31 Ocak 2013 Perşembe

Ders Orhan KARATAŞ

Ders

Orhan KARATAŞ


SİYASET / 2013-01-29 15:31:12
Türkiye'nin asıl gündemini, hangi açmazlarla, hangi oyunlarla karşı karşıya bırakıldığını ve bu girdaptan nasıl kurtulacağını gerçekten merak eden herkes, MHP grup toplantılarını takip etmeli ve Sayın Bahçeli'nin konuşmalarını mutlaka dinlemelidir. Bugüne kadar yaptığı tespitlerin tamamı haklı ve doğru çıkmış, öngörüleri asla şaşmamıştır.
HERKES OKUMALI VE DİNLEMELİ
Son grup konuşması kelimenin tam anlamıyla bir ders niteliğindedir. AKP'nin bütün argümanlarını, başbakanın tespit ve yakıştırmalarını kesin olarak çürütmekle kalmamış, doğrunun, haklının ve olması gerekenin ne olduğunu da herkesin anlayacağı bir dille ortaya koymuştur. Bu konuşmayı ülkenin varlığı ve birliğinden yana olan, siyasetin gündemini merak eden, ne olduğunu ve ne olacağını sorgulayan herkesin; ama özellikle de başta sayın başbakan olmak üzere AKP'ye yön verenlerin önce dinlemeleri, daha sonra da alıp defalarca okumaları, hatta her zaman ulaşabilecekleri bir yerde bulundurmaları hem kendileri, hem de görev ve sorumlulukları açısından son derece faydalı olacaktır.
İHANET MÜZAKERELERİ VE EV HAPSİ
Her cümlesi birbirinden önemli ve değerli konuşmanın bazı bölümlerine özellikle dikkat çekmek istiyorum. AKP-BDP - İmralı canisi ve PKK arasındaki paslaşmaları Türk milleti ibretle ve hayretle izliyor. Vicdan sahibi olan herkesi Sayın Bahçeli'nin şu değerlendirmelerini mutlaka onaylayacaktır: "AKP hükümeti İmralı canisini ihanet müzakerelerinin merkezine koymuş, meşru bir muhatap haline getirmiştir. Terörist başının gönlü yapılmak, memnun olmasını sağlamak ve isteklerini karşılamak için her tavize kucak açılmış, her zillete rıza gösterilmiştir. Diyebiliriz ki, terörist başının beklediği ev hapsi şartları bizzat İmralı'da kurulmakta, İmralı'da oluşturulmaktadır. Aslında kimsenin itiraf edemediği, söylemeye dilinin varmadığı gerçek İmralı canisinin ev hapsine fiilen alındığı hususudur. Başbakan ve hükümeti buna zımnen onay vermiştir. İmralı canisi 12 metrekarelik alanda, 12 kanallı televizyonla, 12 kötü adamın lojistik desteğiyle ve hedeflerini 12'den vurmanın keyfiyle rahata kavuşmuş ve üstelik bir de çözüm mihrabı haline gelmiştir. Şimdi de sırayı jimnastik yapmasına daha fazla imkân tanıyan yeni bir girişim almıştır. Başbakan bu konuda kararlı, bu hususta ısrarlıdır. Adalet bakanına bu kapsamda talimat vereceği, İmralı'dan gelen şikâyetleri bu şekilde dindireceği görülmektedir. Nitekim terörist başının zinde kalabilmesi, sağlıklı olabilmesi için elinden geleni ardına koymamaktadır. Kuşkusuz, İmralı canisi, bölücülük olimpiyatlarında üzerine oynanan bahislerin hakkını vermek ve sözde Kürdistan madalyasına ulaşabilmek amacıyla AKP gözetimindeki hazırlıklarını ve idmanlarını tüm hızıyla sürdürmekte, birlikte yola çıktıklarını mahcup etmemek için üzerine düşenleri harfiyen yerine getirmektedir."
TİMSAH GÖZYAŞLARI
Sayın başbakan son günlerde tutuklu subaylar ve Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgili ibret veren sözler söyledi. Bu sözlerin ne anlama geldiğinin cevabını yine sayın Bahçeli verdi: "Ne acıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri adeta esir alınmış gibidir. AKP hükümetinin hınç ve garezle bugünkü tabloya meydan açtığı, geçmişle hesaplaşma adına her çirkefliği seferber ettiği esasen aşikardır. Başbakan Erdoğan'ın bu süreçten sızlanması ise timsah gözyaşlarından başka bir şey değildir. Hazırlığı yapılan 4. yargı paketi ve diğer yasal bazı adımlarla birlikte PKK-KCK militanlarıyla ve tutuklu bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları arasında bir dengelemeye gidileceği gittikçe daha belirgin hale gelmektedir. Başbakan'ın bu yönde bir niyetinin olduğu, teröristlerle terörle mücadele edenler arasında müzakere mahsuplaşması yapmak için elini ovuşturduğu geçen hafta katıldığı bir televizyon programında yaptığı açıklamalardan anlaşılmaktadır. Bizzat kendisinin, terörle mücadeleye gönderecek komutan bulmakta dahi zorluk çektiklerini gündeme getirmesi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ne hallere düşürüldüğünün açık ispatıdır.Darbe davalarının savcısı olduğunu söylemeye kadar işi götüren Başbakan'ın, Türk askerinin moralinin derdine düşmesi inandırıcı olmadığı gibi, yeni bir istismarın da ta kendisidir. Aklımıza ister istemez, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bunca saldırı ve tahrike uğramasının altında, bölücü terörle yapılan pazarlıkların ve sürdürülen müzakerelerin ne kadar belirleyici olup olmadığı hususu gelmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin savaş şartlarında dahi görülmeyecek kadar sindirilmesine mutlaka son verilmeli ve AKP hükümeti yaptıklarından pişmanlık duymalıdır. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek vebal ve ağır sorumluluğun altından kalkabilmesi mümkün olmayacaktır."
IRKÇILIK
Gelelim sayın başbakanın MHP'yi eleştirmeye çalışırken sınırlı bilgisini ve zihniyetini vahim şekilde ortaya koyan asabiyet, şeytan ve ırkçılık değerlendirmelerine. MHP lideri sayın Bahçeli'nin bu konuda söyledikleri kelimenin tam anlamıyla bir ders niteliğindedir. Özellikle sayın başbakanın konuşmanın bu bölümünü birkaç defa okuması hem bilgilenmesi, hem de bir daha aynı hataya düşmemesi açısından son derece faydalı olacaktır. Konuşmanın tamamı haber sayfalarımızda mevcuttur. Biz sadece birkaç cümleyi hatırlatalım: "Bizim Milet olarak; Zengin bir hatıra mirasımız vardır, bu yüzden geçmişimiz birdir. Birlikte yaşama konusunda ortak istek ve uzlaşma irademiz vardır, bu nedenle bugün birlikteyiz. Yarınlarda da hayatın ve zamanın zorluklarına bir bütün halinde göğüs germe tutkumuz bulunmaktadır; bu çerçevede Yüce Allah izin verdiği müddetçe de bir ve beraber kalacağız. Kökeni, soyu, mezhebi, yöresi, anasının dili ne olursa olsun, aziz milletimizin her ferdi Türk milletinin eşit ve yeri dolmaz birer mensubudur. Bundan geriye gidiş yoktur."