29 Aralık 2012 Cumartesi

Ülkü Ocakları Türk Milletinin gençlik aşısıdır


RÖPORTAJ / 2012-12-25 08:39:24
"Biz bir tek insanımızın dahi zayi edilmediği; sanayisi, tarımı, sanatı gelişmiş; okuyan, sorgulayan, araştıran, düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edebilen, özetle yurtiçinde ve yurtdışında itibarı olan, dünya insanlığının medeniyet noktasında referans aldığı bir Türkiye yani güçlü, lider bir ülke ülküsünün peşindeyiz."
"Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey'in defalarca herkese sağduyu namına gayet net beyanatları olmuştur. Ben de bir kez daha bütün ülkücü arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Kim hangi tahrikin, hangi oyunun içinde olursa olsun arkadaşlarımın tek vazifesi okullarına gitmek ve başarı ile mezun olmak olacaktır. Çünkü 2023'ün lider ülkesinin yöneticileri bugünkü arkadaşlarımız olacaktır. O zaman arkadaşlarımız okullarına gidip her türlü tahrikten uzak durarak başarı ile okullarını bitirmeli ve hem kendilerini bekleyen ailelerine hem de memleketimizin her yerinde insanımıza hizmet etmek için gayret etmelidirler. Ülkücü Türk gençliği bu hain saldırılara en büyük cevabı mezuniyet törenlerinde birincilik kürsülerinden verecektir."
"Çağın süper güçlerinin kontrolündeki ülkelerde, basın ve güç odakları temas ettikleri topraklarda, sefaletin, kan ve gözyaşının kendilerinin bencil medeniyetleri adına hüküm sürmesini istemektedir. Bizler ise bir medeniyet inşasına talibiz. Talip olduğumuz medeniyet şuurunda, " ruh cephesinin maden işçileri " olarak tarif ettiğimiz ülkücü-milliyetçi camia bir ilim ve ahlak hareketine taliptir. Sokaklardaki, üniversitelerdeki anarşinin çözümü adına devletin kolluk kuvvetleri gerekeni yapmak mecburiyetindedir."
Yıldıray ÇİÇEK'in söyleşisi
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, ilk röportajını Ortadoğu'ya verdi. Kılavuz, Ülkü Ocakları'nın yapacağı faaliyetleri, üniversitelerde yaşanan PKK saldırılarını ve gündeme dair çok önemli açıklamalar yaptı. İşte sorular, İşte cevaplar:
 Sayın Olcay Başkan, 7 aydır vekaleten yürüttüğünüz Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlığı görevine geçtiğimiz haftalarda Ülkü Ocakları İl Başkanları ve Üniversite başkanlarının huzurunda, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin "Kur'an-ı Kerim, Türk Bayrağı ve Bozkurt flaması" takdim etmesiyle atandınız. Yeni göreviniz hayırlı olsun ve başarılar diliyorum. Bu konuda duygu ve düşüncelerinizi alabilir miyiz?
ÇÖZÜM ODAKLI SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE AÇMAK ÖNCELİKLİ MESELEMİZDİR
Olcay Kılavuz:
Ülkücü harekette, hangi alanda veya hangi konumda olursa olsun vazife yapmak erişilmez bir gurur ve hizmet etme imkanı bulmak da ulaşılmaz bir arzudur
Sayın genel başkanımızın takdirleri ile verilen bu vazifeyi ben ve arkadaşlarım, Hoca Ahmet Yesevi'den günümüze ulaşan Ocak kültürü ve teşkilat geleneğimizden aldığımız ilham doğrultusunda, maziden atiye akan bir hizmet köprüsü olarak değerlendiriyoruz. Aziz milletimizin dertleriyle dertlenmek noktasında bir gönül kapısı olarak yüreğimizi ve teşkilatlarımızı sonuna kadar çözüm odaklı sosyal sorumluluk projelerine açmak öncelikli meselemizdir.
Sizlerin de nazik sorunuzda belirttiğiniz gibi Sayın Genel Başkanımız atama esnasında şahsıma Kuran-ı Kerim, Türk Bayrağı ve Bozkurt flaması takdim etmişlerdir. Öncelikle bu üç nişane tevdi edilen görevin ne kadar kutsal olduğunu işaretlemesi açısından manidardır. Yüklenmiş olduğumuz sorumluluğun muhtevasını, sınırlarını, hedeflerimizi, hareket planımızın şeklini ve dünyayı okuma biçimimizi bu kutsal emanetlerin dilinden anlamak mümkün. Ayrıca Liderimiz burada çok önemli bir hususu, daha henüz çıktığımız yolun başında bizlere hatırlatmaktadır. Bu nadide hediyelerin her biri lekelenmeden canımızdan aziz bilmek suretiyle her ne pahasına olursa olsun yaşayarak ve yaşatılarak gelecek nesillere ulaştırmak zorunda olduğumuz emanetlerdir; tıpkı bize tevdi edilen Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı makamı gibi.
Bilindiği üzere yıllardır Ülkü Ocakları Başkanlıklarının atamaları il ve ilçelerde de Kuran-ı Kerim, Türk Bayrağı ve Bozkurt flaması eşliğinde gerçekleştirilmektedir. Ülkü Ocaklarımızın kurucuları arasında yer alan bir Ocaklı olarak Sayın Genel Başkanımızın her zaman olduğu gibi burada da Ülkü Ocaklarına göstermiş olduğu hassasiyeti ve her zaman ifade etmiş oldukları gibi vermiş olduğu önemi görmekteyiz.
Kıymetli Liderimiz Dr. Devlet Bahçeli Beyefendinin ülkücü harekete hediye etmiş olduğu önemli kavramlardan bir tanesi de malum olduğu üzere yol arkadaşlığı mefhumudur. Hülasa böylece ben ve yüz binlerce genç Türk ülkücüsü Rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in yürüdüğü yolda, liderimiz Devlet Bahçeli'nin izinde, Galip Erdem Ağabeyimizin veciz ifadesi ile Ülkücü olabilmek ülküsünde yol arkadaşlığı yapmak üzere ant vermiş bulunuyoruz.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak önümüzdeki dönemde Ülkü Ocakları bünyesinde ne gibi çalışmaları ve faaliyetleri yapmayı planlıyorsunuz?
TÜRK DÜNYASI MÜCADELE GELENEĞİMİZDE VAZGEÇİLMEZLERİMİZDENDİR
Olcay Kılavuz:
Görevi alırken ifade ettiğim gibi, Ülkü Ocağı milletine karşı derin sevgi ve saygı taşıyan milletinin ızdırapları karşısında çözüm yoları arayan bir eğitim ve kültür vakfıdır.
Ülkü Ocakları yok edilmek istenen fikir, bilgi, iman ve ülkü açlığına terk edilmiş bir milletin yeniden kendine dönüşünü gerçekleştirilmesi için kurulmuş bir sığınaktır.
Yapacağımız AR-GE çalışmaları doğrultusunda gençliğimizin önceliklerini sağlıklı bir şekilde yerinde belirleyerek çözüm önerilerimizi ortaya koyacağız. Özellikle orta öğretim gençliği ve üniversiteli arkadaşlarımızın eğitim alanında kariyer planması ve uzmanlaşma çerçevesinde desteklenmesi için somut projeler ortaya koyacağız. Kişisel gelişim çalışmalarından akademik başarıya kadar ciddi, kalıcı, gelişime açık etkinliklerimiz olacak. Özellikle Orta-öğretim ve Üniversitelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığım döneminde teşkilatlarımızla iç içe yaptığımız çalışmalarda edindiğim intibalar bu konuda bana kaynak teşkil ediyor.
Kariyer planlaması ve uzmanlaşma özellikle üzerinde durulması gereken iki kavram. Orta öğretim gençliğimiz için Ülkü Ocakları Genel Merkezimizin bünyesinde ülke çapında kariyer planlaması için hizmet verecek bir Rehberlik ve Psikolojik Danışma- Araştırma Merkezi kurmayı planlıyoruz. Söz konusu araştırma merkezinde çok taraflı bir profille hizmet vermeyi düşünüyoruz. Bu organizasyonda orta öğretim gençlerinin temsilcileri, sosyologlar, psikologlar, eğitimciler, akademisyenler, devlet bürokrasisinden uzmanlar istihdam edeceğiz. 2023 Lider Ülke Türkiye hedefinde aktif rol oynayacak ihtiyaç duyulan meslekler ve özel hizmet alanları tespit ederek bu ihtiyaca göre bölgelerden planlı bir şekilde üniversitelere yönlendirme yapacağız.
Yine bu süreçlerden geçen liseli ülküdaşlarımızı üniversite eğitimleri esnasında takip ederek seçtikleri dallarda uzmanlaşmalarını teşvik ederek bir sivil toplum kuruluşu olarak açtığımız kurslarla, vereceğimiz özel eğitim programlarıyla sürekli geri beslemede bulanacağız. Bu hususu somutlaştırmak için sertifika programları oluşturmayı düşünüyoruz.
Türk-İslam sanatlarının kişisel beceriyi destekleyen bütün dallarında etkinlikler geliştirme gayretindeyiz.
Estetik ve sanata profesyonel ortaklarla yaklaşarak kalıcı eserler bırakmak niyetindeyiz. Bütün bunları da ulusal ve uluslararası festivallerle tüm komu oyuyla paylaşacağız.
Türk Dünyası mücadele geleneğimizde vazgeçilmezlerimizdendir. Geçmişten bugüne etkin bir şekilde kurum olarak önemli faaliyet gösterdiğimiz bu alanda özel birimler oluşturarak çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı düşünüyoruz.
Elbette ki hareket planımızı dört temel husus üzerine kurgulayacağız. Yüce dinimiz İslam'ın temiz kaynağından kanmış, maneviyatı kamil, ruh ve moral değerleriyle sağlam; bedenen her türlü kötü alışkanlardan uzak ve muhakkak sporun en az birkaç dalıyla uğraşan, estetik ve sanat boyutuyla üretim safhasında kendini tanıma imkanı bulmuş güzeli arayan gören ve daima nezaketle takdir etmesi bilen, bilgiyi etkin bir şekilde kullanıp uzmanlaşma şifresinde ısrarcı olan bir gençlik hayal ediyoruz.
Sosyal sorumluluk ve kurumsal hareket planı üzerinde durduğum iki ana başlık olacak.
Aslında bütün bunlar zaten çağın gereği olarak başarıyı hedefleyen her kurumun karşısında duran kaçınılmaz gerçeklerdir. Ülkü Ocakları olarak bizim farkımız, Türk milleti için hiçbir şahsi menfaat beklemeden hayal kurabilen ve hayallerini nasıl gerçek kılabileceğinin yollarını arayan, gece gündüz durmadan samimiyetle çalışabilecek kol, kafa ve kalp birlikteliğinin yapılabileceği dava arkadaşı hukukunda birbirine inan bir gençlik hazinesine sahip olmamızdır.
Bu sebeple bize gerçek başarıyı proje ortakları olarak İl ve İlçe Ocaklarımızın getireceğine inanıyoruz. Dava arkadaşlarıma bu noktada güvenim tam. Özellikle bazı projeler bölgesel ihtiyaçlara göre farklılık arz edebilir. Bu sebeple İl ve ilçelerimizle olan bilgi ve tecrübe paylaşımını önemsiyorum. Daha önce İl başkanlığı görevinde edinmiş olduğum tecrübe ve Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı göreviyle ülke çapında gerçekleştirmiş olduğum ziyaretler ve gösterdiğim faaliyetler zaman zaman çok ortaklı bölgesel faaliyetler ortaya koymanın daha doğru olacağını gösterdi.
Ülkü Ocakları Genel Merkezi olarak yaptığımız her faaliyeti kurumsal bir hüviyetle sürdürülebilir kılma niyetinde olacağız.
Üniversitelerde son zamanlarda PKK'lı yapılanma artmaya başladı. PKK'lılar bu yapılanmayı etkin kılmak için Ülkücü öğrencilere saldırmakta ve malum medyada bu saldırıları sürekli "Üniversitede Sağ/Sol çatışması çıktı" şeklinde adeta üzerini örterek duyurmaktadır. Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesinde aylardır süren olaylar buna en büyük örnektir. AKP iktidarının, üniversite yönetimlerinin ve medyanın bu yaşanan olaylardaki tutumunu değerlendirir misiniz?
ANADOLU GENCİNİ HUZURSUZ ETMEYE İSTİKBALLERİNİ ÇALMAYA KİMSENİN HAKKI YOK
Olcay Kılavuz:
Bu yaklaşım dünden bugüne değişmeyen süreçteki aktörlerin eski senaryoları yeniden dillendirmesinden başka bir şey değildir. Öncelikle sağ kavramı veya sol kavramı bizim literatürümüzde bizi çağrıştıran ifadeler değildir. Biz ülkücü olduğumuzu ve ülkücülüğümüzü de kısır siyasal söylemlere hapsetme niyetinde olmadığımızı defalarca ifade ettik. Mevcut hükümetin ve basının olayı "sağ-sol" sığlığı ile izaha kalkışması gerçekleri örtmek ve tehlikeyi ötelemeye çalışmaktan başka bir mana ihtiva etmez. Arkadaşlarımız okullarına gidip derslerine girmekten başka bir gaye gütmemesine rağmen, üniversitedeki bölücü yapılanmayı görmezden gelenler, örgüt propagandası için arkadaşlarımıza saldırmakta ve maalesef h‰kim güç arkadaşlarımızın mağduriyetlerini görmezden gelmektedir.
Buradan hem üniversite yönetimlerinin, hem basının, hem de hükümetin bu gerçekleri göz ardı etmemesi en büyük temennimdir.
Ayrıca burada gözden kaçan üzeri örtülmek istenen bir hususu vurgulamak istiyorum. Özellikle Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile Mülkiye'de maalesef öğrencilerin eğitim özgürlüklerini kısıtlayan, Başkentimizde toplumsal huzuru bozarak ailelerimizi tedhiş ile kaygılara gark eden bu bölücü illegal gruplar, ülkemizin söz konusu güzide eğitim kurumlarında kendilerinin dışında kalan önemli bir öğrenci kitlesini ötekileştirerek apolitik kısır bir dar alana hapsetmektedir. Bu demokrasi kültürümüzü hedef alan bir saldırıdır. Çünkü ülke meselelerinden uzak sadece diploma sahibi digergamlık mefhumundan bihaber bir toplumla istikrarlı bir demokrasi tesis etmek mümkün olamayacaktır. Her şey bir tarafa bu önemli iki kurum bilim üretemez hale gelmiştir. Yeni oluşan akademik profil bu çatışmada üzülerek belirtmek istiyorum taraf olmakta ve bilimin yegane mihveri olan objektif ve bağımsız düşünme melekelerini kaybetmektedirler. Yani bu saldırılır aynı zamanda Türk Bilimini de vurmaktadır. Acilen resmi makamlarımız bu hususları da göz önünde bulundurarak harekete geçmelidir. Bin bir zorlukla ailelerinin göstermiş olduğu büyük fedak‰rlıklarla bu okullara gelen inançlı, devletine ve milletine hizmet etmekten başka hiçbir maksadı olmayan yüzlerce Anadolu gencini huzursuz etmeye istikballerini çalmaya kimsenin hakkı yok!
2023'ÜN LİDER ÜLKESİNİN YÖNETİCİLERİ BUGÜNKÜ ARKADAŞLARIMIZ OLACAKTIR
Olcay Kılavuz Bu yaşanan olaylar karşısında Üniversitelerdeki Ülkücü öğrencilere tavsiyeleriniz neler olacaktır?
Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey'in bu konu ile ilgili defalarca herkese sağduyu namına gayet net beyanatları olmuştur. Ben de bir kez daha bütün ülkücü arkadaşlarıma seslenmek istiyorum. Kim hangi tahrikin, hangi oyunun içinde olursa olsun arkadaşlarımın tek vazifesi okullarına gitmek ve başarı ile mezun olmak olacaktır. Çünkü 2023'ün lider ülkesinin yöneticileri bugünkü arkadaşlarımız olacaktır. O zaman arkadaşlarımız okullarına gidip her türlü tahrikten uzak durarak başarı ile okullarını bitirmeli ve hem kendilerini bekleyen ailelerine hem de memleketimizin her yerinde insanımıza hizmet etmek için gayret etmelidirler. Ülkücü Türk gençliği bu hain saldırılara en büyük cevabı mezuniyet törenlerinde birincilik kürsülerinden verecektir!
Bazı kişiler ve yayın organları yıllardır Ülkücülerin sokaklarda olmasını isteyen propagandalar yapmaktadırlar. Hele bazı kişilerin evlatları trilyonluk iş hayatına atılmış, yurt dışındaki en pahalı üniversitelerde okuyor. Fakat kendi evlatlarına canı gibi bakan bu kişiler, bölücüler karşısında Ülkücü gençlerin sokaklarda onlara karşı mücadele etmesi yönünde çağrılarda bulunuyorlar. Bu duruma yorumunuz nedir?
Olcay Kılavuz:
Çağın süper güçlerinin kontrolündeki ülkelerde, basın ve güç odakları temas ettikleri topraklarda, sefaletin, kan ve gözyaşının kendilerinin bencil medeniyetleri adına hüküm sürmesini istemektedir. Bizler ise bir medeniyet inşasına talibiz. Talip olduğumuz medeniyet şuurunda, "ruh cephesinin maden işçileri" olarak tarif ettiğimiz ülkücü-milliyetçi camia bir ilim ve ahlak hareketine taliptir. Sokaklardaki, üniversitelerdeki anarşinin çözümü adına devletin kolluk kuvvetleri gerekeni yapmak mecburiyetindedir.
Biz bir tek insanımızın dahi zayi edilmediği; sanayisi, tarımı, sanatı gelişmiş; okuyan, sorgulayan, araştıran, düşüncelerini özgür bir şekilde ifade edebilen, özetle yurtiçinde ve yurtdışında itibarı olan, dünya insanlığının medeniyet noktasında referans aldığı bir Türkiye yani güçlü, lider bir ülke ülküsünün peşindeyiz.
Bütün bunlara rağmen maalesef sizinde belirttiğiniz gibi medyada ülkücü gençlik adına talihsiz beyanatlarda bulunanlar da oldu. Özellikle Anadolu'nun dört bir tarafında imkansızlıklar içinde kavrulan ülkesinin kaderini kendi kaderi bilip yola çıkan bu cefakar yürekli gönül erleri adına konuşup onlara gömlek biçmeye kalkanların kendi çocuklarının biyografilerini çok dikkatli okumak gerek. Kendi çocuklarını Ülkü Ocaklarına göndermeye imtina ederken her türlü ticari ortaklığı meşru görerek bütün bunları bir yana bırakıp hiç kimse Ülkücü Türk Gençliği adına konuşmasın! Biz Liderimizi dikkatle takip ediyor ve anlıyoruz. Bu sebeple bu tip yaklaşımlar asla ülkücü hareketi etkilemeyecek beyhude ve talihsiz açıklamalar olarak kayıtlara geçecektir.
Merhum Alparslan Türkeş'in ülkülerini koruma ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin çizgisinde yürüme noktasında Ülkücü gençlerin yol haritası ne olmalıdır sizce?
MİLLETİMİZİN DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKARAK İLİM-İMAN-AHLAK-ÜLKÜ ÇİZGİSİ YOL HARİTAMIZ OLACAKTIR
Olcay Kılavuz:
Malum olduğu üzere "Kültür emperyalizmine maruz kalan ülkelerde sosyal yapılar, kurumlar, değerler yabancı etkilerle soysuzlaşır. Kültür ikizleşmeleri, değer çatışmaları milleti rahatsız etmeye, sosyal hayatın işleyişini bozmaya, kurumların ve değerlerin fonksiyonlarını engellemeye kadar gidebilir. Millet yabancı kurum ve değerler karşısında kendi değerlerinin ikinci plana itilmesi sonucunda yaşama şevk ve ümidini kaybedebilir. Başka milletlerin kopyacısı olmaktan doğan şevksizlik milletteki dinamizmi zayıflatabilir. İşte böylece yabancı bir kültürün esaretine giren bir milletin, Bilge Kağan'ın Orhun Abideleri'ndeki narasına eş bir uyanış ile yeniden kendine dönmesi ve kendini bulmasına yardımcı olacak yeni bir ümit, şevk ve romantizm ile kendini işleyip geliştirmesi" göz ardı edilmemelidir. Buradan hareketle milletimizin değerlerine sahip çıkarak ilim-iman-ahlak-ülkü çizgisi yol haritamız olacaktır.
Olcay Başkan, son olarak kamuoyuna ve Ülkücü gençlere bir mesajınız varsa onu da alalım. Söyleşi için ayırdığınız vakit için teşekkürlerimi sunuyorum.
ÜLKÜ OCAKLARI TÜRK MİLLETİNİN GENÇLİK AŞISIDIR
Olcay Kılavuz:
Türk milletinin, Rahmetli Başbuğ'un "Yeniden Maneviyata Dönüş ve Maneviyatta Diriliş" diye ifade ettiği şuur bilinciyle bir silkiniş ve öze dönüşe ihtiyaç vardır.
Yaşatma ideali için yaşamak, diyebileceğimiz bir anlayış ile ve "Mesuliyet mefkžrelerin kaynağıdır." Şuuru ile hareket edilecek olursa sorumluluğumuzun hayatımıza yön vermesi ve o istikametin ülkemizi şekillendirmesi gerektiği görülür.
Bu anlayıştan hareketle biz milliyetçiliği bir medeniyet davası,temsilcilerini de bu medeniyet inşasındaki Gazi Dervişler, Yesevi Alperenleri ve ruh mimarları olarak görüyoruz.
Dündar Taşer'in Büyük Türkiyesi'ndeki ifade ile "her şeyi ile milli olan" ve "İ'lay-i Kelimetullah'ı milli iman haline getiren" bir hareketiz.
Arkadaşlarımızın bu anlayışla hareket etmesi vazgeçilmez önceliğimizdir.
Sizler vesilesi ile de kamuoyuna şunu son defa söylüyorum. Ülkücü hareket asla sokakların, bölücü taşeronların ve küresel güçlerin oyununa gelmeyecektir. Ülkü Ocakları Türk Milletinin gençlik aşısıdır.
Biz bu ülkeyi, bu milleti karşılıksız bir sevgi ile seviyoruz. Ve inanıyoruz ki yarının Lider Ülke Türkiye'si günümüzün ülkücü neslin omuzlarında yükselecektir. Ortadoğu gazetesi ve okuyucularına da fikirlerimizi kamuoyu ile paylaşmamıza vesile olduğu için teşekkür ederim.
Tanrı Türkü Korusun ve Yüceltsin!