MART DOKUZU ve NEVRUZ BAYRAMI
Diriliş mevsimi olan
bahar, toplumların düşünce sistemlerinde önemli bir yere sahiptir. Bu yüzden
baharın gelişi birçok toplumun örf ve göreneklerinde farklı anlamlar kazanmış
ve değişik etkinliklerle kutlanmıştır.
Türklerin hayatında ise bahar, çok daha
farklı anlamlara sahiptir. Çünkü toprağı “ana” bilen Türkler, toprağın
dirilişini kendi dirilişi olarak algılamıştır. Yaradılışın gerçekleştiğine
inanılan gün bahardır. Dağların eritilerek dörtyüz yıl yurt edinilen Ergenekon"dan
çıkış, baharda gerçekleşmiştir. Bu yüzden baharın başlangıcı Türk devlet ve
millet hayatında dünden bugüne kadar önemli bir yer tutmuştur.
Baharın başlangıcı olarak kabül edilen
ve bugünkü takvimde 21 Marta denk gelen gün ile ilgili inanış ve uygulamaların
M.Ö. 3. yüzyıldan yani Mete Han zamanında varolduğu bilinmektedir. Bu dönemde
hazır yemeklerle kırlara çıkıldığı ve şenliklerin yapıldığı Çin kaynaklarında
yer almaktadır. Uygurlarda da bu günün kutlamalarını temsil eden resimler
yapılmıştır. Türklerin bilinen ilk takvimi olan “On İki Hayvanlı Türk
Takvimi”inde yılbaşı 21 Marttadır.
Selçuklular döneminde Sultan Celalettin
Melikşah"ın kendi adıyla oluşturduğu “Celali Takvimi”nin başlangıç tarihi
de 21 Mart olarak kabul edilmiştir. Bu günde özel yemekler pişirilmiş,
hediyeler alınıp verilmiştir. Selçuklu Veziri Nizamülmülk “Siyasetname” adlı
eserinde bugünün yıldönümü olduğundan bahsederek kutlamalardan bahsetmektedir.
Kaşgarlı Mahmut"un “Divan-ı Lügati"t-Türk” adlı eserinde de bu günün
yılbaşı olduğu belirtilmiş ve bugünde verilen hediyelere de “artut”
denilmiştir.
Baharın başlangıcı kabul edilen 21 Mart
günü, Osmanlılar döneminde de değişik etkinliklerle kutlanan bir gün olmuştur.
Bu dönemde kutlamalar günler öncesinden başlardı. 21 Marttan önceki üç Cuma
günü kuruyemiş bayramı olarak kutlanırdı. Çünkü baharın gelişi ile tazelerinin
çıkacağı düşünülerek, eski kuruyemişlerin elden çıkartılması, aynı zamanda
ekonomik bir kaygı olarak hedeflenmiştir. Yine bugüne özel macunlar ve
şerbetler hazırlanarak bir tören dahilinde bunlar yenilmiş ve içilmiştir.
Osmanlı döneminde aynı zamanda mali yılın başlangıcı olan bugünde, devlet
görevlilerince padişaha hediyeler sunulmuş, padişah tarafından kutlama
mesajları yayınlanmıştır.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında 21 Mart
günü “Ergenekon Bayramı” adıyla kutlamalar yapılmıştır. Bu kutlamalardan 21
Mart 1922 tarihinde Keçiören"de yapılan kutlamalar Mustafa Kemal
Atatürk"ün katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Ancak bu yıllardan sonra bu
kutlamalar son yıllara kadar ihmal edilmiştir.
Günümüz Türkiye"sinde; Yılsırtı,
Günsırtı, Mart Dokuzu; Sultan Nevruz; Nevruz, Bahar Bayramı, Gün Dönümü;
Yenigün, Altay Türkleri"nde; Cılgayak, Azerbaycan"da; Novruz,
Ergenekon, Bozkurt; Ölüler Bayramı, Başkurt Türkleri"nde; Ekin bayramı, Doğu
Türkistan"da; Yeni Gün, Başbahar; Gagavuzlar"da İlk Yaz,
Karaçay-Malkar Türkleri"nde; Gollü, Gutan, Saban; Toy; Tegri Toy,
Kazakistan"da; Navruz, Nevruz Göce; Ulus Günü; Kazan Türkleri ve
Karapapaklar/Terekemeler"de; Ergenekon Bayramı, Kırgızistan"da;
Noruz, Kumuk Türkleri"nde; Yazbaş, Nogay Türkleri"nde; Navruz; Saban
Toy, Özbekistan"da; Nevroz, Tatarlar"da; Nevruz;
Türkmenistan"da; Teze Yıl; Uygur Türkleri"nde; Yeni Gün adıyla 21
Mart günü kutlanmaktadır.
Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan,
Kırgızistan, Özbekistan ve Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan"da bu
gün, milli bayram ilan edilmiştir. Ülkemizde ise 1995 yılından itibaren Türkçe
konuşan topluluklarla birlikte bugün resmi olarak tatil olmaksızın
kutlanmaktadır.
Yukarıda belirtildiği üzere 21 Mart günü
ülkemizde de değişik adlarla yörelerimizde kutlanmaktadır. Bu günün, Karadeniz
bölgesinde yaygın olarak bilinen adı “Mart Dokuzu”dur: Rumi takvimle Miladi
takvim arasındaki gün farkından dolayı Mart Dokuzu olarak adlandırılmış olan
güne dair, Ordu yöresinde de bazı uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Prof Dr.
Necati Demir tarafından derlenen bu uygulamalar, Türk Tarih Kurumu tarafından
yayınlanan “Ordu Yöresi Tarihinin Kaynakları IX” adlı eserde yer almıştır. Bu
etkinliklerden bazıları şu şekildedir.
Mart Dokuzu"na bir hafta kala
evdeki eşya tamamen dışarı çıkarılır. Ev ve çevresi baştan başa temizlenir ve
süpürülür.
Mart Dokuzu"ndan bir gün önce köyün
gençleri toplanıp neler yapacaklarını kararlaştırırlar. Akşam ellerine bir
dömbelek alıp kapı kapı dolaşırlar. Kapıya varıp hem dömbelek çalıp hemde
maniler okurlar. Ev sahibi gençlere hediyeler verir. Bu hediyeler genellikle
yiyecektir. Sonra gençler uygun bir yerde toplanırlar. Büyük bir meydan ateşi
yakıp çevresinde eğlenceler düzenlerler.
Gün doğmadan kalkılır, en güzel elbiseler giyilir ve dini görevler yapılır.
Yörede erken kalkmak bereket ölçüsüdür. Bugünde erken kalkılması bütün yıl için
başlangıç sayılır. Yeni elbiseler giyilmesi ise rahat ve güzel bir yıl geçirme
temennisiyle ilgilidir.
Eve ilk gelen kişinin uğur veya
uğursuzluk getirileceğine inanılır. Yıl boyunca hanenin işleri yolunda giderse
her yıl Mart dokuzunda eve aynı kişi getirilir. Bu gelen kişiye yemek ikram
edilir hediyeler verilir.
Perşembe çevresindeki bazı köylerde her
evde mısır çorbası pişirilir, içine bir tane mavi boncuk atılır. Mavi boncuk
kimin kaşığına gelirse o yıl tarlaya ilk kazmayı o vurur.
Gölköy; Mesudiye, Akkuş ve Korgan
ilçesinin bazı köylerinde bunlara ilave olarak başka uygulamalar da
bulunmaktadır. Sabah hamurunun içine mavi boncuk atılmış mısır ekmeği
pişirilir. Ekmekteki mavi boncuk kime düşerse o yılın uğurlu kişisi kabül
edilir. Bu kişiye yıl boyunca “devletlü “denir.
Evin en yaşlısı çeşmeden su alır, döke
döke eve kadar gelir. Eve kuzu veya yeni doğmuş buzağı getirilir. Eşikten
geçerken ayağına dikkat edilir. İlk adımını sağ ayağı ile atarsa uğurlu
sayılır.
Ayrıca bekar genç ve kızlar, nasiplerinin Mart Dokuzu"nu diğer güne
bağlayan gecede yazıldığına inanırlar.
Bahar bütün canlılar için diriliş ve
çoşkunun ifadesidir. Tarih boyunca bu ifadeyi en güzel dillendiren Türk
Milletinin, Mart Dokuzu ve Nevruz Bayramı sonsuza kadar kutlu olsun.