Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili Erkan AKÇAY 7 Haziran
seçimleri sonrası koalisyon hükümeti kurulması sürecine ilişkin “AKP ile CHP
koalisyon görüşmelerinde istikşafi bir ortaklık kurmuşlardır. Hükümet
kurulmayışının sorumlusu 32 gün boyunca 50 saat süreyle görüşen bu iki
partidir.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili
Erkan AKÇAY 7 Haziran seçimleri sonrasındaki koalisyon hükümeti çalışmalarına
ilişkin bir basın açıklaması yaptı. AKÇAY, AKP Genel Başkanı Ahmet
Davutoğlu’nun Manisa mitinginde ve CHP Manisa milletvekili Özgür Özel’in Manisa’da
yaptıkları konuşmalara cevap mahiyetindeki açıklamasında koalisyon hükümetinin kurulmayışının
sorumluları olarak AKP ve CHP’yi gösterdi.
AKP
genel başkanı Ahmet Davutoğlu’nun Manisa mitinginde koalisyon hükümeti kurulmayışının
sorumlusu olarak MHP’yi gösterme hezeyanlarına girdiğini belirten MHP’li AKÇAY “PKK’nın
10 maddelik şartlarını kabul eden AKP öncelikle MHP’nin 4 milli ilkesini neden
kabul etmediğini kamuoyuna anlatsın.” dedi. AKÇAY açıklamasına şöyle devam
etti: “Koalisyonu kurmakla görevli olduğu halde koalisyonu kurmayan AKP’dir. MHP’nin
4 milli ilkesini reddeden AKP, hükümeti kurmamıştır. Dün Dolmabahçe’de PKK’ya ‘evet’
diyen AKP, MHP’ye ‘hayır’ demiştir. Oslo’da, İmralı’da, Kandil’de PKK’yla her
türlü pazarlığı yapıp 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Sarayında PKK’nın 10 şartını
bir mutabakat olarakHDP’yle birlikte açıklayan AKP, MHP’nin 4 ilkesine ‘hayır’
demiştir.Biz çözüm sürecinden tamamen vazgeçilmesini, terörle etkin mücadele
edilmesini istedik; onlar ‘olmaz’ dedi. Biz ‘Anayasa’nın ilk dört maddesinikoruyalım’
dedik; onlar ‘olmaz’ dedi. Biz ‘17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Olaylarının
üzerine gidelim, failleri adalete teslim edelim’ dedik; onlar ‘olmaz’ dedi. Biz
‘Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilsin, parlamenter sistemle oynamasın.’
dedik; onlar ‘olmaz’ dedi.”
“CHP,
AKP’nin karanlık limanına yanaşmıştır”
AKP
ve CHP’nin MHP’ye karşı birleştiklerini belirten AKÇAY, AKP ile CHP’nin 7
Haziran sonrasında istikşafi bir ortaklık kurduğunu, bu ortaklığın meclis
başkanlığı ve koalisyon hükümeti görüşmelerinde ortaya çıktığını belirtti.
AKÇAY açıklamasına şöyle devam etti: “AKP ile CHP bir olmuş bizim her şeye
‘hayır’ dediğimizi ileri sürüyorlar. Özellikle CHP, AKP ile kurduğu ortaklıkla
tehlikeli sularda yüzmüş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin koalisyonun kurulmayıp
ülkeyi seçime götürme projesine alet olmuştur. Özgür Özel CHP’nin koalisyon
sürecinde sayın genel başkanımıza başbakanlık teklif ettiğini söylüyor. Bu
yaklaşım sayın genel başkanımızı çıkarcı beklentiler içinde gösterme amacındadır.
Ancak sayın genel başkanımız siyasi rüşvet olarak tarihe geçecek bu yaklaşımı
elinin tersiyle itmiştir.Ayrıca başbakanlığı kim kaybetmiş de Kılıçdaroğlu
bulmuş ve bir başkasına vermek istemektedir? Yörük sırtından kurban mı
kesiyorsunuz? Hangi sıfatla, hangi yetkiyle, ortada fol yok yumurta yokken
başbakanlığı nasıl teklif ediyorsunuz? Bu tamamen saygısız ve hadsiz bir
tekliftir. CHP bu süreçte koalisyon seçeneklerini sinsice tahrip etmiş ve
AKP’nin karanlık limanına yanaşmıştır.”
“AKP
ile CHP kol kola girmiş Türkiye’yi kandırmıştır”
Koalisyon
hükümeti kurulmayışının sorumluluğunun Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP ve CHP’nin
üzerinde olduğunu belirten AKÇAY, AKP ile CHP arasındaki istikşafigörüşmelere
dikkat çekti. AKÇAY, “AKP ile CHP 45 günlük koalisyon kurulma sürecinin 32
gününde 50 saatlik görüşme yapmışlar ve hükümeti kuramamışlardır. 9 Temmuz’da
AKP Genel Başkanı Davutoğlu’nun hükümet kurma görevini almasından sonra bu iki
parti 13 Temmuz 2015 günü ilk görüşmeyi yapmışlar ve görüşmeleri 13 Ağustos
2015’e kadar sürmüştür. 32 gün boyunca bu iki parti kol kola girmiş ve AKP’nin
hükümet kurma teklifinde dahi bulunmamasına rağmen milletimizi koalisyon hükümeti
ümidiyle oyalamışlardır. AKP ile CHP kol kola girmiş Türkiye’yi kandırmıştır.
Şimdi soruyorum: 32 gün boyunca hükümet teklifi dahi olmadan ne görüştünüz? Kim
kimi kandırdı; AKP mi CHP’yi kandırdı, CHP mi AKP’yi kandırdı? Gerçek olan şu
ki, AKP ve CHP bir olup milleti kandırdı.”
Özgür
Özel’in meclis başkanlığı seçimine ilişkin eleştirilerine de cevap veren MHP’li
AKÇAY açıklamasına şöyle devam etti: “Özgür Özel Manisa’da yapmış olduğu
konuşmada bizi meclis başkanlığı seçiminde kendi adaylarını desteklememekle
suçlamıştır. CHP’nin partimize yönelik yürüttüğü bu linç kampanyasını anlamak
mümkün değil. Çünkü CHP’nin kendi içerisinde çelişkilerle dolu bir parti
olduğunu görmemek mümkün değil! Bir kere meclis başkanlığına aday gösterdikleri
kişi CHP gömlekli bir Erdoğan sevdalısıdır. Sayın Baykal 7 Haziran seçimleri
biter bitmez Erdoğan’la genel başkanından dahi habersiz bir şekilde görüşerek
şaibenin merkezine oturmuştur. Bu kişi CHP’nin değil, Erdoğan’ın meclis başkanı
adayıydı. Meclis başkanlığı seçiminin son turunda Erdoğan’ın adayıyla AKP’nin
adayı yarışmıştır. Hatırlayınız, Erdoğan siyaseten yasaklı iken O’na siyaset
yolunu açan da Sayın Baykal’dı. Sayın genel başkanımızın o günlere dair ‘116
karanlık günü anlatın’ çağrılarına hiçbir cevap verilememiştir. Şimdi kalkıp
bizi Baykal’ı desteklememekle suçlayanlar önce Baykal’ın Erdoğan’la yaptığı
şaibeli görüşmeyi kamuoyuna açıklasınlar, sonra da Erdoğan ve AKP cephesinin
karşısında neden cumhurbaşkanlığı seçimindeki adayları İhsanoğlu’nu meclis
başkanlığı seçiminde desteklemediklerini anlatsınlar.”
CHP AKP
ve PKK’yla birlikte üçlü bir çözüm ortağıdır
MHP’li
AKÇAY açıklamasında CHP’nin çözüm sürecine ilişkin AKP’lileştiğini belirterek
çözüm sürecinde CHP ile AKP’nin aynı yerde durduğunu belirtti. AKÇAY, “CHP
PKK’nın talepleriyle örtüşen çalışmalar içerisindedir. Geçtiğimiz Aralık ayında
CHP’nin bir genel başkan yardımcısı çözüm sürecine ilişkin 70 maddelik bir
kanun teklifini meclise sunmuştur. Bu teklifte Türkçe’nin resmi dil olmasını
zedeleyen düzenlemeler, eski yerel ve coğrafi adların yeniden kabulü gibi
hususlar yer almıştır. Bu teklifler AKP’nin çözüm sürecine ilişkin yerine
getirdiği PKK talepleriyle birebir örtüşmektedir. CHP AKP
ve PKK’yla birlikte üçlü bir çözüm ortağıdır. Ayrıca terör örgütüne ilişkin
Özgür Özel’in ve CHP milletvekillerinin terör örgütü PKK’ya ve HDP’ye yönelik
bir söylemlerine de tanık olmadık” dedi.