GÜNCEL / 2013-03-26 16:55:03
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, " Bilmez misiniz ki
Ülkücü Hareket memleketimizin en cesur, en fedakar çocuklarının otağıdır.
Memleketin her karış toprağında mücadele eden Ülkücüler önce bu ülkenin, sonra
Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin öz evladıdır" dedi. Milliyetçi-
Ülkücü camiaya yönelik saldırıların arttığına dikkat çeken Kılavuz, "Bu
saatten sonra artık hiç kimse milleti, devleti, Lideri ve evlatlarını kirli ağızlarına
malzeme etme hadsizliğine kalkışmasın. Bu yanıtımız anlayan herkes için bir
ihtardır" uyarısı yaptı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, "Ülkemizde
kurgulanan ihanet sürecinde AKP ve BDP kol kola girerek Ülkücü Harekete
pervasızca saldırıya geçmiş, ihanet çerçevesinde rol paylaşımına girmişlerdir.
" dedi.
Son günlerde Milliyetçi-Ülkücü camiaya yönelik iftira ve
saldırıların arttığına dikkat çeken Kılavuz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada
şunları kaydetti:
"Bir yandan emperyalizmin derebeyi, feodalitenin İtalyan kesim
takım elbiseli maraba ağası Sırrı Sakık var. Diğer yanda ise gittiği her yerde
ağzından sürekli hakaret ve sataşma dökülen Mehmet Ali Şahin.
O İLMEK
BEBEK KATİLİNİN BOYNUNA GEÇECEK
Hadi diyelim ki Sırrı Sakık kendince meşrebinin gereğini yapıyor.
Biliyor ki dün asılması için evet oyu veren tek partinin onurlu genel başkanı,
günü geldiğinde o ilmeğin bebek katilinin boynuna geçmesini sağlayacak. İhanete
hiç bir vakit geçit vermeyecek, tezgahı bozacak. Korkusu bundan öfkeye ve saldırganlığa
dönüşüyor.
Ve kıymeti kıyafetinden menkul bu post-modern köle tüccarı biliyor
ki bir gün gelecek, söylediği sözlerin de içinde bulunduğu ihanetin de bedelini
ödemek zorunda kalacak. O zaman geldiğinde sanal alem kahramanları da, klavye
Don Kişot'ları da Türklük önünde hesap verecek.
Peki siz Mehmet Ali Şahin, siz ne oldu da bu hale geldiniz? Bu
üslubu hangi akla hizmet benimseyebilirsiniz? Ülke yangın yerine dönmüşken,
üniversitelerde okuyan gençler Çanakkale şehitlerini andıkları için satırlı, sopalı
saldırılara uğrarken sessiz kalan siz şimdi neyin düşmanlığı içindesiniz?
Bebek katillerine çıkmayan sesiniz soluğunuz, lal olan diliniz
neden sıra Ülkücü Milliyetçi gençliğe ve onun Liderine gelince yalan, iftira ve
hakaret sıralamaya başlıyor. Kuldan utanmanız yoksa, Allah'tan da mı
korkmazsınız? TBMM başkanlığı gibi bir göreve kadar gelmişken neden ihanetlerinizi
meşrulaştırmak için kenar mahalle dedikoducularının ağızıyla açıklamalar yapar,
iftira ve hakarete tevessül edersiniz?
DEVLET
BAHÇELİ'NİN EMRİNDEYİZ
Bilmez misiniz ki Ülkücü Hareket memleketimizin en cesur, en
fedakar çocuklarının otağıdır. Edirne'den Kars'a, Hatay'dan Iğdır'a memleketin
her karış toprağında mücadele eden Ülkücüler önce bu ülkenin, sonra
hareketimizin ve Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin öz evladıdır.
Çin zulmüne karşı direnen Doğu Türkistan yiğitleri, Musul ve Kerkük'te
vatan bekçiliğini sürdüren Türkmen aslanları, Azerbaycan'dan Kırgızistan'a
kadar Türk balaları da Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin öz
evladıdır ve daima emrindedir.
Mesele Hz. İsmail gibi Allah yolunda kurban olmaya hazır evlatlar
yetiştirebilmektir. İnsanın mallarında ve evlatlarında şüphesiz ki büyük bir
imtihan vardır ve asla akıllardan çıkarılmamalıdır ki olan da olmayan da yüce
Allah'ın takdiridir. Ancak hiç bir vakit unutulmamalıdır ki anne babaların
evlatlara verdikleri kadar evlatların ana babalarıyla olan münasebeti de
önemlidir. Anne babasını, soyunu sopunu bilen her evlat dinine ve milletine de
hayırlı olur. Bu bağlamda değerlendirerek kendinize de bir ders çıkarmanızı
tavsiye ederiz.
BU BİR
İHTARDIR
Bu manada Ülkü Ocakları yetiştirdiği evlatları ile Allah ve
resulünün yolunda giden yiğitlerin dergahıdır. Lider Devlet Bahçeli de bu
ailenin reisi, başımızın tacı ve sizlerin asla ulaşamayacakları bir makamın
sahibidir. Hz. İbrahim'in nesli Hz. İsmail'ce hak yoluna boynunu uzatanların
bugün ki yol başçısıdır.
Peki ya sizler? Sizin çocuklarınız? Ebu Cehil gibi zalim olanların
soyunu değil hak ve hakikat yolunu takip edin ve doğru menzili bulun.
Yaşadığınız akıl tutulmasından sıyrılın, kalplerinizi ve vicdanlarınızı bu
kirden temizleyin.
Bu saatten sonra artık hiç kimse milleti, devleti, Lideri ve
evlatlarını kirli ağızlarına malzeme etme hadsizliğine kalkışmasın . Bu
yanıtımız anlayan herkes için bir ihtardır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.