Çanakkale'de, Yemen'de,
Kafkas'yada, Plevne'de, Preveze'de, Sarıkamış'ta, Mohaç'ta, Kosova'da,
Varna'da, Sırp Sındığı'nda, Malazgirt'te, Viyana'da, Mercidabık'da,
Çaldıran'da, Ridaniye'de, Suriye'de, Balkanlar'da, Trablus'da, Bingazi'de,
Kıbrıs'da, Galiçya'da, Kore'de, İstiklâl Harbi'nde ve daha sayılamayan bir çok
cephede ve savaşta, terörle mücadelede hayatını vatanına armağan etmiş kahraman
ecdadımızı, askerlerimizi, polislerimizi, öğretmenlerimizi velhasıl her
katmandan şehitlerimizi Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümünde anmanın haklı
onurunu yaşıyoruz.
Bu onurlu zaferin 100. yıl
dönümümü münasebetiyle ilçemizde etkinlikler tertip edildi. İlk olarak Ahmetli
Müftülüğü bugün sabah namazına müteakip şetimlerimizin ruhlarına okunan
Kur-an'ı Kerim Hatmi Şeriflerinin dualarını yaptı. Daha sonra Saat:10.00 daki
tören ilçe merkezinde bulunan Atatürk Anıtına çelenk konulması ve akabinde tüm
şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklâl Marşı eşliğinde
bayrağımızın göndere çekilmesi ile başlandı. Günün anlam ve önemini belirten
konuşma J. Üstçvş. Gürhan Sakallı tarafından yapıldı. Üstçvş. Sakallı
konuşmasında "aziz şehitlerimiz; destanlarınız ve isimleriniz daima
hatırlanacaktır. Birlik ve beraberliğimizin. Vatan sevgimizin, bağımsızlık ve
özgürlüğümüzün ölümsüzleşen değerleri olan sizler her zaman kalbimizde
yaşayacaksınız." dedi ve "bizlere bırakmış olduğunuz kutsal emanet
olan Türkiye Cumhuriyetini sizlerden aldığımız güç, inanç, özveri ve ruh ile
Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda gözümüzü kırpmadan, canımızı feda
ederek sonsuza kadar koruma ve yaşatma azim ve kararlılığında olduğumuzu bir
kez daha teyid ediyoruz" diye devam etti. Üstçvş. Sakallı konuşmasını
"Vatanı bölmek, parçalamak isteyen, milletimizin huzuruna göz diken
hainler:
Hangi maskeyi takarsanız
takın artık hainliğinizi gizleyemiyorsunuz. Bir elinizde yıldırım diğer
elinizde tufan taşısanız, denizleri taşırıp üzerimize akıtsanız, güneşi
yaklaştırıp dünyayı kavursanız dahi şehitlerimizden aldığımız kuvvetle
karşınızda daima bizi bulacaksınız. Her zaman olduğu gibi kanımızla boğulacak,
ateşimizle yanacaksınız" şeklinde sürdürdü.
Meydandaki çelenk sunma
töreninin ardından anma programı Çok Programlı Lisesi Konferans Salonu' nda
etkinliklerle devam edildi. Anadolu Lisesi ve öğretmen ve öğrencilerinin
hazırlayıp sunduğu gösteriler, izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Salondaki
programın bitişini müteakip şehitlik ziyaretinde bulunuldu. Şehitlikte,
şehitlerimiz için dualar okundu. Buradaki programın ardından Barbaros
İlköğretim Okuluna geçildi. Burada Okul Müdürlüğü ve öğretmenlerce vatandaşlara
ve öğrencilere lokma dağıtıldı.
Kaymakamımızın Şehitler Günü Mesajı
Çanakkale'de, Yemen'de, Kafkas'yada,
Plevne'de, Preveze'de, Sarıkamış'ta, Mohaç'ta, Kosova'da, Varna'da, Sırp
Sındığı'nda, Malazgirt'te, Viyana'da, Mercidabık'da, Çaldıran'da, Ridaniye'de,
Suriye'de, Balkanlar'da, Trablus'da, Bingazi'de, Kıbrıs'da, Galiçya'da,
Kore'de, İstiklâl Harbi'nde ve daha sayılamayan bir çok cephede ve savaşta,
terörle mücadelede hayatını vatanına armağan etmiş kahraman ecdadımızı,
askerlerimizi, polislerimizi, öğretmenlerimizi velhasıl her katmandan
şehitlerimizi Çanakkale Zaferi'nin 100. yıl dönümünde anmanın haklı onurunu
duymaktayız.
..................................................................
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın
..................................................................
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın
..................................................................
Mehmet
Akif ERSOY
Şehitlik ve gazilik, milletimizin gönlündeki en yüce ve en ulvi
makamlardır. Devletini ve milletini canından aziz bilerek bu ulvi makamlara
yükselmiş olan şehit ve gazilerimiz, her zaman milletimizin haklı gurur kaynağı
olmuş; Ülkemizin bağımsızlığı ile huzur ve güvenliğini muhafaza etmek adına
tereddüt etmeden canlarını feda etmeyi göze almışlardır.
Vatanını, bayrağını, istklâlini ve dinini her şeyden üstün tutan aziz
milletimizin şanlı tarihi, bu uğurda kahramanca verilen mücadelelerle doludur.
Türk Milleti, var olduğu günden bu yana, ülkesine, milli ve manevi değerlerine,
birlik ve beraberliğine yönelen tehditlere karşı canı pahasına mücadele
etmiştir. Uğruna büyük bedeller ödenerek kazanılan bu vatan, bizlere şehit ve
gazilerimizin en kutsal emanetidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, onların paha
biçilmez fedakârlıkları sayesinde daha güçlü bir şekilde yoluna devam
etmektedir ve edecektir.
Bugün millet olarak, birlik ve beraberlik içinde, bağımsız ve hür
yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun
bilinci içinde, aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi
rahmet ve minnetle anıyor; hayatta olan gazi ve malullerimizi minnet, sevgi, ve
saygıyla selamlıyor, aileleri ile birlikte sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler
diliyorum.