Salı, 09 Nisan 2013 17:17
tarihinde oluşturuldu
AKP'nin PKK ile yürüttüğü
dostane ilişkiler ve müzakereler vatandaş arasında tepki çekmeye devam ediyor.
AKP büyük düşüş yaşarken MHP ise hızla yükselmeye devam ediyor.
KamuAr
(Kamuoyu Araştırmaları Merkezi) tarafından
yapılan anketin sonuçları aşağıdadır.
KamuAr
(Kamuoyu Araştırmaları Merkezi) tarafından
yapılan anket araştırması 17 İl, 66 İlçe ve bunlara bağlı 272 yerleşim
biriminde 3194 katılımcı ile yüz yüze görüşülerek yapılmıştır. Araştırmanın
temel amacı siyasi gündeme dair insanların eğilimlerini öğrenmek ve sonuçlarını
kamuoyu ile paylaşmaktır. Araştırmanın hata payı +/- %1,5 olarak ön
görülmüştür. Araştırmanın saha uygulaması 1-7 Nisan 2013 tarihleri arasında yapılmıştır.
Anket araştırmasına katılan vatandaşların %2,1’i diplomasız okur-yazar,
%22,6’sı ilkokul-ortaokul mezunu, %35,4’ü Lise mezunu ve %39,9’u üniversite
mezunu olmakla birlikte anket araştırmasına katılanların %48,6’sı kadın,
%51,4’ü ise erkektir.
KamuAr
(Kamuoyu Araştırmaları Merkezi)’ın 1-7 Nisan
2013 tarihleri arasında gerçekleştirdiği, halkın siyasi oy eğilimlerini ve
sosyo-politik gündeme dair nabzını ölçmek amacıyla yaptığı anket araştırmasından
çıkan sonuçlara göre; Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) %37,4, Cumhuriyet
Halk Partisi (CHP) %27,1, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) %24,7, Barış ve
Demokrasi Partisi (BDP) %5,9 ve diğer partilerin toplam oy oranının %4,9 olduğu
görülmüştür.
Adalet ve
Kalkınma Partisi düşüşte
Adalet ve
Kalkınma Partisinin ‘çözüm süreci’ olarak başlattığı İmralı görüşmeleri ve
ardından oluşturulan ‘Akil İnsanlar’ heyeti Adalet ve Kalkınma Partisinin
oylarına ciddi bir oranda yansımış ve yüzde 50’nin üzerinde seyreden oyu bu
süreçten sonra ciddi bir düşüşe geçmiştir. Kandil ve İmralı’nın muhatap
alınmasına tepkili olan vatandaşlar, PKK terör örgütünün çekilme niyetinde
olmadığını dile getirmişler ve hükümetin Türkiye’nin geleceğini pazarlık konusu
haline getirdiğini ifade etmişlerdir. Halkın bu süreçten memnuniyetsizliği ise
Adalet ve Kalkınma Partisinin oylarına kısa bir sürede yansımıştır.
Cumhuriyet
Halk Partisi rölantide
Cumhuriyet
Halk Partisinin hükümetin başlattığı ‘çözüm süreci’ne uzak durması ve
siyasetini bu süreçten uzak sürdürmesi Cumhuriyet Halk Partisinin oylarında
büyük bir değişikliğe sebep olmamıştır. Kılıçdaroğlu’nun süreç hakkında
“bilgimiz yok” serzenişleri ve partisinin sürecin olumlu ve ya olumsuz
sonuçlarıyla alakası olmayacağını ifade etmesi Cumhuriyet Halk Partisi
tabanının beklediği çıkışlar olarak görülmemiştir.
Milliyetçi
Hareket Partisinden şaşırtan yükseliş
Milliyetçi
Hareket Partisinin Adalet ve Kalkınma Partisi’nin terörün bitirilmesi için
izlediği yolun yanlış olduğunu beyan etmesi ve bu süreçte İmralı ve Kandil ile
yapılan görüşmelerin Türkiye’yi böleceğini ifade etmesinin ardından halkın
teveccühünü hızla kazanması ve bu yanlışlığı dile getirmek için başlattığı
Milli değerleri koru ve yaşat mitingleriyle ilkini Bursa’da
gerçekleştirdiği mitinge yüzbinlerin katılması oylarında ciddi bir artışın
olduğunu gözler önüne sermiştir. Miting meydanlarından yükselen “vur de vuralım
öl de ölelim” sözlerine Bahçeli’nin “onunda zamanı gelecektir” şeklindeki
cevabı ise kamuoyunda uzun zamandır tartışılmış, Adalet ve Kalkınma Partisi ve
Barış ve Demokrasi Partisi tarafından da eleştirilmiştir. Ama bu durum
Milliyetçi Hareket Partisinde oylarının yükselmesini sağlamış ve Bahçeli de
sözlerinin arkasında olduğunu beyan etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi
tarihinde hiçbir zaman ulaşamadığı oy potansiyeline ulaşmış ve hükümetin
başlattığı ‘çözüm süreci’ Milliyetçi Hareket Partisinin oylarının artmasına
neden olmuştur.
‘Akil
İnsan’lar millet iradesinin dışında bir heyet
KamuAr
(Kamuoyu Araştırmaları Merkezi)’ın Hükümetin ‘çözüm süreci’ni
anlatmak için oluşturduğu ‘Akil İnsanlar’a halkın bakış açısını ölçmek amacıyla
yönelttiği anket araştırmasının sonuçlarına göre anket araştırmamıza
katılanların %32,4’ü akil insanların oluşturulmasını doğru bir tespit olarak
değerlendirirken, %47,2’si ise oluşturulan heyetin millet iradesi dışında
oluşturulduğunu ve temsil noktasından olmadıklarını ifade etmişlerdir. Anket
araştırmamıza katılanların %20,4’ü ise oluşturulan heyetin yanlış bir tespit
olduğu görüşündedirler.
‘Akil
İnsan’lar Terörün bitirilmesine katkı sağlamaz
Hükümetin
oluşturduğu ‘Akil İnsanlar’ heyetinin terörün bitirilmesine katkı sağlayıp
sağlayamayacağını öğrenmek amacıyla yaptığımız anket araştırmasının sonuçlarına
göre, anket araştırmamıza katılanların %28,7’si akil insanlar heyetinin
terörün bitirilmesine katkı sağlayacağını düşünmekte, buna karşılık ise katkı
sağlamaz diyenlerin oranı %59,3’tür. Terörün bitirilmesine kısmen katkı
sağlayacağı görüşünde olanların oranı ise %12’dir.
Mart Ayının
Sonuçlarından
Aynı
araştırma şirketinin Mart ayı araştırmasınında da sonuçlarında gündemdeki
konularla ilgili şu cevaplar verilmişti.
KamuAr
(Kamuoyu Araştırmaları Merkezi)’ınterörü bitirmenin yolunu seçmenlerin
gözünden görmek için yönelttiği “sizce terörün bitmesi için hangi yol
izlenmelidir” sorusuna anket araştırmamıza katılanların % 66,5’i silahla
mücadele ile, % 21,6’sı masada müzakere ile cevabını verirken, % 11,9’u ise bu
konuda fikir beyan etmemişlerdir. KamuAr’ın anket araştırma sorusuna verilen
cevaplar Hükümetin İmralı ile yaptığı görüşmelere yönelik araştırma sorumuza
verilen cevaplar ile paralellik oluşturmuş ve İmralı görüşmelerine onay
vermeyen anket araştırmamıza katılan seçmenler terörün silahlı mücadele ile
bitirileceği görüşünü ifade etmişlerdir.
KamuAr (Kamuoyu Araştırmaları Merkezi)’ınyeni
anayasa çalışmaları kapsamında anayasadan Türk ibaresinin çıkarılıp yerine
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı tanımının getirilmesi ile alakalı seçmenlerin
nabzını ölçmek için yaptığı anket araştırmasının sonuçlarına göre; anket
araştırmasına katılanların % 11,4’ü bu tanımın değiştirilip yerine Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığı getirilmesi cevabını verirken, % 82,7’si ise Türk
kavramının korunmasının gerekli olduğunu ifade etmişlerdir. Anket araştırmamıza
katılan seçmenlerin % 5,9’u bu konuda fikir beyan etmezlerken, anket araştırma
sorumuza evet cevabı veren seçmenler tanımın değişmesi ile bir bütünlüğün ifade
edileceği görüşünü savunurlarken, hayır cevabı veren seçmenler ise Türk
kavramının birliği, etnik bir kökeni değil bir milleti ifade ettiğini dile
getirmişlerdir. KamuAr’ın anket araştırmasına verilen % 82,7 oranı önemli
derecede halkın anayasadan Türk kavramının çıkarılmaması gerektiği yönünde
belirlenmiştir