KÖŞE
YAZILARI / 2013-06-18 10:59:55
Neo-con'lar..
Amerika'daki
"Yeni Muhafazakarlar.."
Türkiye'de
çok yakın dostları var.. Cüneyt Zapsu gibi, Egemen Bağış gibi..
Başbakan
Erdoğan'la ise daha Pınarhisar Cezaevi'ne girmeden önce tanışıyorlar..
Hemen
hepsi Musevi..
Başbakan
ile tanıştıkları 1997 yılında "AMPÜL" yanmış kafalarında; "İŞTE
TÜRKİYE'DE GELECEĞİN LİDERİ" demişler.. Ben demiyorum, bizzat kendi
sözleridir..
Öylesine
büyük bir Türkiye sevdaları (!) var ki, böyle dost varken, düşmana ihtiyaç
kalmaz..
Türkiye'de
"ASKERİ VESAYETİ" onlar dert etti.. Kendi ülkelerindeki PENTAGON
ağırlığı vesayet değil, sistemin gereğiydi ama..
Yıllarca
Irak'taki Kürt'leri dert etmişler, ne hikmetse Ak Parti iktidarıyla birlikte
Türkiye'deki Kürt kökenlileri dert ettiler.. Bunu da ben demiyorum, "Kürt
Sorunu" adlı ortak çalışmalarında kendileri anlatıyor..
Uluslararası
finans çevreleriyle birlikte, 2001 krizini adım adım üretirken "HASTA
ADAM" dedikleri Türkiye için, çok değil 1 yıl sonra, Adalet ve Kalkınma
Partisi iktidara gelince, "GELECEĞİN YILDIZI" tarifini yaptılar..
"AÇILIM"a
Altan Tan'dan daha fazla destek verdiler.. Zira kendi projeleriydi..
"SÜREÇ"
konusunda Gülten Kışanak'tan daha heyecanlıydılar.. Zira kendi projeleriydi..
Hakkı da
teslim etmek lazım arada, Türkiye'nin "JEO-POLİTİĞİ"ni maalesef
bizlerden daha iyi analiz edip, hizmetle mükellef oldukları çevrelerin
menfaatine göre atılması gereken her adımı attırdılar Erdoğan hükümetine..
Bayrak
alerjisi de onların aklının ürünüydü, milli bayramlardaki törenlerin
sınırlandırılması da.. Ortadoğu'da ve İslam coğrafyasında son yıllarda yaşanan
tüm katliam ve hareketlerin mimarları da onlardı..
Oslo
görüşmelerinden önce PKK'ya "MÜZAKERE YÖNTEMLERİ" eğitimi verilmesini
önerdiler ABD Dışişleri Bakanlığı'na.. Müzakere yapılacağından, müzakereyi
yapacak Türk hükümeti ve Başbakanı'nın bile haberi yoktu daha..:)
Amerika'da
ikamet eden ve davetlere rağmen "Henüz şartlar uygun değil"
gerekçesiyle Türkiye'ye dönmeyen bir mühim kişinin Amerika'daki oturma izninde
de onların kefaleti var..
Türk
Silahlı Kuvvetleri üzerinde oynanan oyunda ve dizaynda da onların aklı var..
Ortadoğu'nun
Müslüman olup da parasını Yahudi sermaye gruplarına işleten büyük zenginlerinin
"SICAK PARASINI" Erdoğan hükümeti döneminde Türkiye'ye yönlendiren de
onlardı.. Bir nevi Cari Açığımızı da onlar "SÜRDÜRÜLEBİLİR" kıldı,
sağolsunlar..
Graham
FULLER var aralarında, Bernard Lewis, Richard Perle (karanlıklar prensi) Paul
Wolfowitz, Morton Abramowitz ve Henri Barkey' de var.. İsimlere dikkat, Refah
Partisi'nin gitmesi gerektiği sonucuna varılan Washington toplantısının
aktörleri.. Sadece Refah Partisi'nin gitmesi değil, oradan kopacaklarla Adalet
ve Kalkınma Partisi'nin kurulması gerektiğini düşünenler.. Hayat tesadüflerle
dolu.. Bu toplantı yapılmadan önce tanışıyorlardı, Cüneyt Zapsu ve Türk
Amerikan Dernekleri Federasyonu'nun o dönemki başkanı Egemen Bağış ile.. Ve
onlar aracılığıyla da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan'la..
Dostluk
eski anlayacağınız..
Başbakan
sık sık tekrarlıyor ya bir şarkının nakaratını;
BERABER
YÜRÜDÜK BİZ BU YOLLARDA.. BERABER ISLANDIK, YAĞAN YAĞMURDA.. ŞİMDİ İNLEDİĞİK
TÜM ŞARKILARDA.. BANA HERŞEY SİZİ HATIRLATIYOR..
Miting
meydanlarında Başbakan'dan bu sözleri dinleyenler,oradaki "SİZİ"
vurgusunu kendilerine sanıyorlar ya, ben yemem, o vurgu, eski dostlara,
neo-con'lara..:)
Gerçekten
beraber yürüdüler bu yollarda.. 11 yıldır değil hem de 16 yıldır.. Her şeyi
beraber yaptılar.. Bugün "BU MEMLEKETİ SEVENLERİ ÇİLEDEN ÇIKARAN" ne
iş varsa, altında bu neo-con'larla birlikte imzası var hükümetin..
İnternetten
girip bakın, ne kadar hükümet sözcüsü gazete varsa, ne kadar hükümet sözcüsü
laf ebesi varsa, bakın arşive, bu BARKEY'İN, bu FULLER'in, bu Wolfowitz'in, bu
Abramowitz'in, bu Perle'ün sözlerini göreceksiniz manşetlerde.. İlk
"AKİL"leri bunlardı, bunların..
Bu
isimler yani Neo-con'lar konuştu mu, kanundu alim Allah.. Ne kadar dostlardı,
ne kadar bilge.. Ahmet Altan da onlardan alıntı yapıyordu Nagehan Alçı da..
Rasim Ozan da onlardan alıntı yapıyordu Mehmet Metiner de.. Şamil Tayyar da
onların sözlerinden ilham alıyordu, Abdülkadir Selvi de..
Abdülkadir
Selvi dedim de aklıma geldi;
Bu
arkadaşın köşe yazdığı Yeni Şafak Gazetesi'nin son bir haftalık manşetlerine
bir göz atar mısınız?
Meğer bu
Neo-con'lar, ne kaka adamlarmış..
Meğer bu
Neo-con'lar, Türkiye'nin altını oymak için çabalayan bir ALÇAKLAR güruhuymuş..
Doğru..
Türkiye'nin NAMUSLU insanları 11 yıldır bu çığlığı atarken, siz BU ALÇAKLARIN
aklına yatıyordunuz..
BAYRAK
yasakladığınız günlerden, EVLERİNİZE TÜRK BAYRAĞI ASIN çağrısına gelmenizin
nedeni de bu işte..
BAYRAK
aşkınızdan değil, sizi ona yabancılaştıran akıl hocalarınız size kazık atmaya
başladığı için..
Dün o
nedenle kirlettiniz BAYRAĞIMI, bugün yine kişisel ve çirkin hesabınızla
kirletmeye kalkıyorsunuz..
Çekin
elinizi bayrağımdan ve ülkemden..
Dokunmayın,
gölge etmeyin ona..
Başka
talebim yoktur "TARİH BEY.."