KÖŞE
YAZILARI / 2013-07-04 09:58:19
Şifreyi
İmralı canisi BDP milletvekilleri ile yaptığı görüşme vermişti. Bebek katili
hiçbir şeyi kendinden uydurmamış. AKP ile aylarca, hatta yıllarca süren
görüşmelerinde vardıkları uzlaşmayı ilk görüşmede BDP milletvekillerine
anlatmıştı. Bugün o görüşmenin tutanaklarında her ne varsa, tamamı adım adım
hayata geçirilmektedir.
Tutanakların ortaya saçılmasından sonra bunun bir yol haritası olduğunu,
başka türlü caninin bu kadar ileri gidemeyeceğini söylemiştik. Keşke
yanılsaydık, ama gelişmeler yaptığımız bütün tespitlerin ne kadar haklı, ne
kadar doğru olduğunu ispatladığı gibi AKP'nin nereden gelip nereye gittiğini de
bir defa daha kesin şekilde ortaya çıkarmıştır.
TESADÜF YOK
O tutanaklarda bebek katili AKP ile kurduğu kumpasın ülkeyi ne hale
getireceğini şu pişkin sözlerle ifade etmişti: "Bir rejim değişikliği
olacak. Tanzimat, Meşrutiyet, Cumhuriyet, 1950 çok partili hayata geçişten çok
daha önemli, bu hepsinden daha derinlikli olacak. Başarılı olursak yepyeni bir
Cumhuriyete... Anadolu ve Mezopotamya'nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu
yönde."BDP'nin Diyarbakır'da yaptığı konferansı ve sonuç bildirisini alın
bu sözlerin yanına koyun. Nasıl da birbirini tamamladığını ibretle göreceksiniz.
Sonra da AKP'nin yaptıklarını düşünün. Onlar da yepyeni bir Cumhuriyetten,
yepyeni bir yapılanmadan söz ediyorlar. Övünerek bunu hayata geçirdiklerini
anlatıyorlar. Hiçbir yerde tesadüf yok.
TEHDİT ETMİŞTİ
Bebek
katilinin o tutanaklarda bir de tehdidi vardı. "Benimle oynanmayacağını
özellikle AKP'ye anlatmalısınız. AKP'lilerle konuşun anlatın. Siz
meclistesiniz. Size görev düşüyor. AKP'yi 10 yıldır ayakta tutan benim. Derhal
bu söylemi terk etmesi lazım. Biz AKP'yi çıkartan gücüz." Aradan aylar
geçmiş olmasına rağmen her hangi bir AKP'liden bu sözlere en küçük bir itiraz
gelmediği gibi, tehdidin işe yaradığını içimiz sızlayarak görüyoruz. Özellikle
63 aklı karışığın verdiği rapor tam da İmralı canisinin istediği gibidir ve AKP
bunları dikkate almış ve gereğini yapmıştır. Ayrıntılarını zaten bu köşeye
taşıdığımız için, şimdilik bu kadarla yetiniyoruz.
AKP GEREĞİNİ YAPTI
Bebek
katili sonrası için, "Ne ev hapsi, ne de af, bunlara gerek kalmayacak.
Herkes, hepimiz özgür olacağız. Başarılı olursam ne KCK tutuklusu kalır, ne
başkası. Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar
denetimde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak."
Demişti. Her hangi bir yorum yapmaya bile gerek kalmıyor. KCK tutuklusu
neredeyse kalmadı. Kalanlar için de formül üretiliyor. Hakikat komisyonu
AKP'nin oylarıyla mecliste kuruldu. Akil adamlar rezilliğinin nasıl başladığını
ve hangi boyutlara ulaştığını ibretle gördük. Çekilme ve köylere dönüş oyunu da
tamamlandığına göre, geriye kalıyor, "Ne ev hapsi, ne de af, bunlara gerek
kalmayacak. Herkes, hepimiz özgür olacağız." Kısmı. İşte şimdi tam da o
aşamadalar.
HÜKÜMET SİNEYE ÇEKİYOR
Karşılıklı paslaşarak İmralı katilini dışarı çıkmanın hazırlığını
yapmaktadırlar. Bütün mesele bunu Türk milletine nasıl hazmettireceklerindedir.
Bu noktada herkes üzerine düşen rolü oynuyor. PKK Cizre rezillikleri ve Lice'de
karakola saldırıyor. Siyasi sözcüleri de hazırlanan bu zemin üzerinden,
"İmralı canisi olmadan, kontrolü biz sağlayamıyoruz" diyor. Hükümet
üzerinde baskı oluşturmak için mitingler düzenliyor. O mitinglerde önlerine
gelen her şeyi yakıp yıkıyorlar. Gezi parkı eylemcileri üzerinden günlerce
konuşan sayın başbakan, bu konuda tek bir laf bile etmiyor. Tam da bu
sırada bebek katili devreye giriyor. Adada yaşamanın sağlığını olumsuz
etkilediğini söylüyor ve ekliyor: "Dört duvar arasındayım, bu şekilde süreç
fazla ilerlemez." Bu iki yönlü bir ahlaksızlıktır. Birinci yönü
hazmettirme oyunudur. İkinci yönü ise hükümete verilen gözdağıdır. Ve ne yazık
ki, hükümet bunu da sineye çekmiştir. Başbakan, "daha birinci aşamanın
başındayız. Çekilme henüz yüzde 15 seviyelerinde" diyecek oldu,
"katliam yapmıyoruz, bu size yetmez mi, daha fazlasını istemeyin ve ikinci
aşamaya geçin" karşılığı geldi. İkinci aşamadan kastedilenin bebek
katilinin serbest bırakılması olduğu artık herkesin malumudur.
GERÇEKTEN HİKAYEYMİŞ
Bu
tehditler ve dayatmaların sonuç verdiğini ibretle görüyoruz. Sayın başbakan
grup toplantısında, "mesele ne karakol, ne kalekol yapımıdır.
Bunların hepsi hikaye" derken, AKP'nin bakanları BDP'lilerle buluşmuş ve
yol haritasının neresinde olduklarını ve bundan sonra neler yapacaklarını
değerlendirmişlerdir. Tam da sayın başbakanın söylediği gibi Lice ve Cizre
rezilliklerinin İmralı canisinin serbest kalması için yazılmış bir hikaye
olduğu ortaya çıktı. Yine İmralı canisinin açıklamalarına bakılırsa, yattığı
yeri kamp yerine dönüştürmek, her türlü konforunu sağlamak yetmemiştir. Daha
önce söyledikleri gibi birinci aşamada ada dışında bir yere ev hapsine
çıkarılacağı, sonrasında da serbest bırakılacağı anlaşılıyor. Yaklaşık bir yıl
önce, bir AKP'li bakan, kendisine sorulan soruya, "caninin affı şimdilik
gündemimizde yok" cevabı vermişti. Şimdi sırası geldi. Ancak, Türk
milletinin daha son sözünü söylemediğini unutuyorlar.