31 Mayıs 2013 Cuma

AHMETLİ M.H.P’DEN KÖY ZİYARETLERİNDEN SONRA EV ZİYARETLERİ BAŞLADI




            Dur durak bilmeyen Ahmetli M.H.P İlçe Teşkilatı geçtiğimiz Ramazan ayından beri yapılan köy ziyaretlerinden sonra da, ilçe merkezinde ev ziyaretlerine başladı.

            Ahmetli M.H.P İlçe Teşkilatı geçtiğimiz Ramazan ayından beri sırasıyla Ahmetli’nin bütün köylerini gezmiş; “Büyükşehir Yasası” ile ilgili vatandaşlar bilgilendirilmiştir. Daha sonra yapılan 2.tur köy ziyaretlerinde de köylerin problem ve ihtiyaçları belirlenmiştir.

            Ahmetli Milliyetçi Hareket Partisi olarak yapılan bu köy ziyaretlerinden sonra da şimdi ilçe merkezinde ev ziyaretlerine başlanmıştır. Söz konusu ev ziyaretlerinden ilkini gerçekleştiren İlçe Teşkilatı İlçe Başkanı Orhan Karabina ve Başkan Yardımcısı Kemal Yurttaş’la birlikte Sunay Erdoğan’ı ziyaret ederek karı-koca Erdoğanları partiye üye olarak kazandırdılar. Ergül Erdoğan, şimdiye kadar siyasetle herhangi bir ilgilerinin olmadığını, ama ülkemizin içinde bulunduğu durumun her geçen gün kötüye gittiğini, hem ev hanımı hem de bağda-bahçede çalışan bir bayan olarak bu sefer eşimin yanında siyasette  hem de Milliyetçi Hareket Partisinde üzerimize düşeni yapmak üzere çalışmalara katılacağım dedi. Daha sonra gruba katılan mahalle eşrafından bayan Türkan Saban da Milliyetçi Hareket Partisine üye olmak istediğini, ülkemizin nüfusunun yarıdan fazlasını oluşturan kadınların-özellikle annelerin siyasette de sorumluluk almaları gerektiğini belirterek; bunu zamanında yapamamamız halinde çocuklarımızın geleceğinin olamayacağını biliyorum, bu nedenle de geleceğimizin teminatı Milliyetçi Hareket Partisinde görev almak istiyorum dedi.

            Bu 3 yeni üyenin üyeliğini teklif eden parti üyeleri olarak da ilçe başkanı ve yardımcısı formu imzalayarak “Üye Giriş Beyannamesi” düzenlendi. İlçe Başkanı Orhan Karabina, önümüzdeki süreçte “Aday Tanıtım Proğramı” yapacaklarını, bu proğramda da yeni katılan üyelerimize törenle rozetlerinin takılacağını belirterek; üyeliklerinin hayırlı olmasını, önce 2014 Yılı 30 Martında yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinde, daha sonra da yapılacak Genel Seçimler ile Ahmetlimiz de, ülkemizde AKP İktidarından sizlerin destek ve gayretleriyle kurtulacaktır dedi. 





Devamını oku...

30 Mayıs 2013 Perşembe

BAŞBAKAN'A "MÜNASEBETSİZ" SORULAR



KÖŞE YAZILARI / 2013-05-30 10:32:55
-Sayın Başbakan, CHP milletvekillerinin Suriye ziyaretiyle ilgili olarak hükümetinize bağlı birimlerin çok detaylı çalıştığını, araç plakalarına kadar fotoğraflarla tespit ettiğini söylediniz.
SORU: Mehmet ağanın düğününe gider gibi, ilan ederek ve yasal yollarla Suriye'ye giden milletvekillerinin araç plakasına kadar fotoğraflayabilirken, bir ara da, omuzunda roketatar,elinde bomba, belinde silah, KAÇAK yollarla Irak'ın kuzeyine giden eli kanlı teröristleri de fotoğraflamayı düşünüyor musunuz?
***
-Alkol satışıyla ilgili düzenlemeyi gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için yaptığınızı belirttiniz. Benzer uygulamaların birçok ülkede olduğunu bilen biriyim. Ancaaak;
SORU:Konuşmanızın devamında "İçmek isteyen otursun evinde içsin" diyerek neyi kastettiniz? Sayın Başbakan, alkol evde tüketilince kötü alışkanlık olmaktan çıkıyor mu? Ya da siz bu düzenlemeyi başka bir amaçla yaptınız da, bu son söz ağzınızdan mı kaçtı?
***
-Alkol kullanımı ve satışıyla düzenlemeler yaptınız, tamam. Üstüne de "İçmek isteyen otursun evinde içsin" dediniz, hadi ona da tamam..
SORU: Madem içmek isteyen evinde içsin diye yaptınız. O halde, sizin (Dünyada özel hastane sahibi tek sağlık bakanı olan) Sağlık Bakanı'nız neden Edirne'de MEYHANECİLERİ ziyaret edip, "Bir ihtiyacınız var mı?" diye sordu. Meyhanede içmek, evde içmektir. Meyhaneciler dükkanı eve taşıdı da haberimiz mi yok? Yoksa yine SAMİMİYET sorunu mu var?
***
-Sayın Başbakan, Suriye Devlet Başkanı ile aranızda ne geçti bilmiyorum. Ancak Beşar beyin adıyla ilgili olarak kafamızı karıştırıyorsunuz.
SORU: Suriye liderinin soyadı ESAD mı ESED mi? ESAD, Türk milletinin kulağına daha yakın gelirken, ESED diyerek yabancılaştırmak isteyen psikolojik harekatın diline adapte olmak bu kadar zor mudur?
***
-Sayın Başbakan, Milliyetçiliği bir ayak altına alıyor, bir "Var mı bizden daha Milliyetçi?" deyip başınızın üzerine koyuyor, son konuşmanızda yine "Milliyetçiliği reddediyoruz" diyerek ORTALARDA bırakıyorsunuz.
SORU: Sayın Başbakan, YUKARIDA MI, AŞAĞIDA MI, ORTALARDA MI, Milliyetçilik sizin nerenizde?
***
-Parti grubundaki son konuşmanızda şöyle buyurdunuz:
"Maalesef son 200 yıldır gençlerimiz taklitçi bir anlayışla yoğrulmuştur. Gençlere dayatma yapılmış, çocuklara formatlama yapılmak istenmiştir."
Bugüne kadar mevzuyu hep Cumhuriyete havale eder, en fazla 1923'e kadar vururdunuz. İş bu defa, 1813'e dayandı. Pekiii, Osmanlı padişahı Abdülmecid'in 1839-1861 yılları arasında hükümran olduğunu hesaba katarsak;
SORU: Bu durumda, çocuklarımızın taklitçi yetiştirilmesinde, çılgın kanal projenizi açıklarken "Dedem Abdülmecid istedi, biz yapıyoruz" diyerek hayranlığınızı dile getirdiğiniz, dedeniz Abdülmecid'in payını ne yapacağız?
***
-Eğer 200 yıldır çocuklarımızı TAKLİTÇİ yetiştiriyorsak ve "Dedeniz Abdülmecid'in" dönemi de bu taklitçiliğe ortaksa;
SORU: Siz bu taklitçiliğin nesine hayransınız ve acaba siz kimi taklit ediyorsunuz?
***
-Çocuklarımızın taklitçi yetiştirildiği son 200 yılın 22 yılında, yani yüzde 10'unda iktidar olmuş bir padişah olduğu hatırlanırsa ve siz taklitçileri sevmediğinize göre;
SORU: Abdülmecid'in "ÖLENE KADAR TAHTTAN İNMEYEN" padişah olmasına mı hayransınız?
***
-Dedeniz(!) Abdülmecid, kendisinden 100 yıl önce zevk ve sefa sürülen Lale Devri'nin savurganlıkları yüzünden "Çılgın Kanal Projesini" gerçekleştirecek gücü bulamadı. Ve o "Sefa"günlerini hep nefretle andı.
SORU: Bugünlerde sürdüğünüz sefanın ve saltanatın, 100 yıl sonra nasıl hatırlanacağı konusunda bir fikriniz var mı?
***
-O ki söz Abdülmecid'den açıldı. Eski bir hesabı da kapatalım Sayın Başbakan. Marmaray projesiyle ilgili olarak da şöyle buyurmuştunuz ''Benim dedem istedi. Abdülmecid, 1826'da bunun mimarı.Projesini yaptı ama gerçekleştirmek bize nasip oldu."
SORU-1: 1823'te doğan ve 1839'da Padişah olan bir insan, 1826'da, yani henüz 3 yaşındayken nasıl proje hazırlar?
SORU-2: Tarihler arasındaki (Dikkat buyurun, lazım olacak) "13 yıl" farkı, yeniden yazmayı planladığınız TARİH KİTAPLARIYLA MI kapatacaksınız?
***
-Veee son olarak;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 1997 yılında ilan ettiği "2023 Vizyonu" bir projeydi. Ve siz, ilk kez 2010 yılında "2023 Vizyonu" dediniz. Tesadüfe bakın, tam 13 yıl sonra.
Vallahi son SORU: Dedenizin(!) padişah olmadan "13" yıl önce yaptığını sandığınız projeyi taklitçiliğinizle, "13" yıl sonra sahiplendiğiniz "2023" taklitçiliği, bir alışkanlığın sonucu mudur? Bu nasıl bir alışkanlık ki, "HENÜZ 3 YAŞINDA" bir çocuğa proje yaptırabilmekte?
***
Sorulara cevap bulabilirsek ne ala. Değilse, EVİMİZDE OTURUR, Hakkı Bulut'un acısız arabeskiyle avunuruz:
"HENÜZ 3 YAŞINDA bir kardeşim var,
Seni ondan bile kıskanıyorum"
***                ***             ***
GÜNÜN NOTU: "(S)AKİL"ler, "Gergedan boynuzunda birdirbir oynanmayacağını anladıkları gün" "AKİL"leşecek..



Devamını oku...

29 Mayıs 2013 Çarşamba

29 MAYIS 1453! İstanbul'un Fethinin 560. Yılı Hepimize Kutlu Olsun!



29 MAYIS 1453! 
İstanbul'un Fethinin 560. Yılı
Hepimize Kutlu Olsun!
Orhan KARABİNA
Milliyetçi Hareket Partisi
Ahmetli İlçe Başkanı






Devamını oku...

28 Mayıs 2013 Salı

Ahmetli Şehit Hasan Yarış Halk Eğitim Merkezi’den Yıl Sonu Sergisi Ve Tiyatro Gösterimi




            Ahmetli Şehit Hasan Yarış Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nden 28 Mayıs Salı Günü Yıl Sonu Sergisi Ve Tiyatro Gösterimi etkinliği yapıldı.

         28 Mayıs Salı günü saat 11.00’de İlçe Kaymakamı Fuat Gürel’in açılış kurdelesini kesmesiyle İlçe Daire Amirleri ve Protokolünün katılımlarıyla Ahmetli Şehit Hasan Yarış Halk Eğitimi Ve Bağımlı Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün 2013 Yıl Sonu Sergisi Ahmetli Gençlik Merkezi’nde açıldı. Açılışta protokol üyelerinin yanı sıra kursiyerler ve Ahmetlili bayanlar sergiye büyük ilgi gösterdiler.

            Aynı günün akşamı saat 21.00’de Şehit Hakkı Erdoğan Çok Proğramlı Lisesi Mehmet Üşenmez Konferans Salonunda, Şehit Hasan Yarış Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün Barbaros Ortaokulu Öğrencilerinden oluşan kursiyerlerin hazırladığı, yönetmenliğini Barbaros Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Selçuk Kahraman’ın yaptığı “EMRET KOMUTANIM” Adlı tiyatro oyunu gösterimi sergilendi.

            Tiyatro gösterimine İlçe Garnizon Komutanı Halit Duman, Belediye Başkanı Ahmet Alhan, İlçe Milli Eğitim Müdürü Gündüz Atbaş, Siyasi Partilerin Temsilcileri, Daire Amirleri, Okul Müdürleri ile çok sayıda öğrenci velisi ve vatandaşlar katıldı. Tiyatro gösteriminin sonunda kursiyerlere belgeleri verildi.  















Devamını oku...

27 Mayıs 2013 Pazartesi

MAKAM ARACI SALTANATI




KÖŞE YAZILARI / 2013-05-27 09:50:12
Mutlu bir hafta dileyerek ve size bir rakam vererek başlayalım; "218 milyon lira." Eski telaffuzla "218 trilyon" lira. Bu rakam nedir biliyor musunuz?Hükümetin bir süredir uyguladığı yeni yöntem yüzünden makam araçlarına bir yılda ödenen kira bedeli. Yanlış duymadınız, bürokratlarımız keyifli seyahatler yapsınlar diye milletin cebinden her yıl 218 milyon lira MAKAM ARACI KİRASI olarak ödeniyor.
"Peki en yüksek kirayı ödeyen kim?" diye soran olursa, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç. Kılıç için kiralanan lüks otomobilin aylık kirası 18 bin lira. Yanlış duymadınız, 18 bin lira.Yıllık kira bedeliyse 216 bin lira. Peki otomobilin fiyatı? Bu kira bedeli ile 2 yılda alınabilecek bir otomobil.
Cumhuriyet tarihini neredeyse "Çalma-çırpma" tarihi olarak sunan Başbakan Erdoğan gözünün önünde ve göz göre yaşanan bu tek örnekten bile rahatsızlık dulmuyor.Milletin parasından her yıl 218 milyon lirayı, bürokratlarının MAKAM ARACISALTANATINA harcıyor. Biz ne dersek diyelim, mutlaka bir manevra alanı bulacaklardır. Gelin sözü ilahi adalete bırakalım;
İsrâ Suresi 27. Ayet;
Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.
Başbakan sıkça vurgu yapar dini değerlerimize. Evet konuya da vakıf, eğitimini almış. Ancak, sadece araç saltanatından bile devletin malını, milletin parasını bu kadar pervasızca saçıp savurduktan sonra, bırakın bilmeyi, yutmuş olsanız ne yazar? Bakın bir başka örnek;
"Bir harp sonrasında Hz.Peygamber'e: 'Filanca, falanca şehit oldu' diye tekmil verdiler. O, bunların birisi için şöyle dedi: 'Hayır! İşte o dediğiniz kişi şehit olmamıştır. Ben onu cehennem içinde görüyorum. Sebebi de, kamu malından ( Beytü'l mal'dan) çaldığı bir giysidir." Hz. Peygamber bunun ardından Hattab oğlu Ömer'i çağırarak şu talimatı verdi: 'Git, ey Hattab oğlu, git de insanlara şunu duyur: Cennete yalnız ve yalnız müminler girecektir."
Buradaki ifadeye bakar mısınız? "Devlet malından çalmayı, dinden çıkmakla eşanlamlı" görüyor.
Cevap konusunda ustalığıyla bildiğimiz iktidar üyelerine bu soru yöneltilse eminim verecek cevap bulurlar. Çok sıkışırlarsa; "Çalma bunun neresinde, araçlar için kira ödüyoruz sadece."
E biz de çalma derken, "Kar maskesi takıp, gece yarısı evimize girip, cüzdan aşırıyorsunuz" demiyoruz ki zaten. "Saltanatınız için, size teslim ettiğimiz paramızdan aşırıyorsunuz." Bir nevi emanete hıyanet.
HESAP SORACAKLARA BAKIN !
Bu rakamları görünce aklıma ne geldi biliyor musunuz? Başbakan Erdoğan'ın Devlet Bahçeli'ye hitaben sözleri.
-Sayın Bahçeli, sizin döneminizi her yanıyla araştıracağız.Bekleyin görün.
Bakın, hiçbir şekilde taraf olmadan, samimiyetle diyorum ki, bu küçük(!) örnekle ilgili soru şu;
"Bir yılda makam araçlarına, milletin parasından 218 milyon lira ödeten Başbakan, Başbakan Yardımcısı olduğu günlerde, "Parti çalışmasına gidiyoruz.Devletin makam aracını değil,partinin aracını getirin" diyen Devlet Bahçeli'den mi hesap soracak?
Kanaatim şudur; Soruşturma daha garajda sona erer. Ama diyelim ki yürüdü. Ben size sonuç raporu ile ilgili bir tüyo vereyim. Haysiyetli raportörlerin final cümlesi şu olur; "Yahu biraz edep, biraz haya"
ŞU KİRAYA BAKIN
Saltanat ve savurganlığın tek adresi garaj değil ki. Sözgelimi Enerji Piyasasını Düzenleme Kurulu'nun(EPDK) binası için ödenen aylık kira ne kadar biliyor musunuz? "232 bin lira." Yılda 2 milyon 800 bin lira. Yine eski hesap 2 trilyon 800 milyar lira. Üstelik bina henüz inşaat aşamasındayken kiralandı ve 2 yıllık kira ücreti, yani 5 milyon 600 bin lira da peşin ödendi. Ve inşaat bu parayla tamamlandı. Buna bir de 10 yıllık kiralama garantisini ekleyin, toplamda devletin bir kurumun binası için 10 yılda ödeyeceği kira tam 28 milyon lira.
Şimdi elinizi vicdanınıza, aklınızı da başınıza alıp düşünün, emlakçıların değerlendirmesine göre 7-8 milyon liraya alınabilecek bir binayı 4 katı para ödeyerek 10 yıllığına kiralamadaki eylemin ve sonucunun tarifi, yukarıda alıntı yaptığımız İsra Suresi'nin 27. Ayeti değil de nedir? Üstelik, binayı adamın cebine koyduğun para ile yaptırıp kiralamak emin olun başka ayetlerin de konusu. Peki kim o binanın sahibi? Efendim hepsi birden olmaz ki, onu daha sonra ayrıntılı konuşacağız.
"BATIK BANKACI"YA 13 MİLYON
Bunları yazarken haber hafızamız bakın bize ne hatırlattı? Hani Devlet Bahçeli Başbakan'a sormuştu;
-Batık bankacılarla Bozöyük'te ne görüştün?
Başbakan'da cevap vermişti ya;
-O işadamı Halis Toprak'tır. Ve bakın bakalım elinde '1 tane' fabrikası var mı? Doğruydu, Bozöyük'teki çiftliğinde görüştüğü Halis Toprak'ın "1 tane" fabrikası yok elinde, tam "22 tane" var. Bunu sonraya bırakalım. Asıl mevzu şu;
O bankacılardan biri de Mustafa Süzer'di. "Hadiiiii, kafamızı karıştırma Murat İde" demeyin. Yıllık 2 milyon 800 bin lira kira ödeyen bu EPDK var ya, geçmişte ne yapmıştı biliyor musunuz? İstanbul'daki GÖKKAFES'ten 13 milyon liraya ofis satın almıştı. Yıllık 700 bin lira ortak gider ödenen bu ofis hiç olmazsa satın alınmış. Bir nevi teselli ikramiyesi var. Ama bu GÖKKAFES kimin? Bingoooo; o batık bankacılardan biri olan Mustafa Süzer'in.
Ne güzel değil mi? Devlet Bahçeli'nin, tek cümlelik KİMYA BOZAN sorusu bize ipuçları vermeye devam ediyor. Ve ne yana saparsak sapalım, tüm yollar "ROMA"ya çıkıyor.
**
"VATAN"
Tüm bunlar olup biterken, Torosların eteğinde, Çukurova'da öyle bir "VATAN" dedi ki milletim, Cumartesi gecesi keyifli uyudum. Bir işaretiyle yanına koşup elini öptüğüm Hacı amcanın imanı da meydandaydı, "Kardeşim" diye boynuma sarılan ablalarımın sevgisi de.. Ben boşuna demedim, "Bundan güzel doğum günü, ad günü kutlaması olur mu?"diye. Anamdan sonra,bu kardeşinizi yeniden doğurdunuz. And olsun ki hiçbiriniz "OLMADI MURAT" demeyeceksiniz.


Devamını oku...

26 Mayıs 2013 Pazar

MANİSA, Yuntdağı’nda gün çocukların günüydü



            MANİSA Yuntdağlılar 3. Çocuk Şenliği, Yuntdağ’a bağlı Ortaköy’de gerçekleştirildi. Bu yıl 3. kez düzenlenen çocuk şenliğine katılan Belediye Başkan Vekili Hüseyin Köroğlu, Manisa Belediyesi’nin Büyükşehir Yasası ile birlikte hizmetlerinin genişlediğini belirterek, Yuntdağ köylerine de bu kapsamda hizmetlerin ulaştırıldığını, bundan sonra da dev hizmetlerle bu hizmetlerin ulaşmaya devam edeceğini söyledi.
            Manisa Yuntdağlılar Kültür Yardımlaşma ve Spor Derneği (Yunt-Der) tarafından bu yıl 3.’sü düzenlenen Yuntdağlılar Çocuk Şenliği, Yuntdağı’na bağlı Ortaköy’de gerçekleştirildi. Şenliğe Belediye Başkan Vekili Hüseyin Köroğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Tamer Çipiloğlu, Yunt-Der Başkanı Mustafa Uyumaz ve çok sayıda konuk katıldı. Şenliğin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Mustafa Uyumaz, şenliklerine katkıda bulunan tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. Uyumaz’ın ardından söz alan Belediye Başkan Vekili Hüseyin Köroğlu da, Manisa Belediyesi’nin hizmetlerini anlattı. Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün köylere hizmet konusunda hassasiyet gösterdiğini anlatan Köroğlu, Manisa Belediyesi’nin Büyükşehir Yasası ile birlikte hizmetlerinin genişlediğini belirterek, Yuntdağ köylerine de bu kapsamda hizmetlerin ulaştırıldığını, bundan sonra da dev hizmetlerle bu hizmetlerin ulaşmaya devam edeceğini söyledi.
Manisa Marşı beğeni topladı
            Konuşmaların ardından Manisa Belediyesi Şehzadeler Mehteri bir konser verdi. Mehter Marşı, Genç Osman Marşı, 10. Yıl Marşı gibi marşları seslendiren Manisa Şehzadeler Mehteri, Belediye Başkan Vekili Hüseyin Köroğlu’nun bestelediği Manisa Marşı ile şenliğe katılanları coşturdu. Manisa Marşı, şenliğe katılanlardan büyük alkış aldı. Ardından Osmancalı Ortaokulu, Selimşahlar İlkokulu ve Yunt-Der halkoyunları ekipleri birer gösteri yaptı. Ortaoyunu tiplemeleri ve meydana kurulan oyun aletleri ile gönüllerince eğlenen Yuntdağlı miniklerin mutlulukları gözlerinden okunuyordu.



























Devamını oku...