SİYASET /
2013-02-22 09:36:16
AKP'nin BOP yolunda hazırlanmış bir proje olarak hazırlanıp siyaset
sahnesine sürüldüğünü, kendi sicili bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Hiçbir
zaman söyledikleri ile yaptıkları bir olmadı. Her zaman yaptıkları millete
söylediklerinin tam tersi olarak gerçekleşti. Daha yola çıkarken değiştik,
dönüştük demişlerdi, sonra anlaşıldı ki, aslında anlattıkları kendi
durumlarından çok takip edecekleri siyasetin kodlarıymış.
TEK
MUHATAP İMRALI CANİSİ
Meydanlarda mağduru oynadı, din istismarı yaptılar, gelir gelmez
ilk işleri gidip AB kapısında nöbet tutmak oldu. Varlıklarını ve
iktidarlarını Türk milletine değil, AB baronlarına ve sifonun ipini elinde
tutan ABD başkanlarına emanet ettiler. Bütün hünerlerini ülkeyi BOP yoluna
sokabilmek için gösterdiler. Terör bunun için yeniden azdırıldı. Bölücülük
bunun için ülkenin başına musallat oldu. Millete İmralı'daki katilin niye
asılmadığını yalan ve iftiralarla anlattılar, ama iktidarları İmralı katilinin yolunu
açmaya amade edildi.
Önce terörü ve bölücü hainleri azdırdılar anaları ağlattılar sonra
da, "anaların göz yaşı akmasın" masalları anlattılar. Şimdi de
"çözüm" diyerek, İmralı canisini tek ve değişmez muhatap haline
getirdiler. O kadar ki, o ne diyor, kimi istiyorsa o oluyor.
"Benimle şu isimler görüşmeye gelsin" diyor, onları gönderiyorlar.
"Ülkeyi federasyona dönüştürün" diyor, meclisten kanun
çıkarıyorlar."Kürtçe resmi dil olsun" diye haber gönderiyor, ona göre
anayasa yapmak için harekete geçiyorlar. "Önce benim yaşama şartlarımı
düzeltin, sonra da affedin" diyor, anında gereğini yapıyorlar. Yattığı yer
5 yıldızlı otele dönüştürülürken, affı için de paket hazırlanıyor.
YAPTIKLARI
YAPACAKLARININ HABERCİSİ
Ne olacağını, bu işin sonunun nereye varacağını AKP döneminin
örneklerinden anlıyoruz. Daha önce de "sıfır sorun" diyorlardı.
Komşularımızla ve bütün dünya ile iyi geçineceğimizi ve bundan kazanç elde
edeceğimizi söylüyorlardı. Herkese istediğini verince sorun kalmayacağını
zannediyorlardı. Ermeni iftiralarını bu yüzden kabul ettiler. Kıbrıs'ı
neredeyse Rum'e teslim etme noktasına bu yüzden geldiler. Yunanistan'ın
Ege'deki bütün taleplerini kabul noktasına getirdiler. Bu durumu gören ve bu
ülkeyle meselesi olan her kim varsa sıraya girdi.
Verdikçe daha fazlasını istediler.
Bunun sonun gelmeyeceğini anlamaları biraz uzun sürdü ve çok pahalıya mal oldu.
Her istediğini almaya alıştırdıkları devletler bu defa sorun çıkarmaya
başladılar. Sonuçta "sıfır sorun" denilerek çıkılan yolda bütün
komşularıyla kavgalı, yalnız bırakılmış, iddialarını kaybetmiş bir noktaya
geldik.
ŞİMDİ
DE BEBEK KATİLİNE VERİYORLAR
Şimdi de bu bebek katilinin bütün istediklerinin verilmesi
durumunda silahların susacağı, terörün biteceği, ülkeye huzur geleceği
zannediliyor. Bunun böyle olmadığı ve asla olmayacağı yaşadıklarımızdan
bellidir. Bugüne kadar verilen tavizlerin hiç biri işe yaramamış, terörü
daha da azdırmış, bölücüleri daha da cesaretlendirmiştir. Nitekim, bugüne
kadar isteyip de elde edemedikleri hiçbir şey kalmadı. Bunu biz söylemiyoruz,
AKP'nin milletvekilleri, yetkilileri ilan ediyor. Bunun karşılığı daha çok
terör, daha çok kan, daha çok ihanettir. Şimdi İmralı'daki cani ile muhatap
olunca ve onun talimatlarını yerine getirince bu işi bitireceklerini
zannediyorlar. Milletin de buna inanmasını istiyorlar.
ARTIK
BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN DİYORLAR
"Sıfır sorun" diyerek, çıktıkları yolun sonu nasıl ki
daha büyük ve ağır sorunlara ulaştıysa, bu "çözüm" masallarının
varacağı yer de, daha büyük ihanetlerden başka bir şey olmayacaktır. Zaten
bunun işaretleri açık ve kesin şekilde geliyor. İmralı canisinin muhatap
alınması ve onun bütün isteklerinin karşılanmasıyla coşan BDP milletvekilleri,
artık bağımsız Kürdistan'dan söz etmeye başlamışlardır. Ayrı bir dil, ayrı
bir sınır, ayrı bir millet oluşturmanın varacağı yer asla başka türlü olamaz.
Bunun alt yapısını çoktan hazırlamışlardır. Kuzey Irak'da hazırlamışlardır.
Şimdi Suriye'de hazırlıyorlar. Sıra Türkiye'ye gelecektir.
FEDERASYONUN
SONU BÖLÜNMEDİR
Başkanlık sistemi ile birlikte federasyona dönüşmenin sonu kesin
olarak bölünmedir. Ve bölünmeyi sağlamadıkça ne silahlar susacaktır, ne kan
duracaktır. Durmuş gibi yapacaklar, sonra "böyle olmuyor, biz en iyisi
ayrılalım" diyerek tekrar harekete geçeceklerdir. İki kere ikinin dört
etmesi ne kadar kesinse, bu akıbet de o kadar kesindir. Kaldı ki, dünyadaki
gelişmeler de zaten bu yöndedir. Federasyon olarak yapılanıp da sorun
yaşamayan, bölünmeyen veya bölünmenin eşiğine gelmeyen hiçbir ülke kalmamıştır.
Dolayısı ile bugün yapılanlar ülkenin bölünmesine gidecek yolun açılmasından
başka bir şey değildir.
AKP
bunun için dizayn edilmiş ve siyaset sahnesine sürülmüştür.
Varlık sebebinin gereğini yapıyor. Bunun dışında söylenenler bu milleti
aldatmak, kandırmak ve bu büyük ihaneti hazmettirmekten başka bir şey değildir.
"Çözüm" dedikleri şey, gerçek manasıyla bu ülkeyi çözmek, lime
lime etmek ve bölmektir. Buna sebep olanlar her iki cihanda da bunun
altından kalkamayacaklardır.
ORHAN
KARATAŞ