KÖŞE
YAZILARI / 2013-05-30 10:32:55
-Sayın
Başbakan, CHP milletvekillerinin Suriye ziyaretiyle ilgili olarak hükümetinize
bağlı birimlerin çok detaylı çalıştığını, araç plakalarına kadar fotoğraflarla
tespit ettiğini söylediniz.
SORU: Mehmet
ağanın düğününe gider gibi, ilan ederek ve yasal yollarla Suriye'ye giden
milletvekillerinin araç plakasına kadar fotoğraflayabilirken, bir ara da,
omuzunda roketatar,elinde bomba, belinde silah, KAÇAK yollarla Irak'ın kuzeyine
giden eli kanlı teröristleri de fotoğraflamayı düşünüyor musunuz?
***
-Alkol
satışıyla ilgili düzenlemeyi gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak
için yaptığınızı belirttiniz. Benzer uygulamaların birçok ülkede olduğunu bilen
biriyim. Ancaaak;
SORU:Konuşmanızın
devamında "İçmek isteyen otursun evinde içsin" diyerek neyi
kastettiniz? Sayın Başbakan, alkol evde tüketilince kötü alışkanlık olmaktan
çıkıyor mu? Ya da siz bu düzenlemeyi başka bir amaçla yaptınız da, bu son söz
ağzınızdan mı kaçtı?
***
-Alkol
kullanımı ve satışıyla düzenlemeler yaptınız, tamam. Üstüne de "İçmek
isteyen otursun evinde içsin" dediniz, hadi ona da tamam..
SORU: Madem
içmek isteyen evinde içsin diye yaptınız. O halde, sizin (Dünyada özel hastane
sahibi tek sağlık bakanı olan) Sağlık Bakanı'nız neden Edirne'de MEYHANECİLERİ
ziyaret edip, "Bir ihtiyacınız var mı?" diye sordu. Meyhanede içmek,
evde içmektir. Meyhaneciler dükkanı eve taşıdı da haberimiz mi yok? Yoksa yine
SAMİMİYET sorunu mu var?
***
-Sayın
Başbakan, Suriye Devlet Başkanı ile aranızda ne geçti bilmiyorum. Ancak Beşar
beyin adıyla ilgili olarak kafamızı karıştırıyorsunuz.
SORU: Suriye
liderinin soyadı ESAD mı ESED mi? ESAD, Türk milletinin kulağına daha yakın
gelirken, ESED diyerek yabancılaştırmak isteyen psikolojik harekatın diline
adapte olmak bu kadar zor mudur?
***
-Sayın
Başbakan, Milliyetçiliği bir ayak altına alıyor, bir "Var mı bizden daha
Milliyetçi?" deyip başınızın üzerine koyuyor, son konuşmanızda yine
"Milliyetçiliği reddediyoruz" diyerek ORTALARDA bırakıyorsunuz.
SORU: Sayın
Başbakan, YUKARIDA MI, AŞAĞIDA MI, ORTALARDA MI, Milliyetçilik sizin nerenizde?
***
-Parti
grubundaki son konuşmanızda şöyle buyurdunuz:
"Maalesef
son 200 yıldır gençlerimiz taklitçi bir anlayışla yoğrulmuştur. Gençlere
dayatma yapılmış, çocuklara formatlama yapılmak istenmiştir."
Bugüne
kadar mevzuyu hep Cumhuriyete havale eder, en fazla 1923'e kadar vururdunuz. İş
bu defa, 1813'e dayandı. Pekiii, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in 1839-1861
yılları arasında hükümran olduğunu hesaba katarsak;
SORU: Bu
durumda, çocuklarımızın taklitçi yetiştirilmesinde, çılgın kanal projenizi
açıklarken "Dedem Abdülmecid istedi, biz yapıyoruz" diyerek
hayranlığınızı dile getirdiğiniz, dedeniz Abdülmecid'in payını ne yapacağız?
***
-Eğer
200 yıldır çocuklarımızı TAKLİTÇİ yetiştiriyorsak ve "Dedeniz
Abdülmecid'in" dönemi de bu taklitçiliğe ortaksa;
SORU: Siz bu
taklitçiliğin nesine hayransınız ve acaba siz kimi taklit ediyorsunuz?
***
-Çocuklarımızın
taklitçi yetiştirildiği son 200 yılın 22 yılında, yani yüzde 10'unda iktidar
olmuş bir padişah olduğu hatırlanırsa ve siz taklitçileri sevmediğinize göre;
SORU:
Abdülmecid'in "ÖLENE KADAR TAHTTAN İNMEYEN" padişah olmasına mı
hayransınız?
***
-Dedeniz(!)
Abdülmecid, kendisinden 100 yıl önce zevk ve sefa sürülen Lale Devri'nin
savurganlıkları yüzünden "Çılgın Kanal Projesini" gerçekleştirecek
gücü bulamadı. Ve o "Sefa"günlerini hep nefretle andı.
SORU:
Bugünlerde sürdüğünüz sefanın ve saltanatın, 100 yıl sonra nasıl hatırlanacağı
konusunda bir fikriniz var mı?
***
-O ki söz
Abdülmecid'den açıldı. Eski bir hesabı da kapatalım Sayın Başbakan. Marmaray
projesiyle ilgili olarak da şöyle buyurmuştunuz ''Benim dedem istedi.
Abdülmecid, 1826'da bunun mimarı.Projesini yaptı ama gerçekleştirmek bize nasip
oldu."
SORU-1: 1823'te
doğan ve 1839'da Padişah olan bir insan, 1826'da, yani henüz 3 yaşındayken
nasıl proje hazırlar?
SORU-2:
Tarihler arasındaki (Dikkat buyurun, lazım olacak) "13 yıl" farkı,
yeniden yazmayı planladığınız TARİH KİTAPLARIYLA MI kapatacaksınız?
***
-Veee son
olarak;
MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1997 yılında ilan ettiği "2023
Vizyonu" bir projeydi. Ve siz, ilk kez 2010 yılında "2023
Vizyonu" dediniz. Tesadüfe bakın, tam 13 yıl sonra.
Vallahi
son SORU: Dedenizin(!) padişah olmadan "13" yıl
önce yaptığını sandığınız projeyi taklitçiliğinizle, "13" yıl sonra
sahiplendiğiniz "2023" taklitçiliği, bir alışkanlığın sonucu mudur?
Bu nasıl bir alışkanlık ki, "HENÜZ 3 YAŞINDA" bir çocuğa proje
yaptırabilmekte?
***
Sorulara
cevap bulabilirsek ne ala. Değilse, EVİMİZDE OTURUR, Hakkı Bulut'un acısız
arabeskiyle avunuruz:
"HENÜZ
3 YAŞINDA bir kardeşim var,
Seni
ondan bile kıskanıyorum"
***
*** ***
GÜNÜN
NOTU: "(S)AKİL"ler, "Gergedan boynuzunda birdirbir
oynanmayacağını anladıkları gün" "AKİL"leşecek..