27 Ekim 2015 Salı

MHP’Lİ AKÇAY: “TERMİK SANTRAL İKİNCİ SOMA FACİASININ AYAK SESİDİR”



            Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili Erkan Akçay Bengütürk TV’de Esra Yıldız’ın sunduğu Haber 13 programına katıldı. Türkiye’deki güvenlik sorunları ve 7 Haziran sonrası koalisyon hükümetin kurulmamasına ilişkin soruları cevaplayan MHP’li Akçay Soma’ya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

Bengütürk TV’de canlı olarak yayınlanan Esra Yıldız’ın sunduğu Haber 13 programına konuk olan MHP Manisa milletvekili Erkan Akçay MHP’nin güvenlik politikaları, 7 Haziran sonrasında koalisyon hükümetin kurulmaması ve Soma’da yaşanan gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu. 

AKP döneminde Türkiye’de huzur ve güvenlik kalmadığını belirten Akçay MHP’nin seçim çalışmalarında güvenlik meselesini öne çıkardığına ilişkin eleştirilere şöyle cevap verdi: “En sıradan iş yerlerinde bile “önce iş güvenliği” yazar. İnsanların her alanda güvenlik içerisinde yaşaması gerekir. Güvenlik meselesi parkta oynayan çocuk için, sokaktaki vatandaş için,ülkenin tümü için gereklidir. Nitekim bir vatandaş devletinden 3 şey bekler: Güvenlik, adalet, refah. Oysa bugün vatandaşlarımız huzursuz ve güvensiz bir şekilde hayatlarını devam ettiriyor. Edirne’den Kars’a kadar ülkemizin güvenliği kalmamıştır. MHP huzurlu ve güvenli gelecek derken bu sorunları çözeceğini taahhüt etmektedir.” 

Hükümeti kurmakla kim görevliyse kurmayan da O’dur 

7 Haziran seçimleri sonrasında hükümet kurulamamasının nedenlerine ilişkin sorulara da cevap veren Akçay, “Davutoğlu hükümeti kurma görevini değil, ülkeyi seçime götürme görevini aldı.” dedi. Seçim bölgesinde yaptıkları ziyaretlerde hükümetin kurulamamasına ilişkin birinci derece sorumlunun cumhurbaşkanı, ikinci derece sorumlunun başbakan olduğu fikrinin vatandaşlarımızın zihninde oluştuğunu gördüklerini belirten Akçay açıklamasına şöyle devam etti: “Başından beri ne cumhurbaşkanının ne başbakanın ne de AKP’nin kafasında koalisyon hükümeti kurma düşüncesi olmamıştır. Davutoğlu’nun hükümeti kurma görevini alması bile seçimden 32 gün sonra gerçekleşmiştir. Cumhurbaşkanı ve AKP süreci ve kamuoyunu oyalamıştır. Bu sürece CHP de bilinçli bir şekilde dâhil oldu. 32 gün görüştüler ama ne görüştükleri dahi belli değil. 3 Ağustos’a kadar devam eden bu görüşmelerden sonra 10 gün beklenmiştir. 10 gün ne için beklendiği belli değil. Sonra da 13 Ağustos’ta Kılıçdaroğlu ve Davutoğlu hükümeti kuramadıklarını açıkladılar. 17 Ağustos’ta ise bize gelen Davutoğlu asla bir koalisyon hükümeti teklifinde bulunmamıştır. Ortada bir teklif yoktur ki biz “hayır” diyelim. Aksine bizim 4 milli ilke çerçevesinde bir teklifimiz olmuştu. Bu 4 ilke içinde örneğin cumhurbaşkanının Anayasal sınırlarına çekilmesi konusunda AKP’lilerin de istekli olduğunu biliyoruz. Cumhurbaşkanının şahsi ve keyfi müdahalesinden AKP de rahatsız ancak kimse çıkıp da korkusundan bir şeydiyememektedir. Şimdi bu aşamada kimin neye “hayır” dediği ayan beyan ortadadır. Hükümeti kurmakla kim görevlendirildi? AKP. Kurmayan kim? AKP. Suçlanan kim, MHP ve genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli. Bunu akıl mantık alır mı? Hükümeti kurmakla kim görevliyse kurmayan da O’dur.” 

         7 Haziran seçimleri sonrasında bir hükümetin kurulamamasının Türk siyasal hayatında bir ilk olduğunu belirten Akçay, “Bülent Arınç ‘4 günde kırlangıç bile yuvasını kurar, biz 40 günde hükümeti kuramadık’ derken hükümeti kurmayan konusunda kaçak sarayı işaret etmiştir. Öte yandan bakınız 1 Mayıs 2015’te Binali Yıldırım bir açıklamasında diyor ki, ‘AKP tek başına iktidar olamazsa koalisyon olmaz. Ya azınlık hükümeti kurarız ya erken seçime gideriz.’ 7 Haziran öncesinden bile AKP’nin koalisyona yanaşmayacağı ortadadır.” dedi. 

AKP milletvekilleri Soma’ya verdikleri sözleri yerine getirmediler 

            Televizyon programında iş kazaları ve Soma faciasına ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan MHP’li Akçay, “Soma’da sorunlar zincirleme olarak devam ediyor.” dedi. Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Madencilik sektörünün iki sorunu vardır: Kötü yönetim ve denetimsizlik. Bu konularda halen de bir düzelme yoktur. Soma’ya da, Ermenek’e de ve dahi diğer iş kazalarına da aynı çerçeveden bakmak lazım.” 

         Soma’da ekonomik ve sosyal yaşamın durma noktasına geldiğine dikkat çeken Akçay 13 Mayıs 2014’teki faciadan sonra Soma’daki sorunların çözülmediğini belirtti. 

         Soma termik santraline ilişkin soruları da cevaplayan Akçay, “Termik santral ikinci Soma faciasının ayak sesidir. Eski bir santral olan Soma termik santralinden 2009 yılından beri santralin bacasından çevreye yayılan zehirli gazlara dikkati çekiyoruz, uyarıyoruz. Bu gazlar sebebiyle Soma’da Türkiye ve dünya ortalamasının 4 kat üzerinde kanser hastalıkları yaşanmaktadır.” dedi. 

         Termik santralin özelleştirilmesi sürecinde AKP milletvekillerinin verdikleri sözleri tutmadığını söyleyen Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Santralin özelleştirilmesi uzun zamandır kamuoyu gündemindeydi. Manisa’nın AKP’li milletvekilleri ve yöneticileri önce özelleştirmeyi yaptırmayacağız dediler, sonra özelleştirme kararı çıkınca 1-2 yıl erteleyeceğiz dediler ama hiçbir sözlerini yerine getirmediler. Sonra yine özelleştirme sonrasında işçi çıkarmayacağız dediler ancak özelleştirme sonrasında şu ana kadar 200 kişi işten çıkarıldı. Bunların önemli bir kısmı da güvenlik elemanı olarak çalışan teknik elemanlardır. Santralde hidrojen tüpleri büyük bir güvenlik sorunu yaratıyor. Buradan bütün yetkilileri uyarıyorum. O tüplerin birisi patlarsa 301 madencimizin hayatını kaybettiği faciadan çok daha büyük bir facia olur. Bu firma sahiplerinin akıllarını başlarına alıp önlemlerini bir an evvel almaları gerekmektedir.”