sonra tabi olacak. Çevre Temizlik Vergisi (%25 artırımlı),
İlan ve Reklam Vergisi (tabela vergisi),
Eğlence Vergisi,
Haberleşme Vergisi,
Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi,
Yangın Sigortası Vergisi,
İşgal Harcı,
Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı,
Kaynak Suları Harcı,
Tellallık Harcı,
Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı,
Ölçü ve Tartı Aletleri Muayene Harcı,
Bina İnşaat Harcı,
İmar Harçları (Parselasyon Harcı, İfraz ve Tevhit Harcı, Plan ve Proje Tasdik Harcı, Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcı, Yapı Kullanma İzni Harcı),
İşyeri Açma İzni Harcı,
Muayene, Ruhsat ve Rapor Harcı,
Sağlık Belgesi Harcı,
Yol Harcamalarına Katılma Payı,
Kanalizasyon Harcamalarına Katılma Payı,
Su Tesisleri Harcamalarına Katılma Payı.
Bu Tasarının hayırlı sonuçlar doğurmayacağını, köylümüzü perişan edeceğini, köy, belde ve ilçelerimizi boşaltacağını, "Milliyetçi Hareket Partisi bu tasarının yasalaşmaması için her türlü çabayı göstermektedir ve gösterecektir."
Bu nedenle hükümet yanlıştan dönmeli Türk Milletinin kaderiyle oynamamalı ve söz konusu tasarıyı Türkiye'nin gündeminden çıkarmalıdır.
Milliyetçi Hareket Partisi rejim ve yönetim sorununa açık davetiye demek olan büyük şehir kanun tasarısının yasalaşmaması için her türlü çabayı gösterecek ve demokratik mücadelesini her platformda sergilemeye devam edecektir."