Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili Erkan
Akçay Bengütürk TV’de Esra Yıldız’ın sunduğu Haber 13 programına katıldı.
Türkiye’deki güvenlik sorunları ve 7 Haziran sonrası koalisyon hükümetin kurulmamasına
ilişkin soruları cevaplayan MHP’li Akçay Soma’ya ilişkin önemli açıklamalarda
bulundu.
Bengütürk TV’de canlı olarak
yayınlanan Esra Yıldız’ın sunduğu Haber 13 programına konuk olan MHP Manisa
milletvekili Erkan Akçay MHP’nin güvenlik politikaları, 7 Haziran sonrasında
koalisyon hükümetin kurulmaması ve Soma’da yaşanan gelişmelere dair önemli
açıklamalarda bulundu.
AKP döneminde Türkiye’de
huzur ve güvenlik kalmadığını belirten Akçay MHP’nin seçim çalışmalarında
güvenlik meselesini öne çıkardığına ilişkin eleştirilere şöyle cevap verdi: “En
sıradan iş yerlerinde bile “önce iş güvenliği” yazar. İnsanların her alanda
güvenlik içerisinde yaşaması gerekir. Güvenlik meselesi parkta oynayan çocuk
için, sokaktaki vatandaş için,ülkenin tümü için gereklidir. Nitekim bir
vatandaş devletinden 3 şey bekler: Güvenlik, adalet, refah. Oysa bugün
vatandaşlarımız huzursuz ve güvensiz bir şekilde hayatlarını devam ettiriyor.
Edirne’den Kars’a kadar ülkemizin güvenliği kalmamıştır. MHP huzurlu ve güvenli
gelecek derken bu sorunları çözeceğini taahhüt etmektedir.”
Hükümeti
kurmakla kim görevliyse kurmayan da O’dur
7 Haziran seçimleri
sonrasında hükümet kurulamamasının nedenlerine ilişkin sorulara da cevap veren
Akçay, “Davutoğlu hükümeti kurma görevini değil, ülkeyi seçime götürme görevini
aldı.” dedi. Seçim bölgesinde yaptıkları ziyaretlerde hükümetin kurulamamasına
ilişkin birinci derece sorumlunun cumhurbaşkanı, ikinci derece sorumlunun
başbakan olduğu fikrinin vatandaşlarımızın zihninde oluştuğunu gördüklerini
belirten Akçay açıklamasına şöyle devam etti: “Başından beri ne
cumhurbaşkanının ne başbakanın ne de AKP’nin kafasında koalisyon hükümeti kurma
düşüncesi olmamıştır. Davutoğlu’nun hükümeti kurma görevini alması bile
seçimden 32 gün sonra gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanı ve AKP süreci ve kamuoyunu
oyalamıştır. Bu sürece CHP de bilinçli bir şekilde dâhil oldu. 32 gün görüştüler
ama ne görüştükleri dahi belli değil. 3 Ağustos’a kadar devam eden bu
görüşmelerden sonra 10 gün beklenmiştir. 10 gün ne için beklendiği belli değil.
Sonra da 13 Ağustos’ta Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu hükümeti kuramadıklarını
açıkladılar. 17 Ağustos’ta ise bize gelen Davutoğlu asla bir koalisyon hükümeti
teklifinde bulunmamıştır. Ortada bir teklif yoktur ki biz “hayır” diyelim.
Aksine bizim 4 milli ilke çerçevesinde bir teklifimiz olmuştu. Bu 4 ilke içinde
örneğin cumhurbaşkanının Anayasal sınırlarına çekilmesi konusunda AKP’lilerin
de istekli olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanının şahsi ve keyfi müdahalesinden
AKP de rahatsız ancak kimse çıkıp da korkusundan bir şeydiyememektedir. Şimdi
bu aşamada kimin neye “hayır” dediği ayan beyan ortadadır. Hükümeti kurmakla
kim görevlendirildi? AKP. Kurmayan kim? AKP. Suçlanan kim, MHP ve genel
başkanımız Sayın Devlet Bahçeli. Bunu akıl mantık alır mı? Hükümeti kurmakla
kim görevliyse kurmayan da O’dur.”
7 Haziran
seçimleri sonrasında bir hükümetin kurulamamasının Türk siyasal hayatında bir
ilk olduğunu belirten Akçay, “Bülent Arınç ‘4 günde kırlangıç bile yuvasını
kurar, biz 40 günde hükümeti kuramadık’ derken hükümeti kurmayan konusunda kaçak
sarayı işaret etmiştir. Öte yandan bakınız 1 Mayıs 2015’te Binali Yıldırım bir
açıklamasında diyor ki, ‘AKP tek başına iktidar olamazsa koalisyon olmaz. Ya
azınlık hükümeti kurarız ya erken seçime gideriz.’ 7 Haziran öncesinden bile
AKP’nin koalisyona yanaşmayacağı ortadadır.” dedi.
AKP
milletvekilleri Soma’ya verdikleri sözleri yerine getirmediler
Televizyon programında iş
kazaları ve Soma faciasına ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan MHP’li
Akçay, “Soma’da sorunlar zincirleme olarak devam ediyor.” dedi. Akçay
konuşmasına şöyle devam etti: “Madencilik sektörünün iki sorunu vardır: Kötü
yönetim ve denetimsizlik. Bu konularda halen de bir düzelme yoktur. Soma’ya da,
Ermenek’e de ve dahi diğer iş kazalarına da aynı çerçeveden bakmak lazım.”
Soma’da ekonomik
ve sosyal yaşamın durma noktasına geldiğine dikkat çeken Akçay 13 Mayıs
2014’teki faciadan sonra Soma’daki sorunların çözülmediğini belirtti.
Soma termik
santraline ilişkin soruları da cevaplayan Akçay, “Termik
santral ikinci Soma faciasının ayak sesidir. Eski bir santral olan Soma termik
santralinden 2009 yılından beri santralin bacasından çevreye yayılan zehirli
gazlara dikkati çekiyoruz, uyarıyoruz. Bu gazlar sebebiyle Soma’da Türkiye ve
dünya ortalamasının 4 kat üzerinde kanser hastalıkları yaşanmaktadır.” dedi.
Termik santralin
özelleştirilmesi sürecinde AKP milletvekillerinin verdikleri sözleri
tutmadığını söyleyen Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Santralin
özelleştirilmesi uzun zamandır kamuoyu gündemindeydi. Manisa’nın AKP’li milletvekilleri
ve yöneticileri önce özelleştirmeyi yaptırmayacağız dediler, sonra özelleştirme
kararı çıkınca 1-2 yıl erteleyeceğiz dediler ama hiçbir sözlerini yerine
getirmediler. Sonra yine özelleştirme sonrasında işçi çıkarmayacağız dediler
ancak özelleştirme sonrasında şu ana kadar 200 kişi işten çıkarıldı. Bunların
önemli bir kısmı da güvenlik elemanı olarak çalışan teknik elemanlardır.
Santralde hidrojen tüpleri büyük bir güvenlik sorunu yaratıyor. Buradan bütün
yetkilileri uyarıyorum. O tüplerin birisi patlarsa 301 madencimizin hayatını
kaybettiği faciadan çok daha büyük bir facia olur. Bu firma sahiplerinin
akıllarını başlarına alıp önlemlerini bir an evvel almaları gerekmektedir.”