Mustafa ERTEKİN
/ 2013-01-13 09:06:27
Türkiye'nin
meselelerine "çözüm" değil, "kılıf" üretme
alışkanlığını sürdüren İktidarın geldiği İmralı durağında işler karışmıştır…
Oslo'dan
başlayan maceranın İmralı'da sahne değiştirmesi filmi sonu tahmin edilemeyen
bir meçhule dönüştürmüştür.
Kandilden
kesilen "racon'un" Paris'te hesaplaşmaya dönüşmesi çıkmaz
sokakta başka hesapların yapıldığını gösteriyor.
Yerel
seçimler bir yıl kala vizyona sokulan "çözüm siyaseti" dipsiz
bir kuyuyu andırmaktadır.
AKP-CHP-BDP
koalisyonunun yeni maceralara yelken açması ile MHP siyaset limanında
yalnızlaştırılmak istenmesi gerçekten manidardır…
Medyanın
"kalemşorları'nın" harekete geçirilmesi MHP liderinin adeta yaylım
ateşine tutulması insafsız planların varlığına işaret etmektedir. Şimdi
maskeler düşmüş emeller ortalığa saçılmıştır.
Maskelerin
düşmesi ilk ortaya çıkan tabloda MHP'nin yalnızlaştırılması bakışta sarsıntı
gibi gözükse de gerçekte Bahçeli'nin devlet adamlığı ve vizyon farkını da
ortaya koyuyor. Bahçeli'nin tercihi millet iradesinin sesi olmuştur.
MHP'ye
karşı ortaya konan siyasal operasyon sürerken, Bahçeli'nin"Madem
İmralı'ya ziyaret sıklaşmıştır, değil mi ki terörist başına gitmek
kutsanmıştır; bu durum karşısında İmralı'daki terörist sizin olsun. Bilininiz
ki ben de Silivri'ye gidip, terörist olmakla ve terör örgütü kurmakla suçlanan,
bize göre de terörle mücadelede tarihi vazife üstlenen ve bu konuda eşsiz
hizmetleri bulunan 26'nci genelkurmay başkanımızı ziyaret edeceğim ve onunla
Allah'ın izniyle kısa süre içinde kucaklaşacağım." Sözleri
ciddi bir yol ayrımına gelindiğinin ilk işaretini vermektedir... Bu keskin bir
farklılaşma olarak değerlendirilebilir.
Sayın
Bahçeli'nin ortaya koyduğu sert ve net tavır meselenin boyutunu ortaya
koyarken, MHP liderinin millet ve demokrasi konusundaki "vizyon
farkını" da ortaya koymaktadır…
İmralı
görüşmelerinin ardından ortaya çıkan tablo buz dağının önyüzü olsa da, arka
planda belirginleşen hedef belki de ülkenin modüler sisteme dönüştürülmesidir.
Bu sebeple
MHP'nin siyasal duruşuna sabotaj yapılmak istenmektedir!.
CHP'nin,
AKP'nin ve BDP'nin muhteşem üçlü oluşturmasının ana sebebi önümüzdeki "üç
seçimde sandıktanrant" paylaşma operasyonudur…
Çünkü
MHP siz bir siyaset tüm partilerin işine gelecek bir hayaldir..
Peki,
MHP'siz bir siyaset neden istenmektedir?
Birincisi
MHP'nin olduğu bir meclisten hayalî düşünceler içeren "özerk yapı"
veya "Türklük kavramının değiştirilmesi" gibi bir anayasa taslağının
geçmesi mümkün gözükmemektedir.MHP komisyonda direnmektedir!
Ayrıca
"Habur rezaletinin ve İmralı trafiğinin" millette yarattığı infial
başka bir sebebi oluşturuyor. MHP'nin millet iradesinin sesi
olmasıistenmemektedir.
Belki de
Sayın Bahçeli'nin Oslo da yapılan görüşmeleri ortaya çıkarmış olması Sayın
Bahçeli'yi ve partisini hedefe yerleştirmiştir. Çünkü AKP bu görüşmeyi itiraf
etmek durumunda kalmıştır.
MHP
lideri Sayın Bahçeli'nin "önce milletim" prensibi ile elini
arı kovanına çomak sokması ayrı bir sebep oluşturuyor. Millet iradesinin sesi
oluyor!
Meclis
komisyonunda bulunan yeni anayasa taslağı ve içeriğinde yer alması istenen "Anadilde
eğitim, Türklük kavramı" gibi farklı istekler karşısında direnç
gösteren MHP'nin "oyunları bozması" hedef seçilmesinin
sebeplerinden birisidir.
İmralı
Görüşmelerinden sızan bilgilere göre "masum kültürel" talepler
olarak sunulan isteklerin"siyasi ve ayrılıkçı" taleplere
dönüşmesi ihtimali tedirginlik yaratırken AKP'yekendi partisinde bile öfke
başlatmıştır…
Haliyle
anketler AKP'de ciddi oy kayıpları yaratacağını göstermektedir..
Ayrıca,
MHP lideri Bahçeli'nin nerdeyse her gurup konuşmasında yaptığı tarihi
uyarıların haklı çıkması AKP içinde MHP öfkesini kabartmıştır.
Şimdi deKaranlık
odalardan yönetilenmedya tetikçileri salya sümük saldırıya geçirilmiştir.
Yandaş medya yan çizmeye başlamıştır.
Bu
noktada Sayın Bahçeli'ye ve MHP ye yapılan küstah saldırıların sebebine daha da
geniş perspektiften bakmakta yarar vardır!
Türkiye'nin
jeopolitik önemi açısından siyasi yapısının projelendirilmesi çalışması olarak
görülmesi de gerekir.
Bu
süreçte ortaya atılan "özerklik" vesaire gibi "abuk-subuk"
talepleri kabul etmeyecek olan MHP'nin yıpratılması acaba tesadüf mü?
Kuzey
Afrika'dan başlayan Arap baharının ve BOP ayağının yaşananlarla ilgisi acaba
nedir?
Bu
süreçte MHP'siz bir siyasal yapı düşünmek bence hayalciliktir.
Ne
diyelim, Allah akıl fikir versin…
Kaynak:http://www.ortadogugazetesi.net/makale.php?id=12430