24 Ağustos 2013 Cumartesi

AHMETLİ KÖYLERİNDE, BU SICAK YAZ GÜNLERİNDE, ÜZÜM KESME ZAMANI ELEKTRİĞİ KESİLEN KÖYLÜ MAĞDUR!



 Ahmetli M.H.P İlçe Başkanı Orhan Karabina, içme sularında kullanılan sondajların elektrik borçları nedeniyle Ahmetli’de bazı köylerin sondajların elektriklerinin kesilmesini sert şekilde eleştirdi.

         Ahmetli köylerinde içme suyu sondajlarındaki elektrik kesilmesi ile ilgili M.H.P İlçe Başkanı Orhan Karabina, bir basın açıklaması yaptı.

         Ahmetli köylerinde köylerin su şebekelerinde kullanılan sondajların elektriklerinin kesildiğini belirten M.H.P İlçe Başkanı Orhan Karabina, “hükümetin yanlış özelleştirme politikalarının bedeli Türk köylüsüne ödetilmektedir.” Dedi. “Bu yaz günlerinde, hem de tam üzüm kesme zamanı sondajların elektriklerinin kesilmesi yapılacak şey midir? Geçtiğimiz yıl köylerimizde aynı problem olmuş; iktidar partisinin bir vekili tarafından geçici olarak sorun çözülmüştü. Ahmetli köylüsü, köylünün perişan olması demek olan susuzluk probleminin bir an önce çözülmesini beklemektedir.”diyerek açıklamasına devam etti.

         M.H.P İlçe Başkanı Karabina, elektrik dağıtım şirketinin el değiştirmesinden kaynaklanan bu sorunun; Büyükşehir Yasası uyarınca, köylerin sahip oldukları, ilçe belediyelerine devredilen köy mallarının devredildiği belediye veya özel idare tarafından çözülmesi gerektiğini belirtti. İlçe Başkanı Orhan Karabina, “tekrar ifade ediyorum ki; köylerde bu ağustos sıcağında, üzümler kesilirken suların kesilmesi Ahmetli köylüsüne yapılan zulümdür. Bu zulmün giderilmesi için yetkilileri göreve çağırıyorum.” dedi. 


        

Devamını oku...

23 Ağustos 2013 Cuma

AYDIN MİLAS KAYMAKAMLIĞINA ATANAN AHMETLİ KAYMAKAMI FUAT GÜREL TÖRENLE UĞURLANDI




         Aydın Milas Kaymakamlığına atanan Ahmetli Kaymakamı Fuat Gürel, 23 Ağustos 2013 tarihi itibarıyla 4 Yıl 11 Ay görev yaptığı Ahmetli Kaymakamlığı görevinden törenle ayrıldı.

         1970 Iğdır doğumlu olan Ahmetli Kaymakamı Fuat Gürel, 01.9.2008 tarihinde Ahmetli Kaymakamlığı görevine başlamış; ilçenin de 14.Kaymakamı olarak hizmet verdi. İlçede başarılı hizmetlere imza atan Fuat Gürel, Ahmetli Kaymakamlığı önünde yapılan törenle; İlçe Daire Amirleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Köy ve Mahalle Muhtarları, Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı ile  öğretmen ve memurlardan oluşan kalabalık bir heyet tarafından uğurlandı.

         İlçe Kaymakamımız Fuat Gürel’e “Ahmetli Gündem” ailesi olarak yeni görevinde başarılar diler, eşi ve çocukları ile birlikte sağlık, mutluluk ve esenlikler dileriz. 







Devamını oku...

21 Ağustos 2013 Çarşamba

ABD ASKERLERİNE DUA ETMEK NEYİN İMANIDIR?



KÖŞE YAZILARI / 2013-08-21 09:46:39

            ABD ve İsrail'in hedeflerinde yol ve dava arkadaşı olsun diye kurulan AKP'nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında bir konuşma yaptı. Konuşmayı dinleyince her zaman olduğu gibi "Bu ülkede kaç tane Recep Tayyip Erdoğan var acaba?" sorgulamasında bulunduk. Ortadoğu Bölgesinde akan her kanda ve ölümde vebal sahibi olan Başbakan Erdoğan bu tarifteki kendisi değilmiş gibi muhalefet partilerin liderlerine nutuklar atabilmiştir.

            Başbakan Erdoğan demiş ki: Şimdi Sayın Bahçeli çıkmış, 'Başbakan Mısır'daki darbeyi kabullenemedi' diyor. Sayın Bahçeli 'Siz kabullendiniz mi? İçinize sindi mi?' Evet biz kabullenmedik ve kabullenmeyeceğiz, zira Mısır'daki darbeye sessiz kalırsak, yarın aynı tuzağı bize kurduklarında sesimizi çıkarmaya hakkımızı olmaz. Biz Türkiye olarak ilkelerle hareket ederiz ve Sayın Bahçeli sen önce imanının sesini duy ve orada zulme uğrayan çocukların yanında ol."

            Irak'ta 2 milyon Müslüman'ı öldüren, bir o kadarını sakat bırakan, kadınlara tecavüz eden ABD askerlerinin yanında yer almış, onlara her türlü desteği vermiş ve hızını alamamış "ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız" şeklinde dualı mektuplar yazmış Recep Tayyip Erdoğan eğer MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi imanın sesini duymaya davet ediyorsa bundan daha tirajı-komik hadise bulmak zordur.

            Recep Tayyip Erdoğan imanının sesini nerede duymuştur? Irak'ta mı, Suriye'de mi, Libya'da mı, Afganistan'da mı, Mısır'da mı, Tunus'da mı, Filistinde mi?

            Daha geçtiğimiz aylarda "ABD'nin Suriye'ye yapacağı kara harekâtını destekleriz." açıklaması yapmış Recep Tayyip Erdoğan'ın imanı Allah'a mı yoksa ABD'ye mi? İsrail'i korumak için İran'a karşı Türkiye'de "Füze Kalkanı" yerleştirmiş olan ve İran tarafından "Siyonizmin Uşağı" olarak anılan AKP'nin imanı Allah'a mı yoksa İsrail'e mi?

            ABD ve İsrail ortak yapımı olan BOP'un Eşbaşkanı sıfatını taşıyarak MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye "İman" çağrısı yapmak Recep Tayyip Erdoğan'ın haddine midir?

            Her olayda olduğu gibi toplumu kandırmayı marifet sanan Başbakan öyle bir konuşma yapıyor ki, sanki MHP Lideri Devlet Bahçeli Mısır'daki darbeyi ve ölümleri destekliyor.

            Her açıklamasında özet olarak "İnsanlık vicdanı Mısır'daki kara tablo için derhal ve acilen inisiyatif almalı, can kayıplarının, hukuksuzlukların, kural tanımazlıkların ve demokrasi ihlallerinin önüne geçecek iradeyi göstermelidir." açıklamalarında bulunmuş MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'yi Mısır'da darbeyi ve ölümleri destekleme safında göstermek tek kelime ile imansızlıktır.

            MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin AKP'nin ABD/İsrail güdümündeki oyunlarını deşifre etmesi Recep Tayyip Erdoğan'ı çıldırtmaktadır. O yüzden ağzından çıkanları kulakları duymamaktadır. Utanmasa "Mısır'daki darbeyi MHP Lideri Devlet Bahçeli yönetimindeki Ülkücüler yaptı" deme noktasındadır. İslam ülkelerinin işgalinde ABD/İsrail önünde paspas olupta, bugün Müslümanların acısı üzerinden muhalefete saldırmak siyaset yüzsüzlüğü olsa gerek.

            Mısır közlense de, haşlansa da AKP için bir önemi yoktur. İmanını ABD ve İsrail'e teslim etmiş olanlar için önemli olan BOP'un başarılı olmasıdır. Allah'a iman etmekle, ABD ve İsrail'e iman etmenin farkını anlamayanlara da ne deseniz faydasızdır.
YILDIRAY ÇİÇEK

Devamını oku...

Ülkücüyü Kullanmaya Kalkanlara Ülkücü Geçinenlere Sesleniş



Fikri Atılbaz / 2013-08-21 10:00:21
            Kandil'de oturup, AKP iktidarı muktedir olamadığı için, ayakta işeyebildiğinden dolayı her fırsatta, köpek osursa Türkiye Cumhuriyeti Devletini tehdit etme cüretini gösterenlerden Bayık gene açmış o şom ağzını; "AKP hükümeti ciddiyetsizlik ve iki yüzlülükle sürece yaklaşıyor. Demokrasiden korkuyor. Umarım süreç çökmez. Ama eğer AKP böyle devam ederse sadece süreç çökmez, PKK'nın geri çekilmesi bir yana, güneye geri çekilenler kuzeye dönebilir. O zaman da büyük bir savaş olabilir. Ama ben sürecin bu aşamaya gelmesini istemiyorum."
            Bu tür tehditleri yağmuru yer gibi kabullenen iktidar, neredeyse Kandil'den yüzüne değen bu tükürüklere Yarabbi şükür diyebilir. Ancak Türk milleti bu rezillikleri, müptezellerin bu açıklamalarını daha fazla kaldıramıyor. Anlaşılan onlar her Allah'ın günü tehdit ederek, iktidar da sessiz kalarak bu söylemleri ve çaputlarla yapılan gösterileri Türk milletine kanıksatmak istiyorlar. Yalnız unuttukları bir şey var, bu olanlar Türk milletinin kanına dokunmaktadır. Ve Türk milleti, bu rezilliğe bir son vermek ihtiyacındadır.

            Evet, bu tablo "Ben Türk'üm" diyen herkesi rahatsız etmektedir. Hele Ülkücüleri öyle bir kızdırmakta, bilemektedir ki, ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Bu tabloya birileri inandığı için, birileri satılık fiyatlarından dolayı, kimisi bilmeden, kimisi hizmet öyle istiyor, cemaat öyle istiyor diye, birileri de özgür liberalliklerinden evet demektedir. İyi de her şey bir yana Ülkücü olan, Ülkücüyüm diyen biri bu tablodan ötürü kahrolmaz mı? Böyle bir tablo karşısında kahrolmayan biri asla Ülkücü olamaz!
            Geçmişte MHP'nin çeşitli kademelerinde görev yapmış olan, kendisini hala çevresine ve gittiği her yerde Ülkü devi diye tanımlayan ve sırtındaki Ülkü adlı ceketi hiç çıkarmayıp Ülkücülüğü sıfatları yapan çakma ağabeyler, sanal kahramanlar, Ülkücüden ve Ülkücülükten geçinen kendini bilmez hadsizler, çap deyince göbek çevrelerini anlayan çapsızlar yetti gari!

            Milliyetçi Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir partiyle ittifak yapmayacak, tek başına kendi adaylarıyla seçimlere girecek diyor, MHP Genel Merkez bu konuda her daim, ittifak yok diye haykırıyor; ancak bu ağabey postuna bürünmüş zatı muhteremler, Ülkücüleri ve Ülkücü Hareketi pazarlamaya soyunmuşlar. Birileriyle birlikte hareket etme çabası içine girmişler. Sağda solda görünerek, gittikleri adres sahipleri için, "Ülkücüler de bizimle" havası doğurmaya çalışmaktadırlar.
            Bu kokuşmuş zihniyet, böylesi ucuz numaraları kimi zaman iktidar lehine, kimi zaman ana muhalefet adına, kimi zamanda karanlık mahfillerde oluşturulan karanlık mihraklara karışma adına kendilerini cilalamak veya verilen görevi yerine getirmek için yapmaktadır.
            Ülkücü hareket çileye taliptir anladık. Lakin kendi içinde görev yapmış, hala kıyısında köşesinde bulunan bu, Ülkücülüğü ticarethane olarak gören zihniyetin çilesine talip değildir. Ülkücü Hareket ödediği bedelleri, verdiği şehitleri, yaşayan gazileri bu adamları parlatmak, onları pazarlamacı yapmak için vermedi.

            Ülkücü Hareket Allah yolunun yolcularının davasıdır. Kokuşmuş Bizans entrikalarının, kahpeleşmiş politikaların aracı asla olmamıştır. Yazının başında ortaya koyduğumuz tabloya hangi Ülkücü katlanabilir? O zaman bu aklı evveller, siz nasıl olur da şu noktada AKP'yi destekleyelim dersiniz? Aynı şekilde bu noktada CHP'yi destekleyelim dersiniz? Siz kimsiniz, kimleri temsil etmektesiniz?
            Milliyetçi Ülkücü Hareket, birilerinin yazdığı senaryolarda rol almaz, birilerinin üstüne biçtiği elbiseyi giymez.
            Milliyetçi Ülkücü Hareket, "made in" dedikleri gibi yapım Türkiye, MHP der.
            Kendi kıyafetini kendi diker. Namerde muhtaç olacaksa, onların köprüsünü bile kullanmaz.
            Kimseye gebe kalmaz. Yahu birkaç kişi belediyelerde iş bulsun diye, hele birileri kör bağırsaklarını doldursun diye davasını satmaz.
            Ülkücü şeref abidesidir. Karanlık mahallerde pazarlık yapmaz.
            Ülkücü teşkilat adamıdır, Liderinin sözüne aykırı hareket etmez.
            Hala kendilerini Ülkücü diye tanıtıp Ülkücü Hareketin temsilcisi pozuyla Ülkücüleri pazarlamaya kalkışanlar uyarıyoruz, bu davaya, kendinize birazcık saygınız varsa bu işlerden derhal vazgeçin. Yok, böyle davranmaya devam edecekseniz bu davayı terk edin. Ülkücü Hareket kendine ihanet edenleri asla affetmez ve inanın bu davaya ihanet edenlere Yüce Allah rahat yüzü göstermemiştir.
            Ülkücü Hareketi bu şekilde bölüp parçalayacağını sanan çevreler, bu sizlerin bir yerlerinizin açıkta kaldığını gösterir. Ülkücü Hareketin aklını test etmeye, sabrını denemeye kalkışmayın. Bu ne sizin için ne de kullandıklarınız için hiç de iyi olmaz.
Sağlıcakla kalın!

Devamını oku...

19 Ağustos 2013 Pazartesi

BALIKESİR N.E.E. 80 MEZUNLARI ARKADAŞLARI MUSTAFA BASMACI'NIN OĞLUNUN DÜĞÜNÜ İÇİN ÖDEMİŞTE!


80 MEZUNU BİR GRUP N.E.E’LÜ ARKADAŞ BU SEFER DE ARKADAŞLARI 
MUSTAFA BASMACI’NIN OĞLUNUN DÜĞÜNÜNDE BULUŞTU!

            Takip edenler iyi bilir. 1980 Mezunu Balıkesir Necati Eğitim Enstitülü “Kader ve Dava Arkadaşları” yıllardır yılın belli günlerinde önceden kararlaştırdıkları tarihlerde 2-3 gün bir araya toplanır, bu süre içinde birlikte eğlenir-sohbet eder, hasret giderirler. Bu yıl Temmuz’un ilk hafta sonu eşine az rastlanan bu 40 yıllık kader arkadaşları; değerli arkadaşımız Sebahattin Hafızoğlu ve birkaç arkadaşın ev sahipliğinde Samsun’da buluştu ve hasret giderdiler.

            80 Balıkesir N.E.E. Mezunları içinde biri vardır ki; 80 öncesi Balıkesirde Ocak başkanlığı yapmış, bu davanın çilesini çekmiş, yıllardır “Kader Arkadaşları” buluşmasına iştirak etmiş ve arkadaşları arasında çok sevilen bir Mustafa Basmacı vardır. Hayatı boyunca çizgisinden zerre şaşmamış, 1990’lı yıllarda ikamet ettiği memleketi Ödemiş’te ilçe başkanlığı da yapmış, geçtiğimiz Milletvekili Seçimlerinde M.H.P’den İzmir adayı olarak Milliyetçi Ülkücü Harekete hizmete devam etmiştir.

            2013 Temmuzunda Samsun’da Sebahattin Hafızoğlu ve bir grup arkadaşımızın ev sahipliğinde, 2012 Temmuzunda Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ün ev sahipliğinde, 2011’de Mersin Silifke’de Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel’in ev sahipliğinde, 2010 Yılında Balıkesir Akçay’da Ahmet Güney ve Bir Grup Arkadaşımızın ev sahipliğinde, 2009 Yılında Mustafa Basmacının ev sahipliğinde İzmir Ödemiş-Bozdağ’da 40 yıllık bu vefakâr dostlar bir araya gelmişlerdi.

            Geçen ayın 5-6-7 Temmuzunda bir araya gelen bu dostlardan bir bölümü bir ay sonra yine çok sevdikleri dostları Mustafa Basmacı’nın oğlunun düğününde Ödemiş’te bir araya geldiler. Artık çocukları evlenen, hatta torunları olan ve torunlarıyla birlikte düğüne iştirak eden bu yaşlı kurtlar, her ne kadar düğün eğlencesine katılmak isteselerde bir araya geldiklerinde yaşlarını-yaşlılıklarını unutsalarda  düğünde eğlenmek yerine yine sohbet etmeyi-bir arada bulunmanın acısını çıkarmaya devam ettiler.

            Yıllarca çeşitli bahanelerle katılamadığım, bu yıl da arkadaşlarımızla bir arada bulunmayı çok istememe rağmen katılamadığım Samsun buluşmasından sonra, küçük bir bölümüyle de olsa görüşmek; Mustafa Basmacı’nın oğlunun düğününde buluşmak şahsen beni çok mutlu etti. Mustafa Basmacı arkadaşımıza bizleri Ödemiş’te en güzel şekilde ağırladığı için teşekkür ediyor, yeniden hayırlı-uğurlu olsun diyoruz.  Genç çiftler Güner ve Arif’e de ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Düğünde arkadaşlarımızdan 2014 yılı N.E.E Mezunları toplantısının Balıkesir Burhaniye Ören’de olacağını da memnuniyetle öğrendik. Tüm Balıkesir 80 ve öncesi Necati Eğitim Mezunlarıyla 2014 Yılında Burhaniye-Ören’de buluşmak dileklerimizle,
17 Ağustos 2013
Orhan KARABİNA
Fotoğraflar:Kenan KIVRAK
             























































Devamını oku...