SİYASET /
2013-04-22 18:25:41
Tehdit
edenler, araba yakanlar masum oldu; sahip çıkanlar, İzmir'den bu ülkenin
bölünmeyeceğini haykıranlar hedefe kondu.
AKP bir taraftan İmralı canisi ve
dağdaki eli silahlı katillerle kurduğu işbirliğini ilerletebilmek için özel
taviz düzenlemeleri yapıp, diğer taraftan bu kirli oyunu Türk milletinden
gizleyebilmek için MHP ve ülkücüleri tahrik etmeye çalışırken, BDP Eşbaşkanı
Selahattin Demirtaş'tan oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi.
Demirtaş, Kandil katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti:
"PKK'nın geri çekilmesi barış değildir. AKP 'tamam geri çekildiler, Kürt
sorunu çözüldü'derse, bu çok daha büyük bir savaşa yol açar."
AKP, PKK ve uzantılarının bu
tehditlerinin gölgesinde dağdaki katilleri koruyup kollayabilmek için formül
arıyor. Eli kanlı caniler çekilirken asker ve polisin, örgüt militanlarını
"görmezden" gelmesi, Anayasa ve kanunlarımıza göre ağır suç
oluşturuyor. Başbakan Erdoğan'ın PKK katillerinin sınır dışına çıkmasını
valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı düşünüyor. Genelkurmay
Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve Hükümet direktifinde
belirttiği şekilde teröristle mücadelesi devam etmektedir " açıklaması
geldi.
Bütün bu kirli oyunlar oynanırken,
MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP'nin partisi üzerinde oynadığı oyunlar konusunda
uyarılarda bulundu: Bahçeli, " Sayın Başbakanın İstanbul'da halkın kredi
ile aldığı arabanın yakıldığı, şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip
edildiği sokaktaki çatışmalara karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin
milletle buluşma süreciyle başlatmış olduğu açık hava toplantıları serisini
"sokağa inme" olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir.
Bu tahriktir, bu provokasyondur. Ülkücü-Milliyetçi gençliğin sokağa dökülmesi
için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir
hataya düşerse altından kalkamaz " dedi.
AKP-PKK dehşet ittifakı, İzmir'den
gelen rüzgar karşısında ne yapacağını şaşırdı. AKP bir taraftan İmralı canisi
ve dağdaki eli silahlı katillerle kurduğu işbirliğini ilerletebilmek için özel
taviz düzenlemeleri yapıp, diğer taraftan bu kirli oyunu Türk Milleti'nden
gizleyebilmek için MHP ve ülkücüleri tahrik etmeye çalışırken, BDP Eşbaşkanı Selahattin
Demirtaş'tan oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi. Demirtaş, Kandil
katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti: " PKK'nın geri
çekilmesi barış değildir. AKP 'tamam geri çekildiler, Kürt sorunu
çözüldü'derse, bu çok daha büyük bir savaşa yol açar.
“AKP hükümeti PKK ve uzantılarının
bu tehditlerinin gölgesinde dağdaki katilleri koruyup kollayabilmek için formül
arıyor. Eli kanlı caniler çekilirken asker ve polisin, örgüt militanlarını
"görmezden" gelmesi, Anayasa ve kanunlarımıza göre ağır suç
oluşturuyor. Başbakan Erdoğan'ın PKK katillerinin sınır dışına çıkmasını
valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı düşünüyor. Genelkurmay
Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve Hükümet direktifinde
belirttiği şekilde teröristle mücadelesi devam etmektedir " açıklaması
geldi.
Bütün bu kirli oyunlar oynanırken,
MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP'nin partisi üzerinde oynadığı oyunlar konusunda
uyarılarda bulundu: Bahçeli, " Sayın Başbakanın İstanbul'da halkın kredi
ile aldığı arabanın yakıldığı, şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip
edildiği sokaktaki çatışmalara karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin
milletle buluşma süreciyle başlatmış olduğu açık hava toplantıları serisini
"sokağa inme" olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir.
Bu tahriktir, bu provokasyondur. Ülkücü-Milliyetçi gençliğin sokağa dökülmesi
için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir
hataya düşerse altından kalkamaz " dedi.
KATİLLERE
KORUMA FORMÜLÜ
Terör örgütünün ülke içindeki
katillerinin sınır dışına çekilirken asker ve polisin, " görmezden "
gelmesine ilişkin formül arayışı sürüyor. Asker, terör örgütü PKK'ya yönelik
operasyon gerçekleştirirken validen izin alıyor.
Çekilme sürecinde, asker görüntü
alması durumunda yine operasyon için valilikten izin isteyecek. Valiliğin
operasyona izin vermemesi ise " suç " teşkil ediyor. Böyle durumlara
ilişkin ileride " suç duyurusunda " bulunulması durumunda valilerin
yargılanabileceği belirtiliyor. Problemin aşılması için Genelkurmay ve İçişleri
formül arayışında.
AKP'nin dağdaki katiller için
üzerinde çalıştığı yeni düzenlemeye göre; çekilmede güvenliği valiler
yönetecek. Kara birliklerine operasyon yetkili verilmeyecek. Yani Kara
birlikleri kışlada kalacak. Jandarma ve polis güvenlikte daha etkin olacak.
Sınırötesi operasyon için ise tezkerenin verdiği yetki çerçevesinde hükümet
izni gerekecek. Ancak 3497 sayılı Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği
Hakkındaki kanun var. Yasa ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının korunması
Jandarma'dan alınarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na devredilmiş.
Bu yasa ile sınır güvenliğinin
sağlanmasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkili kılınarak bu yetkinin sınır
birliklerince sağlanacağı açıkça anlatılmış. Kanun verdiği yetkiye göre kara
sınırları boyunca tesis edilen sınır bölgesi birinci derecede askeri yasak
bölge sayılıyor. Bu bölgeden giriş ve çıkışları önlemek, suçluları yakalamak,
failler hakkında zorunlu yasal işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç
delillerini ilgisine göre mahalli güvenlik kuvvetlerine teslim etmekle
görevlendirilmiş. Buna göre Sınır Birlikleri sınırları terk ettiğini gördükleri
PKK'lılara müdahale ederek yakalayıp mahalli güvenlik kuvvetlerine teslim etmek
zorundalar. Aksi takdirde başta Kara Kuvvetleri Komutanı ve bölgede görev yapan
sıralı rütbeli askeri personel suçlu duruma düşüyor.
SINIR İÇİ
VALİDEN, SINIRÖTESİ HÜKÜMETTEN
Başbakan Erdoğan'ın eli kanlı
katillerin durumunu valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı
düşündüğü belirtiliyor. Bugünkü uygulamada askere kendiliğinden operasyon
yetkisi veren EMASYA protokolünün kalkmasının ardından yapılan düzenlemede
asker sınır içinde operasyon yetkisini validen, sınırötesi operasyon yetkisini
ise hükümetten alıyordu. Valilerden alınan sınır içi operasyon yetkisi de 6 ay
ile 1 yıl gibi uzun süreli olabiliyordu. Yeni durumda sınır için operasyon için
valilerden uzun süreli yetki alınması uygulamasına son verilerek nokta
operasyon yapılmasına süreli olarak izin verilecek.
DEMİRTAŞ'IN
İFŞAATI
BDP Eşbaşkanı Selahattin
Demirtaş'tan kirli oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi. Demirtaş,
Kandil katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti: Demirtaş, 'PKK'nın
geri çekilmesi barış değildir'dedi.
Çekilme kararını KCK'nın alacağını
ilan eden Demirtaş, " PKK sadece ateşkes ilan etti. 'Ben geri çekilme
kararı verdim ve başlattım'cümlesini henüz kurmadı. Birinci aşamanın başlaması
için PKK'nin geri çekilmesinin başlaması gerekiyor. Şu anda birinci aşamanın
hazırlıkları sürüyor.
Bizim İmralı ve Kandil
ziyaretlerimiz, iletilen mektuplar, Meclis'te kurulan komisyonlar, Akil adam
heyetleri hep birinci aşamanın hazırlıklarıydı. Kandil'e gidişlerimizde gördük
ki pek çok kaygıları var. 'Bizim geri çekilmemizin adı barış değil'diyorlar.
Barış, PKK'nin geri çekilmesi değildir. Barış, Kürt sorununun çözülmesidir.
Yani Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Biz, buna barış diyoruz, Eğer hükümetin
barıştan anladığı, sadece bizim geri çekilmemiz ise bu ciddi bir kriz
yaratacak. 'Eğer üzerimizde bir baskı oluşursa biz yeniden Türkiye'ye silahlı
bir şekilde dönmek zorunda kalabiliriz. Durumu daha da kötüleştirebilir
bu'diyorlar.
BAHÇELİ'DEN
BAŞBAKAN'A UYARI
MHP lideri Devlet Bahçeli, cumartesi
günü gerçekleştirdiği İzmir mitingi dönüşünde, beraberindeki bir grup
gazetecinin sorularını cevaplandırdı. Başbakan'ı yanlış yönlendirenler olduğunu
vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
"Sayın Başbakan İstanbul'da
halkın oldukça rahatsız olduğu, kredi ile aldığı arabanın sokakta yakıldığı,
şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip edildiği sokaktaki çatışmalara
karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin milletle buluşma süreciyle
başlatmış olduğu açıkhava toplantıları serisini " sokağa inme "
olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir.
Bu tahriktir, bu provokasyondur.
Ülkücü-Milleyetçi gençliğin sokağa dökülmesi için bir hazırlığı olduğunun
işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir hataya düşerse altından
kalkamaz. Onun için konuşmasını bilecek. Sokak başka şey, meydan başka şey.
Sokaklar karanlıktır 24 saat açıktır. Meydanlar ise toplu gösteri yasasına göre
belli bir saatte halkla buluşulan alanlardır. "
'ARKA
SOKAKLAR'I SEYRET'
'Sokak'ile 'meydan'ın farklı
olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:
"MHP Türk milletiyle buluşuyor.
Türk milletini uyandırma, iktidarı da uyarma görevini yapıyor. Eğer sokağın ne
olduğunu anlamak istiyorsa, Arka Sokaklar dizisini seyretsin."
Bahçeli, Erdoğan'ın "Terörü
çıkarın MHP'den geriye ne kalır" sözüne, "MHP iktidar olur" diye
yanıt verdi.
Fazıl Say'a ceza verilmesiyle ilgili
sorular üzerine, konuyu takip etmediğini söyleyen Bahçeli, geçtiğimiz günlerde
Meclis'e hakkındafezleke gelmesine gönderme yaparak, şu espriyi yaptı:
"Ömer Hayyam'dan biz de bir
dize okumuştuk. Bir ceza da oradan gelmesin!"
Bahçeli, 27 Kasım 2012'de kendisine
"İslam Dünyası'yla zerre kadar ilişkisi olmayan Genel Başkan" diyen
Başbakan Tayyip Erdoğan'a cevap vermek üzere, "Bu kapsamda Başbakan
Erdoğan'ı şiiri sevdiğini bildiğimden dolayı Ömer Hayyam'ın şu dörtlüğü üzerine
de düşünmeye ve kendi payına düşen hisseyi almaya davet ediyorum" diyerek
"Niceleri Geldi" şiirinden şu dizeleri okumuştu:
"Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi
O gidenler de hep senin
gibiydiler."