28 Şubat 2013 Perşembe

MHP çiftçinin yanında




EKONOMİ / 2013-02-27 16:10:02
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, İzmir'de yaşayan köylümüzün ve çiftçimizin bankalar tarafından ipotek edilerek el koyulan tarlaları ve arazileri ile soya üreticimizin mağduriyeti hakkında TBMM'ye 4 yazılı soru önergesi verdi. Tanrıkulu "Son on yıldır " Köylü milletimizin efendisidir " anlayışı unutulmuş, köylü ve çiftçi vatandaşlarımız kaderlerine terk edilmişlerdir" dedi.
Konu hakkında açıklama yapan Tanrıkulu; "Tarımla geçimini sağlamaya çalışan İzmirli köylümüz, çiftçimiz başarısız tarım politikaları neticesinde başta Bakırçay ve Menderes havzalarında olmak üzere bankalara borçlanmakta, ancak ya öngörülmeyen doğal afetlerin zararlarından, ya da ürettiği ürünün para etmemesi nedeniyle bu borçlarını ödeyememektedirler.
Bu olumsuz durumun sonucunda bankalara ipotek ettirdikleri tarlaları, bahçeleri ellerinden alınarak durum daha da vahim hale getirilmektedir.
Son on yıldır " Köylü milletimizin efendisidir " anlayışı unutulmuş, köylü ve çiftçi vatandaşlarımız kaderlerine terk edilmişlerdir.
Bugün ailecek, aylarca uğraşıp ürettikleri ürünler masraflarını karşılamamakta, buna mukabil bankalar kıskaç altına almakta ve birçok alanda su ve elektrik sayaçları borçları nedeniyle sökülmektedir.
ON YIL ÖNCE PARA EDEN ÜRÜNLER ARTIK PARA ETMİYOR
AKP ise 'tarım destekleri veriyorum' söylemiyle bütün bu olumsuzlukları görmezden gelmekte ve uzun yıllardan bu yana çözüm için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmemektedir.
Hal böyle olunca; bir sonraki dönemin ürününü ekebilmek, yetiştirebilmek için bankalardan kredi kullanan çiftçimizin borcunu biraz geciktirmesi, tarlasının, arazisinin bankalar tarafından el koyulmasıyla sonuçlanmaktadır.
Çiftçimiz, köylümüz hiçbir dönem bu kadar sahipsiz, bir başına bırakılmamıştı. On yıl önce para eden ürünleri artık para etmiyor.
Bu yetmiyormuş gibi yem fiyatları arttığında; yem girdilerinden soyanın, yerli hasat mevsimi olan 2012-Eylül ayında gümrük vergilerinin indirilmesi ile yerli soya üreticilerimiz de mağdur edilmiştir. Oysa bu mağduriyet; soya ithalatındaki gümrük vergilerinin hasat mevsimi olan Eylül ayında değil de, yerli soya stokunun bittiği Şubat veya Mart aylarında indirilmesiyle önlenebilirdi.
Ancak böyle bir zihniyetin iş başında olmaması ülkemizde tarımı bitirme noktasına getirerek, tarihinde ilk kez saman ithal eden bir sürece getirmiştir. Tüm bu olumsuzlukları giderilmesi ve çiftçimizin rahat bir nefes alabilmesi için TBMM'de vermiş olduğum yazılı önergelerimle bu mağduriyetlerin giderilmesini bekliyorum." diyerek, her alanda yaşanan sıkıntıların gün geçtikçe arttığını dile getirmiştir." dedi.