24 Nisan 2013 Çarşamba

KİRLİ İTTİFAK KILIF ARIYOR




SİYASET / 2013-04-22 18:25:41

            Tehdit edenler, araba yakanlar masum oldu; sahip çıkanlar, İzmir'den bu ülkenin bölünmeyeceğini haykıranlar hedefe kondu.  

            AKP bir taraftan İmralı canisi ve dağdaki eli silahlı katillerle kurduğu işbirliğini ilerletebilmek için özel taviz düzenlemeleri yapıp, diğer taraftan bu kirli oyunu Türk milletinden gizleyebilmek için MHP ve ülkücüleri tahrik etmeye çalışırken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi. Demirtaş, Kandil katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti: "PKK'nın geri çekilmesi barış değildir. AKP 'tamam geri çekildiler, Kürt sorunu çözüldü'derse, bu çok daha büyük bir savaşa yol açar."  

            AKP, PKK ve uzantılarının bu tehditlerinin gölgesinde dağdaki katilleri koruyup kollayabilmek için formül arıyor. Eli kanlı caniler çekilirken asker ve polisin, örgüt militanlarını "görmezden" gelmesi, Anayasa ve kanunlarımıza göre ağır suç oluşturuyor. Başbakan Erdoğan'ın PKK katillerinin sınır dışına çıkmasını valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı düşünüyor. Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve Hükümet direktifinde belirttiği şekilde teröristle mücadelesi devam etmektedir " açıklaması geldi.  
            Bütün bu kirli oyunlar oynanırken, MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP'nin partisi üzerinde oynadığı oyunlar konusunda uyarılarda bulundu: Bahçeli, " Sayın Başbakanın İstanbul'da halkın kredi ile aldığı arabanın yakıldığı, şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip edildiği sokaktaki çatışmalara karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin milletle buluşma süreciyle başlatmış olduğu açık hava toplantıları serisini "sokağa inme" olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir. Bu tahriktir, bu provokasyondur. Ülkücü-Milliyetçi gençliğin sokağa dökülmesi için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir hataya düşerse altından kalkamaz " dedi.

            AKP-PKK dehşet ittifakı, İzmir'den gelen rüzgar karşısında ne yapacağını şaşırdı. AKP bir taraftan İmralı canisi ve dağdaki eli silahlı katillerle kurduğu işbirliğini ilerletebilmek için özel taviz düzenlemeleri yapıp, diğer taraftan bu kirli oyunu Türk Milleti'nden gizleyebilmek için MHP ve ülkücüleri tahrik etmeye çalışırken, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi. Demirtaş, Kandil katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti: " PKK'nın geri çekilmesi barış değildir. AKP 'tamam geri çekildiler, Kürt sorunu çözüldü'derse, bu çok daha büyük bir savaşa yol açar.

            “AKP hükümeti PKK ve uzantılarının bu tehditlerinin gölgesinde dağdaki katilleri koruyup kollayabilmek için formül arıyor. Eli kanlı caniler çekilirken asker ve polisin, örgüt militanlarını "görmezden" gelmesi, Anayasa ve kanunlarımıza göre ağır suç oluşturuyor. Başbakan Erdoğan'ın PKK katillerinin sınır dışına çıkmasını valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı düşünüyor. Genelkurmay Başkanlığı Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yasalarda ve Hükümet direktifinde belirttiği şekilde teröristle mücadelesi devam etmektedir " açıklaması geldi.

            Bütün bu kirli oyunlar oynanırken, MHP lideri Devlet Bahçeli, AKP'nin partisi üzerinde oynadığı oyunlar konusunda uyarılarda bulundu: Bahçeli, " Sayın Başbakanın İstanbul'da halkın kredi ile aldığı arabanın yakıldığı, şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip edildiği sokaktaki çatışmalara karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin milletle buluşma süreciyle başlatmış olduğu açık hava toplantıları serisini "sokağa inme" olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir. Bu tahriktir, bu provokasyondur. Ülkücü-Milliyetçi gençliğin sokağa dökülmesi için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir hataya düşerse altından kalkamaz " dedi.

KATİLLERE KORUMA FORMÜLÜ

            Terör örgütünün ülke içindeki katillerinin sınır dışına çekilirken asker ve polisin, " görmezden " gelmesine ilişkin formül arayışı sürüyor. Asker, terör örgütü PKK'ya yönelik operasyon gerçekleştirirken validen izin alıyor.

            Çekilme sürecinde, asker görüntü alması durumunda yine operasyon için valilikten izin isteyecek. Valiliğin operasyona izin vermemesi ise " suç " teşkil ediyor. Böyle durumlara ilişkin ileride " suç duyurusunda " bulunulması durumunda valilerin yargılanabileceği belirtiliyor. Problemin aşılması için Genelkurmay ve İçişleri formül arayışında.

            AKP'nin dağdaki katiller için üzerinde çalıştığı yeni düzenlemeye göre; çekilmede güvenliği valiler yönetecek. Kara birliklerine operasyon yetkili verilmeyecek. Yani Kara birlikleri kışlada kalacak. Jandarma ve polis güvenlikte daha etkin olacak. Sınırötesi operasyon için ise tezkerenin verdiği yetki çerçevesinde hükümet izni gerekecek. Ancak 3497 sayılı Kara Sınırlarının Korunması ve Güvenliği Hakkındaki kanun var. Yasa ile Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının korunması Jandarma'dan alınarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na devredilmiş.

            Bu yasa ile sınır güvenliğinin sağlanmasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı yetkili kılınarak bu yetkinin sınır birliklerince sağlanacağı açıkça anlatılmış. Kanun verdiği yetkiye göre kara sınırları boyunca tesis edilen sınır bölgesi birinci derecede askeri yasak bölge sayılıyor. Bu bölgeden giriş ve çıkışları önlemek, suçluları yakalamak, failler hakkında zorunlu yasal işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç delillerini ilgisine göre mahalli güvenlik kuvvetlerine teslim etmekle görevlendirilmiş. Buna göre Sınır Birlikleri sınırları terk ettiğini gördükleri PKK'lılara müdahale ederek yakalayıp mahalli güvenlik kuvvetlerine teslim etmek zorundalar. Aksi takdirde başta Kara Kuvvetleri Komutanı ve bölgede görev yapan sıralı rütbeli askeri personel suçlu duruma düşüyor.

SINIR İÇİ VALİDEN, SINIRÖTESİ HÜKÜMETTEN

            Başbakan Erdoğan'ın eli kanlı katillerin durumunu valilere göndereceği Başbakanlık genelgesi ile aşmayı düşündüğü belirtiliyor. Bugünkü uygulamada askere kendiliğinden operasyon yetkisi veren EMASYA protokolünün kalkmasının ardından yapılan düzenlemede asker sınır içinde operasyon yetkisini validen, sınırötesi operasyon yetkisini ise hükümetten alıyordu. Valilerden alınan sınır içi operasyon yetkisi de 6 ay ile 1 yıl gibi uzun süreli olabiliyordu. Yeni durumda sınır için operasyon için valilerden uzun süreli yetki alınması uygulamasına son verilerek nokta operasyon yapılmasına süreli olarak izin verilecek.

DEMİRTAŞ'IN İFŞAATI

            BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'tan kirli oyunun iç yüzünü ortaya koyan açıklamalar geldi. Demirtaş, Kandil katillerinin şartlarını hatırlattı ve tehdit etti: Demirtaş, 'PKK'nın geri çekilmesi barış değildir'dedi.

            Çekilme kararını KCK'nın alacağını ilan eden Demirtaş, " PKK sadece ateşkes ilan etti. 'Ben geri çekilme kararı verdim ve başlattım'cümlesini henüz kurmadı. Birinci aşamanın başlaması için PKK'nin geri çekilmesinin başlaması gerekiyor. Şu anda birinci aşamanın hazırlıkları sürüyor.

            Bizim İmralı ve Kandil ziyaretlerimiz, iletilen mektuplar, Meclis'te kurulan komisyonlar, Akil adam heyetleri hep birinci aşamanın hazırlıklarıydı. Kandil'e gidişlerimizde gördük ki pek çok kaygıları var. 'Bizim geri çekilmemizin adı barış değil'diyorlar. Barış, PKK'nin geri çekilmesi değildir. Barış, Kürt sorununun çözülmesidir. Yani Türkiye'nin demokratikleşmesidir. Biz, buna barış diyoruz, Eğer hükümetin barıştan anladığı, sadece bizim geri çekilmemiz ise bu ciddi bir kriz yaratacak. 'Eğer üzerimizde bir baskı oluşursa biz yeniden Türkiye'ye silahlı bir şekilde dönmek zorunda kalabiliriz. Durumu daha da kötüleştirebilir bu'diyorlar.

BAHÇELİ'DEN BAŞBAKAN'A UYARI

            MHP lideri Devlet Bahçeli, cumartesi günü gerçekleştirdiği İzmir mitingi dönüşünde, beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını cevaplandırdı. Başbakan'ı yanlış yönlendirenler olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:

            "Sayın Başbakan İstanbul'da halkın oldukça rahatsız olduğu, kredi ile aldığı arabanın sokakta yakıldığı, şehir otobüslerinin molotofkokteylleriyle tahrip edildiği sokaktaki çatışmalara karşı ağzından hiçbir şey çıkmazken, MHP'nin milletle buluşma süreciyle başlatmış olduğu açıkhava toplantıları serisini " sokağa inme " olarak nitelendiriyor. Bu çok yanlış değerlendirmedir.

            Bu tahriktir, bu provokasyondur. Ülkücü-Milleyetçi gençliğin sokağa dökülmesi için bir hazırlığı olduğunun işaretidir. Çok dikkatli olması lazım. Böyle bir hataya düşerse altından kalkamaz. Onun için konuşmasını bilecek. Sokak başka şey, meydan başka şey. Sokaklar karanlıktır 24 saat açıktır. Meydanlar ise toplu gösteri yasasına göre belli bir saatte halkla buluşulan alanlardır. "

'ARKA SOKAKLAR'I SEYRET'

            'Sokak'ile 'meydan'ın farklı olduğunu anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

          "MHP Türk milletiyle buluşuyor. Türk milletini uyandırma, iktidarı da uyarma görevini yapıyor. Eğer sokağın ne olduğunu anlamak istiyorsa, Arka Sokaklar dizisini seyretsin."

            Bahçeli, Erdoğan'ın "Terörü çıkarın MHP'den geriye ne kalır" sözüne, "MHP iktidar olur" diye yanıt verdi.

            Fazıl Say'a ceza verilmesiyle ilgili sorular üzerine, konuyu takip etmediğini söyleyen Bahçeli, geçtiğimiz günlerde Meclis'e hakkındafezleke gelmesine gönderme yaparak, şu espriyi yaptı:

            "Ömer Hayyam'dan biz de bir dize okumuştuk. Bir ceza da oradan gelmesin!"

            Bahçeli, 27 Kasım 2012'de kendisine "İslam Dünyası'yla zerre kadar ilişkisi olmayan Genel Başkan" diyen Başbakan Tayyip Erdoğan'a cevap vermek üzere, "Bu kapsamda Başbakan Erdoğan'ı şiiri sevdiğini bildiğimden dolayı Ömer Hayyam'ın şu dörtlüğü üzerine de düşünmeye ve kendi payına düşen hisseyi almaya davet ediyorum" diyerek "Niceleri Geldi" şiirinden şu dizeleri okumuştu:

            "Niceleri geldi neler istediler
            Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
            Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi
            O gidenler de hep senin gibiydiler."