Fikri Atılbaz / 2013-08-21 10:00:21
Kandil'de
oturup, AKP iktidarı muktedir olamadığı için, ayakta işeyebildiğinden dolayı
her fırsatta, köpek osursa Türkiye Cumhuriyeti Devletini tehdit etme cüretini
gösterenlerden Bayık gene açmış o şom ağzını; "AKP hükümeti ciddiyetsizlik
ve iki yüzlülükle sürece yaklaşıyor. Demokrasiden korkuyor. Umarım süreç
çökmez. Ama eğer AKP böyle devam ederse sadece süreç çökmez, PKK'nın geri
çekilmesi bir yana, güneye geri çekilenler kuzeye dönebilir. O zaman da büyük
bir savaş olabilir. Ama ben sürecin bu aşamaya gelmesini istemiyorum."
Bu
tür tehditleri yağmuru yer gibi kabullenen iktidar, neredeyse Kandil'den yüzüne
değen bu tükürüklere Yarabbi şükür diyebilir. Ancak Türk milleti bu
rezillikleri, müptezellerin bu açıklamalarını daha fazla kaldıramıyor.
Anlaşılan onlar her Allah'ın günü tehdit ederek, iktidar da sessiz kalarak bu
söylemleri ve çaputlarla yapılan gösterileri Türk milletine kanıksatmak
istiyorlar. Yalnız unuttukları bir şey var, bu olanlar Türk milletinin kanına
dokunmaktadır. Ve Türk milleti, bu rezilliğe bir son vermek ihtiyacındadır.
Evet,
bu tablo "Ben Türk'üm" diyen herkesi rahatsız etmektedir. Hele
Ülkücüleri öyle bir kızdırmakta, bilemektedir ki, ne siz sorun ne de ben
söyleyeyim. Bu tabloya birileri inandığı için, birileri satılık fiyatlarından
dolayı, kimisi bilmeden, kimisi hizmet öyle istiyor, cemaat öyle istiyor diye,
birileri de özgür liberalliklerinden evet demektedir. İyi de her şey bir yana
Ülkücü olan, Ülkücüyüm diyen biri bu tablodan ötürü kahrolmaz mı? Böyle bir
tablo karşısında kahrolmayan biri asla Ülkücü olamaz!
Geçmişte
MHP'nin çeşitli kademelerinde görev yapmış olan, kendisini hala çevresine ve
gittiği her yerde Ülkü devi diye tanımlayan ve sırtındaki Ülkü adlı ceketi hiç
çıkarmayıp Ülkücülüğü sıfatları yapan çakma ağabeyler, sanal kahramanlar,
Ülkücüden ve Ülkücülükten geçinen kendini bilmez hadsizler, çap deyince göbek
çevrelerini anlayan çapsızlar yetti gari!
Milliyetçi
Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi hiçbir
partiyle ittifak yapmayacak, tek başına kendi adaylarıyla seçimlere girecek
diyor, MHP Genel Merkez bu konuda her daim, ittifak yok diye haykırıyor; ancak
bu ağabey postuna bürünmüş zatı muhteremler, Ülkücüleri ve Ülkücü Hareketi
pazarlamaya soyunmuşlar. Birileriyle birlikte hareket etme çabası içine
girmişler. Sağda solda görünerek, gittikleri adres sahipleri için,
"Ülkücüler de bizimle" havası doğurmaya çalışmaktadırlar.
Bu
kokuşmuş zihniyet, böylesi ucuz numaraları kimi zaman iktidar lehine, kimi
zaman ana muhalefet adına, kimi zamanda karanlık mahfillerde oluşturulan
karanlık mihraklara karışma adına kendilerini cilalamak veya verilen görevi
yerine getirmek için yapmaktadır.
Ülkücü
hareket çileye taliptir anladık. Lakin kendi içinde görev yapmış, hala
kıyısında köşesinde bulunan bu, Ülkücülüğü ticarethane olarak gören zihniyetin
çilesine talip değildir. Ülkücü Hareket ödediği bedelleri, verdiği şehitleri,
yaşayan gazileri bu adamları parlatmak, onları pazarlamacı yapmak için vermedi.
Ülkücü
Hareket Allah yolunun yolcularının davasıdır. Kokuşmuş Bizans entrikalarının,
kahpeleşmiş politikaların aracı asla olmamıştır. Yazının başında ortaya
koyduğumuz tabloya hangi Ülkücü katlanabilir? O zaman bu aklı evveller, siz
nasıl olur da şu noktada AKP'yi destekleyelim dersiniz? Aynı şekilde bu noktada
CHP'yi destekleyelim dersiniz? Siz kimsiniz, kimleri temsil etmektesiniz?
Milliyetçi
Ülkücü Hareket, birilerinin yazdığı senaryolarda rol almaz, birilerinin üstüne
biçtiği elbiseyi giymez.
Milliyetçi
Ülkücü Hareket, "made in" dedikleri gibi yapım Türkiye, MHP der.
Kendi
kıyafetini kendi diker. Namerde muhtaç olacaksa, onların köprüsünü bile
kullanmaz.
Kimseye
gebe kalmaz. Yahu birkaç kişi belediyelerde iş bulsun diye, hele birileri kör
bağırsaklarını doldursun diye davasını satmaz.
Ülkücü
şeref abidesidir. Karanlık mahallerde pazarlık yapmaz.
Ülkücü
teşkilat adamıdır, Liderinin sözüne aykırı hareket etmez.
Hala
kendilerini Ülkücü diye tanıtıp Ülkücü Hareketin temsilcisi pozuyla Ülkücüleri
pazarlamaya kalkışanlar uyarıyoruz, bu davaya, kendinize birazcık saygınız
varsa bu işlerden derhal vazgeçin. Yok, böyle davranmaya devam edecekseniz bu
davayı terk edin. Ülkücü Hareket kendine ihanet edenleri asla affetmez ve
inanın bu davaya ihanet edenlere Yüce Allah rahat yüzü göstermemiştir.
Ülkücü
Hareketi bu şekilde bölüp parçalayacağını sanan çevreler, bu sizlerin bir
yerlerinizin açıkta kaldığını gösterir. Ülkücü Hareketin aklını test etmeye,
sabrını denemeye kalkışmayın. Bu ne sizin için ne de kullandıklarınız için hiç
de iyi olmaz.
Sağlıcakla kalın!