3
Mayıs Milliyetçiler Günü münasebetiyle TBMM’de konuşan MHP
Grup Başkanvekili Erkan Akçay milliyetçilik, milli irade ve
demokrasi vurgusu yaptı. Akçay “3 Mayıs Türk milliyetçilerinin
hürriyet ve demokrasiyi bütün vesayetçilere, millet egemenliğini
hiçe sayanlara karşı korumak için çıktıkları yoldur” dedi.
3
Mayıs 1944’te Türk milletine eşsiz bir sadakatle bağlı
olanların kutlu bir ülkü etrafında birleştiği ve milletin
değerlerine sahip çıkmak için başlattıkları mücadelenin
tarihi olduğunu belirten MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay “73
yıl önce, Milliyetçi aydınlar ve gençler, dönemin idarecileri
tarafından sürekli horlanan, bastırılmaya çalışılan
milliyetçilik düşüncesini müdafaa etmişler bunun sonunda
tabutluklara atılarak işkencelere tabi tutulmuşlardır.
Milliyetçilik fikriyatını savundukları için tabutluklara
atılanların hakkını aramak amacıyla milliyetçi gençler 3 Mayıs
1944 tarihinde gösteri tertip etmişler ve bu gösteri hükümet
tarafından kuvvet kullanılarak bastırılmıştır. Bu hareket,
millet şuurunu geri plana iten dönemin gelişmelerine karşı millî
bir refleksin adı olmuştur.” dedi.
3
Mayıs’ta zamanın hükümeti ve yöneticilerinin milli vicdanın
sesi olan bir avuç genç tarafından yüksek sesle uyarıldığını,
mensubiyet şuuru ve sorumluluklarının dönemin idarecilerine
hatırlatıldığını belirten MHP’li Erkan Akçay, 3 Mayıs, Türk
milletine duyulan derin sevgi ve inançtan kuvvet alan bir milli
şuurdur. 3 Mayıs, Türk Milletinin birliğinin, dirliğinin ve
bölünmez bütünlüğünün savunucusudur, teminatıdır. 3 Mayıs,
Milliyetçiliğin duygu ve düşünce havzasından, hareket sahasına
inmesinin eşiğidir” dedi.
“3
Mayıs, milliyetçilik ile demokrasinin birbirini tamamladığının,
birisi olmadan diğerinin eksik kalacağının ilanıdır”
3
Mayıs’ın Türk milliyetçilerinin hürriyet ve demokrasiyi bütün
vesayetçilere, millet egemenliğini hiçe sayanlara karşı korumak
için çıktıkları yol olduğunu belirten MHP’li Akçay
konuşmasına şöyle devam etti: “3 Mayıs, milliyetçilik ile
demokrasinin birbirini tamamladığının, birisi olmadan diğerinin
eksik kalacağının ilanıdır.
Çağdaş
ve modern bir devlet ve toplum olma yolunda milliyetçilik ile
demokrasi yol arkadaşıdır, ikiz kardeştir. Çünkü demokrasi,
milliyetçilik ve milli irade kavramları aynı kaynaktan, yani
milletimizden çıkmaktadır. Millet ve milli irade yok sayılırsa
milliyetçilik de olmaz, demokrasi de olmaz. Demokrasi milli
iradenin, milli birlik ve bütünlüğün, millet ile devletin
kaynaşmasının harcıdır. Milliyetçiliğin ve milli iradenin
temelinde demokrasiye inanç, millete güven, sevgi ve saygı yatar.
Bu inançla Milliyetçi Hareket Partisi olarak yönümüzü
demokrasiden döndürmedik; sırtımızı milli iradeden başkasına
dayamadık; Türk milletinden başka bir güç odağını tanımadık.
Milletin istiklal ve istikbalini vesayet odaklarının insafına terk
etmedik.
“3
Mayıs bir varoluş gayretinin çelikleşmiş ifadesidir”
“3
Mayıs bir varoluş gayretinin çelikleşmiş ifadesidir. Yüzyıllarca
bir medeniyetin inşası ve korunması yolunda nice kahramanın
şahsında kendini gösteren milliyetçilik 3 Mayıs’ta millete,
devlete, milli iradeye, demokrasiye sahip çıkmak olarak zuhur
etmiştir. 3 Mayıs’ın emaneti bugün bizimledir. Milliyetçi
Hareket Partisi bu ilke ve esasla demokrasinin ve milliyetçiliğin
bayrak taşıyıcısı olmaya devam edecektir. Devletin bekası,
milletin birlik ve beraberliği, demokrasinin tesisi için 73 yıl
önce ne dediysek bugün de aynı değerleri savunuyoruz. Bu
vesileyle Başbuğumuz Merhum Alparslan Türkeş ve Hüseyin Nihal
Atsız başta olmak üzere, Necdet Sancar, Zeki Velidi Togan, Hasan
Ferit Cansever, İsmet Tümtürk, Hikmet Tanyu, Fethi Tevetoğlu,
Mustafa Hakkı Akansel ve hakkın rahmetine kavuşmuş büyüklerimizi
rahmet ve duayla yad ediyor; hayatta olanlara sağlıklı ömürler
diliyorum.”
