10 Ocak 2013 Perşembe

Büyükşehir Belediyesi Kanunu Manisa’da Tartışıldı



 BÜYÜKŞEHİR Belediye Kanunu’na yönelik İç İşleri Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği işbirliği ile düzenlenen toplantıda konuşan Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa’ya büyük şehir statüsü verilme sürecinde kentteki seçilmişlerin ve vatandaşların görüşünün alınmadığını vurguladı. Kurulacak olan iki belediyeye halkın istediği Şehzadeler ve Mesir isimlerinin verilmesi talebinin bile göz ardı edildiğini söyleyen Başkan Ergün, “Katılımcı demokrasiden bahsedilemeyecek bu süreçte birileri Ankara’da oturdu ve Manisa’ya iki belediye kurma kararı verdi. Malum bir şekilde sınırlar çizildi ve oyun sahnelenmeye hazır hale getirildi” dedi.
              İç İşleri Bakanlığı ve Türkiye Belediyeler Birliği işbirliği ile 6360 Sayılı Kanun Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Anemon Otel’de düzenlenen bilgilendirme toplantısına Vali Halil İbrahim Daşöz, Vali Yardımcısı Necmettin Yalınalp, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Belediye Başkan Yardımcıları Nursel Ustamehmetoğlu, Funda Solak, Hasan Eryılmaz, Tamer Çipiloğlu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Katran, İl Mahalli İdareler Müdürü Polat Yılmaz, belediye daire müdürleri ve idari personeli, ilçe kaymakamları, ilçe belediye başkanları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Mehmet Keleş, toplantının 6360 sayılı büyükşehir yasası çerçevesinde 13 büyükşehir belediyesi ve 26 ilçe kurulmasına ilişkin kanun ve kanun hükmündeki kararnamelere yönelik bilgi vermek amacıyla söz konusu tüm illerde düzenlendiğini belirtti.
Görüş Alınmadan Kanun Çıkarıldı
          Toplantıda yaptığı konuşmayla büyükşehir yasasının, kentin değerlerinin hiçe sayılarak, hiçbir konuda kentte yaşayanların yahut seçilmişlerin görüşlerinin alınmayarak kanunlaştığını belirten Belediye Başkanı Cengiz Ergün, bu süreçte katılımcı demokrasiden bahsedilemeyeceğini belirtti. Başkan Ergün, Manisa’nın geleceği için önemli olan fakat gerçekleştirilmesinde geç kalınmış toplantıya ev sahipliği yapmalarından duyduğu memnuniyetini ifade ederek şöyle konuştu, “Geç de olsa ilk kez Manisa için hayati önem taşıyan bir konuda, büyükşehir yasası konusunda bir bilgilendirme toplantısı düzenleniyor. Bilindiği üzere, seçim öncesi söylentilerle başlayan ve yaklaşık bir yıldır 13 il ile ilgili kanuni durumun görüşüldüğü “Büyükşehir Belediyesi Kanunu”, Kasım ayındaki son düzenlemelerin ardından genel kurulda oylanarak, ilk seçimlerin ardından uygulanacağı günü beklemeye başladı. Fakat başlayan bu süreç belirsizliklerle devam etmektedir.”
Ok Yaydan Çıktı Oyun Sahnelenmeye Başladı
         Manisa’nın büyükşehir olması sürecinin belirsizliklerle başladığını, beraberinde tartışmalar ve soru işaretleriyle apar topar kanunlaştığını söyleyen Başkan Ergün, “Yani ok artık yaydan çıktı. Hedefi tutturup tutturmayacağı kaygısı bizlere kaldı. Bizim bu süreçle ilgili kaygılarımızın yanı sıra yanlış bulduğumuz taraflar var. Öncelikle bu kanunda her fırsatta bahsedilen katılımcı demokrasiden eser olmadığını en başından gördük. Nasıl mı gördük? Birileri Ankara’da oturdu ve kanun çıkarmadan önce, merkez nüfusu yaklaşık 340 bin olan bir kente iki yeni belediye kurma kararı verdi. Bu kararı verirken de hangi hesaplar yapıldı ve neye göre sınırlar belirlendi bunlara hiç girmiyorum. Çünkü bizlerce malum bir şekilde sınırlar çizildi ve oyun sahnelenmeye hazır hale getirildi. Elbette bizi üzen konuların başında bu kentin değerlerini hiçe sayarak, hiçbir konuda bu kentte yaşayanların yahut seçilmişlerin görüşlerinin alınmaması oldu. Örneğin, henüz kanun hazırlıkları yapılırken yeni kurulacak belediyelerin isimleri açıklandı. Hem de kimseye sormadan, kamuoyunda tartışılmadan. Biz halktan gelen tepkiler üzerine müdahil olduk. Milletvekillerine konuyu aktardık, anket yaptık ve halkın istediği isimler olan Şehzadeler ve Mesir isimlerini ön plana çıkardık. Ancak sesimizi duyan olmadı” diye konuştu.
Vatandaşların Mağduriyeti Ne Olacak        
         Büyükşehir yasasıyla ilgili yaptırımlara yönelik fikirlerini şimdiye kadar hiçbir platformda açıklama fırsatı bulamadıklarını belirten Belediye Başkanı Cengiz Ergün, yasanın dezavantajlarının da göz ardı edildiğini söyledi. Başkan Ergün, “Manisa merkezde iki belediyeye gerek var mıydı? Bunu sorgulamamız lazım. Yeni geçen kanuna göre ilk yerel seçimden sonra büyükşehir belediyesi kent merkezine üç saat uzaklıktaki Demirci’nin, Selendi’nin köylerine nasıl hizmet götürecek bunu konuşmamız lazım. Kapatılacak beldelerde kazanılmış haklar ne olacak? Katılımcı demokrasinin gereği olan yerel halkın yönetime katkısı bu yasa ile bitmiş olmayacak mı? Bunu sorgulamamız lazım. Koordinasyon merkezi adı altında kurulacak bu merkez belediyelerin yaptırım gücünü elinden almayacak mı? Muhalefette kalan belediyeler yatırımlarını yaparken merkezi hükümete bağlı koordinasyon merkezleriyle ne kadar uyum içinde çalışacak? Olası bir uyumsuzlukta vatandaşın mağduriyeti ne olacak? Bunu sorgulamamız lazım. Mahalle haline getirilen köylerde vergiden bihaber vatandaşımız, sembolik bir bedelle kullandığı içme suyuna ne kadar vergi ödeyecek? Derme çatma evine ne kadar emlak vergisi gelecek? Köylerdeki, beldelerdeki esnafın vergi durumu ne olacak? Bunların cevaplarını vatandaşların öğrenmesi lazım” dedi.
Gizlenen Gerçekler Ortaya Çıkmalı
        Büyükşehir yasasıyla ilgili gizlenen gerçekleri herkesin bilmesi gerektiğini belirten Başkan Ergün, yasayla beraber vatandaşa getirilen yüke yönelik şöyle konuştu, “Köylü evi, tarlası, arsası ve arazisi için artık emlak vergisi ödeyecek. Hem de büyükşehir tarifesi üzerinden yani yüzde 100 artırımlı bir şekilde vergilendirme uygulanacak. Ayrıca bu vergilendirmelerin dışında yüzde 10’u oranında da taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı ödenecek. Her ne kadar 5 yıl vergi alınmayacak dense de köylü vatandaşımızın artık çöp vergisi ödeyecek hem de büyükşehir tarifesi uygulanacak. Yine köydeki esnaf ve sanatkarların vergi yükümlülükleri büyükşehre göre oranlanacak. Her ay KDV, üç ayda bir gelir vergisi ve stopaj beyannamesi verecek. Yine köy muhtarları ile köylerin katip korucu, imam bekçi gibi hizmetlilerine köy bütçesinden ödenen ücretler, çiftçi mallarını koruma bekçilerinin ücretleri ile ilgili gelir vergisi istisnası kalkacak. Köylere ve köy birliklerine ait taşınmaz ve işletmeler emlak vergisi ödemeye başlayacak. Köylü vatandaşımızı 5 yıl sonra aşağıdaki vergileri büyükşehir artırımıyla ödeyecek. Bunlar; İlan Reklam, Eğlence, Haberleşme, Yangın Sigorta Vergisi, İşgal Harcı, Tatil Günleri çalışma ruhsatı, Kaynak Suları Harcı, Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı, Ölçü ve Muayene Denetleme Harcı, Bina İnşaat Harcı, İşyeri Açma Harcı, Sağlık Belgesi Harcıdır.”
 Vatandaşlar Önünü Göremiyor
          Yetkililerin ortaya çıkıp soruları yanıtlaması gerektiğini vurgulayan Başkan Ergün, önlerini görmeden çıkılan yolda oy kullanacak vatandaşlar ve seçilmişler olarak şuan neyle karşılaşacaklarını bilmediklerini söyleyerek, “Kimse kusura bakmasın; olumsuz bir tablo çizmek istemiyorum ama birilerinin bu sorulara cevap vermesi gerekiyor. Aslında olması gereken, büyükşehir yasa tasarısı görüşülüp kanunlaştığından itibaren yürürlüğe girmesiydi. Tüm bu belirsizlikler en azından seçim sürecine kadar aşılabilir ve seçimde vatandaş belirsizliğe değil, her şeyiyle net bir şekilde büyükşehir için oyunu kullanabilirdi.   Ancak gelinen noktada artık yapacak bir şey yok. Bekleyip neler yaşanacağını hep birlikte göreceğiz” dedi. Yeni oluşumla beraber kurulacak olan belediye ve kaymakamlıkların bina olarak nereyi kullanacaklarının da netleşmesi gereken sorunlardan biri olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “Yasayla 2 tane merkez ilçe belediyesi, 2 adet kaymakamlık ve büyükşehir belediyesi için kullanılacak yeni binaların, 2014 Yerel Seçimlere kadar ne şekilde belirleneceği de netleşmesi gereken sorunlardan biri olarak karşımızda durmaktadır” dedi. 
Ortak Hizmet Projeleri İsabetlidir
         Büyükşehir yasasının uygulamadaki olumlu taraflarına da değinen Belediye Başkanı Cengiz Ergün, “Elbette bu yasanın iyi tarafları da var.  Bunlar çok fazla olmasa da özellikle belediyenin kaynaklarının artacak olması ve merkezi hükümetten gelecek ödeneğin büyükşehir statüsüne göre arttırılması yerel yönetimlerin ellerini güçlendirecek. Özellikle atık su arıtma, çöp ayrıştırma, Katı Atık Depolama Tesisleri ve çevre konularıyla, Gediz Eylem Planı kapsamında Gediz’in temizlenmesi gibi diğer büyük yatırımların hayata geçirilmesi konularında inşallah daha hızlı hareket etme olasılığı gündeme gelecektir. Yatırımların büyük kaynaklarla yapılması maddi açıdan kolaylaşacak. Yine büyük yatırımlarda ödenek artışı özellikle şuan yaşadığımız ekonomik hareket kabiliyeti sıkıntısını ortadan kaldıracak ve yönetimler yatırım yapmaktan çekinmeyecekler ve korkmayacak. Bunun yanı sıra büyükşehir belediyelerinin kamu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararı olan dernek ve vakıflar ile ortak hizmet projelerini gerçekleştirebilecek olması isabetli bir durum. Ayrıca mabed, amatör spor kulüpleri gibi oluşumlara belediyelerin yardım yapmaktaki olumsuz görüşün ortadan kaldırılması da şuan yaşadığımız sıkıntılı durumları ortadan kaldıracak nitelikte. Netice itibariyle her şeyin en iyisini hak eden Manisalılara büyükşehir yasasının da hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Umarım her şey yolunda gider ve süreç sorunsuz atlatılır. Toplantıya katılan ve bizleri bilgilendirecek tüm konuşmacılara şimdiden teşekkür ederim” dedi.
Kentin Plan Bütünlüğü Sağlanmalıdır
          Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün ardından söz alan Vali Halil İbrahim Daşöz de Manisa’nın büyük şehir olması ile beraber, gelecek yıllardaki nüfus artışına avantaj çalışmalar yapılabileceğini, özellikle plan bütünlüğü konusundaki eksikliklerin giderilebileceğini belirtti. Vali Daşöz şöyle konuştu, “Planlama bugünden geleceğe bakmaktır. Bu amaçla Manisa merkezinin ileride 1 milyon nüfusa sahip olacağı planlanmalıdır. Örneğin somut bir örnek verecek olursak Muradiye’de OSB var. Manisa’ya ait Türkiye’nin gelişmiş iki-üç OSB’sinden biri var. Eğer bunlar bir plan bütünlüğü içinde olsaydı Muradiye’de gecekondu gibi ikinci bir organize sanayi bölgesi olmazdı. Alt yapısı olmadığı için ya da şehir planlama bütünlüğüne uymadığı için gecekondu tabirini kullanıyorum. Büyükşehir yönetimlerinin en önemli gerekçesi imar bütünlüğünü, nazım ve master plan bütünlüğünü sağlamaktır. Ondan sonra uygulayıcı aktörlerle nazım planı arasındaki ilişki ayrı bir konudur. Dolayısıyla bu anlamda plan bütünlüğü açısından büyükşehir her zaman savunuluyor. Küçük küçük çok sayıda plan otoritesinin bazı yatırımları hızlı bir şekilde tek başına yapmaları mümkün değildir. Nitekim Gediz Eylem Planı’nda çok başarılı olduğumuz söylenemez. Aslında bu 4 ili ilgilendiren bir konu. En çok Manisa’yı ve pek çok belediyemizi ilgilendiriyor. Ama bugüne kadar sıvı ya da katı atık anlamında çok büyük mesafe kat edemedik” Vali Daşöz’ün ardından İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İlhami Aktaş, 6360 Sayılı Yasa’ya göre yapılacak devir, tasfiye ve paylaştırma iş ve işlemleri ile mahalli idarelerde oluşacak ihtiyaç fazlası personelin tespiti ve kamu kurumlarına devrine yönelik bilgilendirmede bulundu. Toplantı soru cevap bölümüyle sona erdi. 
http://www.manisa.bel.tr/icerik/27/4610/buyuksehir-belediyesi-kanunu-manisada-tartisildi.aspx