3 Mayıs 2013 Cuma

3 MAYIS RUHUYLA ORTADOĞU OKUMAK


KÖŞE YAZILARI / 2013-05-03 11:21:25


            Çağın şartları, üretim tüketim biçimlerinin şekillendirdiği insanı, toplum içinde bir birey olarak konumlanmaya zorlamaktadır. Ancak her ne kadar birey olsa da maddi ve manevi bütünlüğüyle birlikte var olan insan, sanat ve edebiyat aracılığıyla bu varlığını sosyalleştirir. Bu süreç insanın yazıyla teması sonucu başlamış ve yazının gelişimi aynı zamanda toplum içinde ferdileşen insanın kendini ifade etme imkanlarının da gelişmesini sağlamıştır. Bu süreç profesyonel anlamda basın yayın hayatının ortaya çıkmasıyla daha sistemli hale gelmiştir.

            Bu çerçevede bir yanıyla birey, ürettikleriyle de sosyal bir varlık olan insan, günümüzde basın yayın aracılığıyla hem kendini ifade etme hem de okuyarak içinde bulunduğu toplumun kültürel, siyasal ve ekonomik varlığını tanıma imkânı bulmaktadır. İnsan davranışlarının öncesinde olması gerekli fikir, bilgi yoluyla edinilir. Globalleşen dünya düzeninin sürüklediği bilgi çağında bu bilgilere erişmede önemli araçlarından biri olan gazetelerdir. Türkiye'de gazetelere ve gazeteciliğe bu pencereden bakıldığında acı bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Hükümet politikalarına teslim olmuş bir basın yayın hayatının Türk milletine yalnızca, Batı'nın projelerine teslim olmuş hükümetin emelleri doğrultusunda suni teneffüs yapmaya çalıştığı görülmektedir. Bu yoğun baskı altında kısık seslerin önemi ve değeri daha da artmaktadır. Türk Milletinin kısık ama yürekli sesi olan Ortadoğu Gazetesi, söz konusu teslimiyete karşı çıkan bir dik duruş sergilemektedir. Ortadoğu'daki İslam coğrafyasının Haçlı postalları altında çiğnendiği ve bizzat Müslüman hükümetlerin buna alet olduğu bir süreçte, Ortadoğu Gazetesinin sesi ve dik duruşu sahiplenilmesi gereken bir kutsiyet arz etmektedir.

            Ortadoğu Gazetesinin Türk milletinin kısık ama gerçek sesi olan gücünü daha da arttırabilmesi için maddi ve manevi anlamda daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Bu durum Ortadoğu gazetesinin kurumsal yaşam alanından çok onun kurulduğu 3 Mayıs 1972 yılından bugüne çizgisinden sapmayan milli yayın politikası ve dolayısıyla Türk Milleti'nin yaşaması içindir.

            İsim babasının Başbuğ Türkeş manevi himayesinin lider Devlet Bahçeli olduğu Ortadoğu Gazetesinde yayımlanan haberler ve köşe yazıları, hem bölgede hem de dünyada olup bitenleri Türkçe okuyan olup bitenlere Türkçe çözümler arayan bir tavrın ürünüdür.

            Olağanüstü bir seviyede bilgi kirliliğinin olduğu ve Türk milleti'nin aklının, akillerle bulandırılmaya çalışıldığı bu günlerde, Ortadoğu Gazetesinin daha fazla okunması ve yaygınlaşması gerekmektedir. Günlük hayat şartları içerisinde cüzi bir maddi bedeli olan gazetenin, bu maddi bedelin çok daha ötesinde dillendirdiği milli değerleri ve Türkçe bakışı, tanıdıklarımızla birlikte abonelik sistemiyle geniş kitlelere ulaştırmak hepimizin görevidir.

            MHP Lideri sayın Devlet Bahçeli'nin gazetedeki zayi ilanlarını bile okuduğu ve gündemi Ortadoğu özelinde sıkı takip ettiği bir hakikatken onun vizyonunun takipçilerinin de aynı kaynaktan beslenmesi kadar doğal bir şey olmamalıdır.

            Büyük bir fedakarlıkla yayın hayatına devam eden Ortadoğu Gazetesinin müptelası olan ve yazılarımızı okuyup bizlere bir şekilde ulaşıp duygularını paylaşan tüm duyarlı dostlara müteşekkiriz. Allah gazetemizi okuyandan da okutma gayretinde olanlardan da razı olsun. Sabah şafak sökmeden elektrikli bisikletiyle köpeklerle mücadele ederek tüm Mezitli' ye gazetenin dağıtımını üstlenen ve bununla da kalmayıp mesai başlamadan tüm haberleri ve köşe yazılarını okuyup kafasına takılanları da erkenden bizi arayarak soran ve bakkala gelen her müşterisine önce gündemi Ortadoğu üzerinden değerlendiren Bekir ağabeyimize ve onun gibi nice adsız kahramanlarımıza yürekten şükranlarımızı sunarız.

            Öte yandan Ortadoğu Gazetesi giren işyeri ve evlerin milli reflekslerinin ve camiamızın gündemine olan hakimiyetlerinin ve etrafına sürekli milli propaganda yapma ihtiyacı hissetmenin en bariz örneğini yaklaşık dört yıldır Ortadoğu abonesi olan Osmaniye sebze hali esnaflarından ağbeyim Kadir ERSOY'da gözlemleyebiliyorum. Elbette bu durum tüm okurlarımız için geçerlidir ama somut bir sosyolojik gözlem için bu örneği vermek istedim. Orhan KARATAŞ ve Yıldıray ÇİÇEK tiryakisi olan ağabeyimiz benim yazılarımı da yer yer eleştirip daha anlaşılır yazamam gerektiğini söyler ben de ona her yazarımızın bir hedef kitlesi olduğu ama tavsiyelerine de uyacağımı söylerim.
            Ortadoğu Gazetesiyle gündemi takip eden insanımız, gerçekleri bilmenin ve olayları Türk Milleti'nin gözünden okumanın sorumluluğu kapsıyor ve sessiz kalamayarak gelişmelere karşı her ortamda düşüncelerini ifade etme ve çevresini uyarma ihtiyacı hissediyor. Kısacası düşünen bir beyin, hisseden bir yürek ve haykıran bir ses oluyor.

            Tüm bu gerçeklerden hareketle Memleketin gidişinden rahatsızlık duyan tüm yürekleri Ortadoğu Gazetesi'nin kuruluş yıldönümü olan 3 Mayıs ruhunda buluşmak üzere gazetemizi okumaya okutmaya ve çevrenizdeki abone sayısını arttırmaya davet ediyoruz.

            3 Mayıs Türk Milliyetçileri günümüz; acı hatıraların direnişe ve bayrama çevrildiği bir gün olarak yeniden milli dirilişin vesilesi olsun inşallah…

Doç. Dr. Ruhi Ersoy



Kaynak: http://www.ortadogugazetesi.net/haber.php?id=28625